|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
HABER |
|
'Cem Evi Cümbüş Evidir' Diyen Zihniyet mi Alevi Açılı mı Yapıyor!!!!
31 Temmuz 2013 Çarşamba, 08:52
|
|
Elinde sazından ve sözünden başka silahı olmayan sanatçılardan biri Erdal Erzincan. Gezi direnişine de ‘Sazıma Dokunma’ adlı enstrümantal bir beste ile destek verdi. Sanatçı “Elimizde bağlama varsa potansiyel suçlusunuz zaten” diyerek devletin sanata ve sanatçıya bakış açısını özetliyor. Erzincan ile Sazevi’nde buluştuk. Laf lafı açtı ve koyu bir muhabbete başladık. Sizi de muhabbetimize ortak etmek istedik.
>>>Yıllar önce yaptığınız ‘Akordu bozuk saz düzeni bozuk ülkeye benzer’ yorumunuzu Gezi direnişi sırasında yaptığınıza dair haberler basında yer aldı. Bu söyleminizin hala geçerliliğini taşımasın hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu sözü iki üç yıl önce Kars’ta verdiğim bir konserde söyledim. Demek ki ülkede hiçbir şey değişmiyor. İktidar sürekli birliktelik naraları atıyor. Ama iktidarın birliktelikten kastı bağlamanın bütün tellerini aynı frekansı verip ve öyle çalınması. Hâlbuki bu ayardan ancak koca bir gürültü çıkar. Ama oradaki yedi sesin hepsine ayrı bir frekans, ayrı bir görev verirsen o farklılık büyük bir senfoniye dönüşür. Bu ülkede herkesin hak ettiği bir yer var. En güçlü kimse herkesi ona benzetmeye çalışıyorlar. “Alevi ile Sünni arasında hiçbir fark yok. İkimiz de Müslüman’ız, ikimiz de Türk’üz” Böyle bir dayatma niye! Beni neden bir yere kanalize etmeye çalışıyorsun ki! Ben kendimi ne kadar Müslüman hissediyorsam o kadar Müslüman’ım. Ne kadar Türk hissediyorsam o kadar Türk’üm, ne kadar Kürt hissediyorsam o kadar Kürt’üm. Bu şekilde dünya dönmez. Dünyanın dönme sebebi zaten farklılıklar değil mi! Bunu da yapabilmemiz için Gezi’deki taleplerin hepsinin bir bir kazanılması gerekiyor.
>>> Gezi direnişine destek veren sanatçılardansınız ve bu direniş için bir de beste yaptınız. Sizce Gezi’nin ruhu ne?
Son yıllarda hemen hemen her gün “Bu ülkeyi bize dar ettiler” serzenişlerinde bulunuyor ve yalnız olduğumu düşünüyor, üç-beş kişiydik zannediyordum. Ama Gezi direnişi bana gösterdi ki yalnız değilim ve benim gibi milyonlarca insan var. Benim rahatsız olduğum şeylerden rahatsız olan milyonları gördüm bu bana umut verdi, güç verdi.
>>> Sizi bu direnişçilerle bir araya getiren şey neydi?
Herkesin bir yarası vardı ve herkese bir taş geliyordu; sadece kiminin gözüne, kiminin omzuna, kiminin sırtına, kiminin bacağına... Bir Alevi olarak onuruma dokunan bir sürü tartışma vardı. Farklı bir kültürden insanın onuruna dokunan farklı şeyler vardı. Ancak o benim, ben onun farkında değildik. Sonra Gezi bizi birleştirdi ve baktık ki, hepimizin yarası var. Bunu fark ettik ve böyle bir manzara çıktı ortaya. Gerçekten de o gençler bize şunu öğretti: Yeni bir siyasi dil, yeni bir oluşum gerekiyor gibi… Bu da bize Türkiye’de bundan sonra birçok şeyin olumlu bir yere evrileceğini gösteriyor.
>>> Peki bir sanatçı olarak sizin ne tür talepleriniz var?
Ben rahatlıkla Alevi kimliğimi yaşamak istiyorum. Özgürlük istiyorum. Kafamda başka bir şey olmadan özgürce sazımı çalmak istiyorum. Ben müzik okulumda öğrencilerimle rahat bir şekilde sazın o geleneğinden yola çıkarak muhabbet edip, meşk edip, bir şeyleri sorgulamak konuşmak istiyorum. Fakat derste öğrenciler tedirgin olabiliyor.
>>>Neden tedirgin oluyorlar?
Sazın bir felsefesi var ve ben öğrencilerimle bunu rahatlıkla paylaşmak istiyorum. Mesela Pir Sultan’dan bir deyiş söylüyorsunuz ancak o deyişi sadece söyleyip geçemezsiniz. Onun felsefesini konuşmak paylaşmak gerekir. Sadece bir müzik olarak algılayıp üç tane nota yazıp öylesine geçemezsiniz. O sözler bir muhabbet doğurur. Öğrenciye “bir dakika burada ne diyor ya sazı bırakalım!” dediğimizde bakıyorum öğrenciler tedirgin oluyor. “Burası dershane. Burası bir müzik okulu. Burada siyaset olmaz” kaygısı taşıyorlar. Peki, o zaman bağlamayı gitardan, kemandan, piyanodan ayıran en önemli şey ne: Muhabbet.
