Sadece milletvekillerinin oyları ile çoğunluk sağlanarak yasalaşmış olması bile 4+4+4 eğitim sürecinin bu iktidarın başına çok şeyler açacağı ortada... Veliler mi? Onlar çok endişeli ama ürkek ve çekingen.
İstanbul Tabipler Odası, bu konuda ilgili hekimlere, MEB, veliler ve kamuoyuna ‘acil’ bir duyuru yaptı: “60-66 aylık çocukların okula başlatılması için yeterli olamaz. Bilimsel verilere dayandırılması, çocukların eğitimine ve gelişimine zarar vermediğinin kanıtlanması ve toplumun taleplerinin dikkate alınması zorunludur. Hekimler olarak bu konudaki bilimsel ve tarihsel sorumluluğumuz gereği itiraz ediyoruz. Bakanlığı, bilimsel ve toplumsal uzlaşı gerçekleşinceye kadar bu konuyu durdurmaya ve muhatapları ile bağımsız demokratik bir tartışma-değerlendirme ortamı yaratmaya bir kez daha davet ediyoruz.”
Kimleri mi? “Meslek örgütü olarak, tüm klinik şeflerini, hastane başhekimlerini, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları ve uzmanlık derneklerini, bu rapor isteği ile karşılaşacak genç meslektaşlarımıza ve çaresiz bırakılmış ebeveynlere, daha da önemlisi gelişim aşamalarının çok üstünde ‘performans’ göstermeleri beklenen çocuklarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
Bir şey daha ekliyor: “Özel çalışan hekim raporlarının da mevcut durumda geçersiz sayılması keyfi, hukuksuz ve bilim dışıdır.”
Ve sonuç:
“4+4+4 dayatması ortamında; 72 ay öncesi çocukların oyun çocukluğu döneminde olduğu için okula gitmesinin uygun olmadığını değerlendiriyoruz.”
Örnek rapor
İSTANBUL Tabip Odası’nın bakanlık, üniversite ve eğitim hastanelerine, başhekimliklere, özel hastanelere ve tüm hekimlere gönderdiği örnek rapor şöyle: “İlgili Makama ... doğumlu, ........ ‘nin (ad, soyad), ...... tarihinde muayene edildiğini, muayenesi sonucu, hâlen oyun çocuğu olduğunu ve bu yaş grubundaki çocukların genel olarak, fiziksel, ruhsal, bilişsel ve zihinsel gelişimi okula başlamasına yeterli olmadığından, ilkokula başlamasının uygun görülmediğini bildirir rapordur.”
Aydınlanmanın şairinin ölüm yıldönümü
‘AYDINLANMANIN şairi’ Tevfik Fikret (ki bu çok yerinde tanımlama, iki yıl önce sonsuzluk evrenine uğurladığımız İlhan Selçuk’a aittir) 97 yıl önce bugün, planlarını kendi elleriyle çizdiği o eşsiz ‘yuva’sı ‘Aşiyan’ında yaşama veda etmişti. Tüm yaşamı dinsel bağnazlıkla, yobazlıkla ve her türden zorbalıkla savaşımla geçti Fikret’in... Padişah II. Abdülhamit’in 33 yıl sürmüş koyu baskı rejimini yerden yere vurduğu ‘Sis’, ‘Sabah Olursa’, ‘Bir Lâhza-i Teahhur’, ‘Tarih-i Kadim’ gibi çok etkileyici şiirleri belki o yıllarda yayımlanamadı ama elden ele gizlice, büyük bir heyecanla dolaştı. 24 Temmuz 1908’de ilan edilen ‘II. Meşrutiyet’i coşkuyla, umutla karşıladı.
Bu iyimserlikle ‘Rücu’yu, ‘Ferda’yı yazdı. Meşrutiyet Devrimi’nin başlıca sürükleyici gücü olan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin siyasal iktidar yerine başka türde bir baskıcılığa ve zorbalığa yönelmesi karşısında ‘Doksan Beşe Doğru’yu, ‘Rübabın Cevabı’nı, ‘Hân-ı Yağma’yı yazmaktan ve özgürlükleri ateşlice savunmaktan da geri durmadı Tevfik Fikret. Miladi takvimle 13 Nisan 1909’da patlak veren ‘31 Mart Gerici Ayaklanması’ sırasında, müdürü olduğu Galatasaray Lisesi’nin (Mekteb-i Sultani) görkemli demir kapısının parmaklıkları önünde “Burayı yıkabilmek için önce beni yıkmalılar!” deyip dimdik durarak, kendisini katletmeye geleceği söylenen ayaklanmacı kara yobaz topluluğunu öylece akşama kadar bekledi.
Şeker hastalığından 19 Ağustos 1915’de henüz 48 yaşındayken öldü. O görkemli çağdaşlaşma ve uygarlaşma atılımını gerçekleştirecek olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük esin kaynağı, Tevfik Fikret olacaktır.
Aziz Naci DOĞAN
Yazar, Düzeltmen
Biliyor musunuz
-BİLECİK Valisi İbrahim Akpınar`ın Twitter`da ‘DünyaŞikecilerGunuKutluOlsun’ şeklinde bir Tweet’inin ortalığı gerdiğini, bir ara kapattığı hesabından FB taraftarlarıyla ağız dalaşına girerek sert yanıtlar verdiğini, bunun karşılığında ‘Vali mi, amigo mu?” eleştirilerini aldığını...
-‘UYDUKENT Kayabaşı’nda Angus ve Davar Sesleri’ yazısında adı geçen Boğaziçi Yönetim AŞ’den yapılan açıklamada “Söz konusu yorumların ve bu yorum sahiplerinin kurumumuzla bir ilgisi yoktur. Bahsi geçen bölgede Boğaziçi Yönetim AŞ‘ye bağlı site yönetim organizasyonu bulunmamaktadır” denildiğini...
-İSTANBUL’da emekli polis ve zabıta memurlarının her tür ulaşım aracına ücretsiz binmelerini sağlayan ‘paso’ların 1 Ağustos’tan itibaren kaldırıldığını...
|