Madem bireyler devletten önemli...

10 Nisan 2011 Pazar, 07:43

Mustafa Mutlu /Vatan

Hatırlarsınız on beş gün kadar önceydi...

Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve eski siyasetçi Cem Boyner, TÜSİAD’ın hazırlattığı yeni anayasa teklifinin görüşüldüğü toplantıda bir konuşma yapmış ve aynen şunları söylemişti:

“Türkiye’deki insanların özgürlüğü, onuru, hakları; ülkenin bölünmesinden, devletin kendisinden daha önemlidir. Çünkü devletler, insanları mutlu etmek için vardır.”


***

Bu sözlerin, sadece “bölünme”yle ilgili bölümünü bir süre tartıştık; sonra unutup yolumuza devam ettik...

Evet; Cem Bey’in sözleri fazlasıyla abartılı... Kimilerine göre de “art niyetli...”

Ama madem; insanlar, yani “birey”ler, devletin kendisinden bile önemli, madem bu büyük sermayedarımız böyle buyuruyor; o zaman siz de şu son sekiz buçuk yılı “birey” olarak değerlendirin...

Demokratikleşme masallarını, “Büyüyoruz, huzurluyuz, güçlüyüz” teranelerini bir kenara koyun ve 12 Haziran’da sandık başına gitmeden önce; mutlaka şu soruların yanıtını “Evet” ya da “Hayır” olarak vermiş olun:

* Son sekiz buçuk yıl sizin için “iyi” geçti mi?
* Daha fazla para kazandınız mı?
* Gelecek kaygınız azaldı mı?
* Yaşam kaliteniz arttı mı?
* İstediğiniz gibi tatile gidebildiniz mi?
* Okuyorsanız, düşlediğiniz gibi bir eğitim aldınız mı?
* Başınız her sıkıştığında devletin şefkatli elini saçlarınızda hissettiniz mi?
* İşsizseniz, ya da işsiz kaldıysanız; zorlanmadan ve taviz vermeden iş buldunuz mu?
* Telefonla konuşurken bile, “Başıma bir iş gelir” korkusunu hiç hissetmediniz mi?
* Vatandaş olarak, devlet kapısını çalmak zorunda kaldığınız zaman, aldığınız hizmetin kalitesi arttı mı?
* Yaşama tarzınıza ve alışkanlıklarınıza hiçbir müdahale hissetmediniz mi?


***

Eğer bu sorulara verdiğiniz yanıt “Evet”se... Devletin hakkını yemeyin ve size bu saadeti yaşatanlara basın oyunuzu!

Ama...

“Hayır”lar çoğunluktaysa... O zaman; Cem Bey‘in tezine göre, devletin kendisinden bile daha önemli olduğunuzu hatırlayın ve “Onu yaptık, bunu becerdik” böbürlenmelerine aldırmadan yapın tercihinizi...


***

Evet; insan her şeyden önemlidir.
Ama bunun farkına varmak için, önce “insan” olduğunu bilmek ve haklarının peşine düşmek zorundadır.
Yoksa... İnsanların her şeyi akışına bıraktıkları bir ülkeyi; bir değil, bin kez bölseniz nafile!


***

Kısacası; aslolan bölünmek değil, vatandaşlarını bölmeden refaha ulaştıran bir devlete sahip olmaktır!


*****

GÜNÜN SORUSU

Sorum, milletvekilliği aday adaylarının tamamına:
Mevcut sorunların hangisi için bir çözüm önerisine sahipsiniz?


*****

Edebiyat mı? Sizlere ömür!

Emekli felsefe öğretmeni ve edebiyatçı Ömer Faruk Hüsmüllü, yıllar önce “Mağaranın Kamburu” isimli bir roman yazmış...
Çalmadık kapı bırakmamış ama hiçbir yayınevini, kitabını yayınlamaya ikna edememiş...

Önce birkaç internet sitesine koymuş kitabını, sonra da kendi kıt olanaklarıyla bastırmış...

Ama bu kez de dağıtım sorunu çıkmış karşısına... Hiçbir dağıtımcı, bu masum kitabı “Kimse almaz” diyerek dağıtmayı kabul etmemiş...

Bakmış olmuyor; elindeki kitapları sırf okunsun diye eşe, dosta, gazetecilere ücretsiz olarak göndermeye başlamış...
Son 100 kitap için de binlerce insana e-mail yollayarak, istemeleri durumunda posta masrafı bile talep etmeden kitabını yollayacağını bildirmiş...

O binlerce insandan sadece kaçı geri dönmüş biliyor musunuz?
Yirmi yedisi...

Yok o yazarın kitabı şu
kadar satılmış da şu kadar para kazanmış...

Bunların hepsi; sadece dört-beş ayrıcalıklı yazar için geçerli...

Yazma sevdalısı binlerce insan ise Ömer Faruk Hüsmüllü‘nün durumunda!


***

48 milyon kişinin seçmen olduğu...

Buna karşın gazete okurlarının, televizyondaki haber bültenlerini ve haber sitelerini izleyenlerin sayısının 25 milyonu bile bulmadığı bu ülkede; ne yazık ki artık “edebiyat”ın hiçbir hükmü kalmadı!

Eğer edebiyat ve sanat, bir toplumun ruhuysa; biz çoktan mevta olmuşuz!

Yoksa bir yazar; bedava dağıttığı kitaba bu kadar çaresizce okur aramak zorunda kalır mıydı?

Not: Ömer Faruk Hüsmüllü‘nün kitabını ücretsiz edinmek isteyenler, ofh1952@gmail.com adresine başvurabilirler.