>>>Gezi direnişine destek veren sanatçılar hedef gösterildi. Bazı sanatçıların konserleri iptal edildi…
Bizim elimizde sazımızın olması potansiyel suç! 1990’lardan itibaren konserler vermeye başladım. Hala bizim konserler vermemiz için birçok belge isteniyor. Konserin olmaması için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Devlet yanlısı Sünni, Türk ve hükümete yakın sanatçı olursan iş değişiyor. Bizim için ise maalesef sürekli repertuarlar sorgulanıyor. Şarkıların sözleri değerlendirmeye alınıyor. 7-8 yıl önce Güneydoğu’da Tolga Sağ ile birlikte bir turnemiz vardı. Ancak bir gün öncesinden hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal ediliyordu. Düşünün ki çok yakın zamanda bile bunlar yaşandı.
>>>Alevi kimliğinizden söz ettiniz. AKP iktidarı da bu konuda çeşitli çalışmalar yapıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Size ne kadar samimi geliyor?
“Cemevi cümbüş evidir” diyen bir zihniyet mi Alevi açılımı yapıyor! Açılımlar zincirinin finalinde Alevileri katleden Yavuz Sultan’ın adı üçüncü köprüye veriyor. “Caminin yanında Cemevi olsun, beraber kullanalım” deniliyor. Bugün Alevilerin mürşidi olan bağlama Dede’nin elinden yavaş yavaş alınıyor. Zorunlu din dersleri ne olacak? Bunların hepsini yan yana getirdiğimizde nasıl bir samimiyetten söz edilebilir! Açılım bunun neresinde, neyi açıyorsunuz!
Gezi’de insanlar sokağa dökülüp muhabbet etti
>>> Aslında sanatçılar Gezi sayesinde sokağa çıktı ve halkla tanıştı diyebiliriz…
Bir kere bu iktidar sanatı reddediyor. Sanata karşı. Gezi, sanatını ahlakıyla yapan tüm insanların ortak sorunudur. Sanatı reddeden, sanatın yaşamaması için elinden geleni yapan bir zihniyet var karşımızda. Kars’taki ‘ucube heykel’ tanımını, Melih Gökçek’in sanat için söylediklerini biliyoruz. Böyle bir zihniyetin şairine, müzisyenine, yazarına, sinemasına çok farklı bakacağı düşünülemez.
Birbirinden haberi olmayan sanatçılarla tanıştık ve yan yana durduk o parkta. Gezi’de bütün Türkiye muhabbet etti.
Gezi’deki bu muhabbetle Türkiye değişiyor. Hayata kaptırmışız kendimizi bir hengâmedir gidiyordu. Ama baktık ki insanın insana ihtiyacı var. Onun dibini gördü insanlar ve sokağa dökülüp muhabbet ettiler. Onun tadına da vardılar bundan sonra insanlar teknolojiyi daha çok yan yana gelmek için kullanacaklar.
“Bağlama bir muhabbet sazıdır”
;>> Bağlama bu toprakların en bağlayıcı, en önemli kültürü olmasına rağmen, bu ülkenin iktidarları bağlamadan neden hep tedirgin?
Evet bağlama adına yakışır bir enstrüman. Bağlama eşit muhabbettir. Bağlama bir muhabbet sazıdır. İnsanlar bu bağlamanın etrafında yıllar boyunca toplandı. Bağlamanın getirdiği kültür Osmanlıya başkaldırmış ve onun karşısında da dik durmuş ve o bağlama ki hiç boyun eğmemiş, eğitmiştir. Böyle bir misyonu vardır bağlamanın. O ses kafalardaki önyargıların silinip insanların birbirlerine gönül kapılarını açmasına hizmet etmiştir. Bu güne kadar bağlamanın yarattığı toplum hür toplum olmuştur. Yukardan kafası çalışmayan bir toplum isteniyor. Bağlama onları elbette ki tedirgin eder.
“Onların tek silahları sanattı”
>>>Gezi direnişi birçok sanatçıya ilham kaynağı oldu. Siz de direniş için enstrümantal bir parça yaptınız. Siz de hangi duyguları yaratıyor Gezi?
Gezi’ye şöyle bir kulak verdiğinizde orada bir müzik var. Orada bir ritim var. Sloganlar atılıyor, bir kafiye var, edebiyat var. Müziğin yüzde ellisi ritimdir. Ritim olmadığı zaman üstüne hiçbir şey koyamazsınız. Bastığınız ses ne kadar düzgün olursa olsun altındaki ritim doğru değilse bir şeyin üstüne yürümüyorsa o yaşamaz. Bir müzisyen o parka gidip, o atmosferi yaşadığında o ritmi duymaması mümkün değil. Ben de oraya girdim. O havayı teneffüs ettim ve ardından da kendimi stüdyoda buldum.
Bu topraklarda insanların en büyük çaresizlikleri sırasında sarıldıkları en güçlü silah hep sanat olmuştur. Bazen annemize babamıza öfkelendiğimizde ıslık çalardık. O ıslığın içinde birçok sitem vardı. Bütün o tepkimizi o küçücük melodiye sığdırırdık. Gezi’deki tepkilere baktığınızda da hiç birinin elinde top, tüfek, mermi yoktu. Karşında her türlü şiddeti uygulayan bir hükümet var. Onların tek ve gizli silahları sanattı. Bununla sen o silahlı gücün tüm etkisini yok etmişsin. Ona, karşı o sözü söylemiş ve bu yüzden de Toma’nın önünde öyle sağlam durabilmişsin. Gezi’nin başarısı da budur…
|
|
Kaynak : CANAN AYDIN/BİRGÜN |
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
| 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
|
|
|
|
|
|
|
|