Paşa'ya hakaret Albay'a ölüm

17 Ağustos 2012 Cuma, 09:24

Afet ILGAZ/Yeni Çağ

Başbakan, Osman Pamukoğlu Paşa’ya kendisini Şemdinli konusunda eleştirdi diye etmedik hakaret bırakmadı. Kasımpaşa mahallelerindeki çocukların tartışırken söyleyecekleri cinsten “çapsız” laflarla, ona “sen kimsin”, “kaç gramsın”, “çapın ne”, “General olsan ne yazar” gibilerden tuhaf eleştiriler yöneltti. Ardından üç dört gün geçti. 28 Şubat soruşturmalarında gözaltına alınmasından sonra, Sincan Cezaevi’nde hastalanan ve GATA’da hayatını kaybeden emekli Albay Mehmet Haşimoğlu vefat etti.
Bir Başbakan Yardımcısı da, şehitlerimiz için “Bir kaç kişi” deme gafletinde bulunmuştu. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanı, Başbakan ve eşine iftar verdi.

***

Şimdi Türkiye’nin başını ağrıtan üç işgal girişimini hatırlayalım:
Üç küçük adamızı Yunanlar işgal etti.
Şemdinli’de ne olduğunu bilmediğimiz bir PKK saldırısı yaşandı. Bu, bir savaş gibi, 15 gün sürdü.
Suriyeli isyancıların Hatay civarını işgalden beter yayılmalarını da buna ekleyin. Köylere, şehirlere yayılmışlar, ev tutup oturuyorlar ve çok rahat para harcıyorlar. Üstelik “burası bizim toprağımız” diyorlarmış. Esad zamanında böyle şeyler olmadı. Hatay meselesinin Türkiye lehine çözümlendiği günden beri böyle laflar, kimsenin aklına gelmiyordu. Polisimize, idari makamlara, hastanedeki görevlilere, hasta yakınlarına yapılan tacizler, polislerle çıkan arbedelerde yaralananlar ayrı.

***

Yaralı gazinin otobüsle evine gelişi ve gazinin babasının ayakkabılarının parça parça görüntüsü, bu anlattıklarımızla utandıracak bir çelişki oluşturuyor.
Hatay’da radyo kurmak için harekete geçen çapulcular, Hatay’daki yerel radyolara kendi haberlerini yayınlayabilmek için 30-40 bin dolar teklif etmişler. Adamlar Hatay’ın Suriye’ye hakim bir tepesinde Halep, Lazkiye, İdlip’i kapsayan, devletimize ait bir radarı kullanacaklarmış. CHP milletvekillerinin söylediğine göre bunların güneş yağından, güneş gözlüğüne kadar her istekleri karşılanıyormuş. Herkes bu paraların nereden geldiğini soruyor. Bu adamlara kimse dokunamıyor. Çıkardıkları olaylarla ilgili tutuklanmış bir tek kimse yok.

***

Suriyeli isyancılara gösterilen bu yakınlık, Türk ordusunun hiçbir ferdine gösterilmiyor; ne generaline ne emekli albayına ne yaralı askerine! Albayın eşi ve askerin babası bütün efendilikleriyle itirazlarını yapıp, gözyaşı döküyorlar ama devleti rencide edecek en ufak bir söz söylemiyorlar.
Bir milletin gururuyla, haysiyetiyle bu kadar oynanmaz!
Düzeltme: Bir imla yanlışını düzeltiyorum. Bir önceki yazımda “hain” kelimesi yanlışlıkla “hayin” olarak yazılmış. Özür dilerim.