|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Kim aday, kim değil? Büyük gün yarın
10 Nisan 2011 Pazar, 06:45
Murat Yetkin/Radikal
|
|
Rejim tartışmasının yaşanacağı yeni Meclis için kimlerin yarışacağı yarın açıklanıyor. Türk siyasetine fiilen dört kişi yön verecek.
Yasalar başka söylüyor ama rejim tartışmasının yaşanacağı yeni Meclis için kimlerin yarışacağı yarın açıklanıyor. Türk siyasetine fiilen dört kişi yön verecek.
Bu dört kişi Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli ve kimse kızmasın, alınmasın, PKK lideri Abdullah Öcalan.
Zaten milletvekili olmak isteyenlerin gidip seçim bölgelerinde çalışıp tabanda oy toplayıp Başkente o güçle gelmek yerine, kapılarda bir torpil umuduyla bekleşip, hem kendilerinin hem de siyasetin itibarını zedelemeleri de bu ‘tek seçici’ sistemi yüzünden.
Askerlerin 12 Eylül’de kafalarına terzi işi uyacak bir sistem arayışıyla, tabanın arzusunun Meclis’e olabildiğince az yansımasını umarak getirdikleri iğreti Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu bu tuhaf durumun tek sorumlusu değil. Muhalefette bundan şikâyetçi olup, iktidara geldiklerinde tadını çıkaran bütün siyasi partiler de bu durumdan sorumlu. Bu zinciri biraz kırmaya çalışıyor görünen parti şimdilik CHP. Kılıçdaroğlu hem (yetersiz de olsa) 29 ilde önseçim yaptı hem de (boş kâğıda imza alma ya da elden imza dolaştırma gibi yöntemlere başvurmadan) bugün Parti Meclisi’ni toplayıp liste üzerinde açık görüş alacak.
AK Parti ve MHP’de, dün akşam kontrol ettiğimiz kadarıyla söyleyeyim, henüz ilan edilmiş bir üst yönetim toplantısı yok; Erdoğan ve Bahçeli tek başlarına karar verecek.
Yine 12 Eylül ürünü (ve Erdoğan ile Bahçeli’nin savunduğu) yüzde 10 seçim barajı nedeniyle adaylarını bağımsız olarak seçime sunacak BDP’de de İmralı’dan avukatların getirdiği son izlenim dikkate alınacak.
Liste kadar, sıra da önemli
Meclis’te 550 sandalye var, dolayısıyla yarın seçime girecek partiler Yüksek Seçim Kurulu’na 550’şer aday bildirecekler.
Tabii bu adayların hepsi için bayram vesilesi olmayacak. Çünkü her ciddi parti, genel merkezinde her seçim bölgesinden ne kadar vekil çıkarmasının muhtemel olduğu hesabını yapıyor.
Örnek verelim. İstanbul 1 numaralı seçim bölgesi Meclis’e 30 vekil gönderecek. Mevcut tahminler AK Parti ve CHP’nin 13 ila 15, MHP’nin de 2 ila 3 arası ve BDP destekli 1 bağımsızın seçilmesinin muhtemel olduğunu gösteriyor. Bu da demek ki AK Parti ve CHP açısından ilk 16’nın altı, MHP açısından 4’ün altı ve BDP açısından da 2’nin altındaki her sıranın seçilmeme riski yüksek.
Bir örnek de büyük çekişmenin olduğu Adana’dan verelim. Adana Meclis’e Meclis’e 14 vekil gönderecek. Yine son tahminlere göre AK Parti’nin 5 ila 7, CHP’nin 4 ila 6, MHP’nin 2 ila 4 ve BDP destekli bağımsızların da 1 belki 2 vekil gönderme ihtimali var. Dolayısıyla Adana’daki bir AK Parti adayı diyelim 14 kişilik listenin 5’inci sırasındaysa hayli şanslı, ama MHP’nin 5’inci sırasındaki adayın işi hayli zor.
Kıran kırana mücadele
Aykırı örnekler verelim. Yine son tahminlere göre, Elazığ’dan Ankara’ya gelecek 5 vekil de son tahminlere göre AK Parti’den olabilir. Bu da demektir ki CHP ve MHP’den ancak birinci sırada yer alan adayların, eğer kendileri ve partileri çok çalışırsa şansı olacak. Onların şansı olması demek, AK Parti listesinde 5 ve 4’üncü sıradaki adayların seçilme riskinin artması demek.
Zonguldak’ın da 5 vekil hakkı var. Oradaki son tahmin hem AK Parti hem de CHP’nin 2 ya da 3 vekil çıkarabileceği yönünde. MHP’nin şansı, eğer olursa yalnızca ilk sıra adayıyla sınırlı olacak. Ama hem AK Parti hem de CHP’de yeri garanti sayılacaklar ilk iki sırayla sınırlı. Birinin üç çıkarması, diğerinin 2 çıkarması demek. Her iki partideki 4 ve 5’inci sıraların durumu riskli, çok ama çok çalışmaları gerekecek.
Siyaset işte böyle acımasız, aritmetik kesinliğiyle işliyor. O nedenle aday adayları yalnızca listede yer almak değil, seçilebilir bir sırada yer almak için de çabalıyor.
Yani aslında aday adaylarının ikili yarışı var: Listede yer almak kadar, seçilebilir bir sırada yer almak da önemli.
Bir de kontenjan var
Aday adayının yürek çarpıntısı burada da bitmiyor. Bir de liderlerin tercihlerine ayrılmış kontenjanlar var.
Kontenjan şu demek: Liderler siyaset dünyasından gelmese de kendi siyasetine yardımcı olacağını ve Meclis grubunda yer almasının yararlı olacağını düşündükleri isimleri milletvekili aday listelerinde seçilme ihtimalleri yüksek sıralara yerleştirmek istiyorlar.
Üniversite profesörleri, büyükelçiler, yüksek bürokrat, sanatçı ya da gazeteciler bu grupta yer alabiliyor. Geçen seçimlerde örnek çok ama bu seçimler için muhtemel örnekler verebiliriz.
Örneğin, AK Parti’den Prof. Dr. Burhan Kuzu tam da anayasa çalışmaları öncesinde Erdoğan tarafından yeniden aday gösterilmek istenirse, muhtemelen İstanbul 3’üncü bölgeden, garantili bir sıraya konulacak. Ya da şimdiye dek AK Parti’ye karşı mücadele etmiş MHP’den transfer Ramiz Ongun’un Adana’dan kontenjan adayı gösterilmesi, muhtemelen CHP ile yarıştaki teşkilat adaylarının bir sıra aşağı kayması anlamına gelecek.
Kılıçdaroğlu’nun projeler açılımının mimarı ODTÜ kökenli Prof. Dr. Sencer Ayata’nın Ankara 1’inci bölge (Çankaya) adayı olması yüksek ihtimal. Tabii bu durum, CHP aday adayları içinde bu bölgeye talip olanların şansını bir sıra azaltıyor. Ya da tutuklu ve (Egeli) gazeteci Mustafa Balbay’ın teşkilat tarafından ‘garantili yer’ olarak verilen, memleketi Aydın ikinci sıradan kontenjan adayı gösterileceği konuşuluyor.
Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nu MHP lideri Bahçeli Meclis’te görmek istiyor. Deniyor ki Halaçoğlu’nun Kayseri adayı olması, MHP’nin şansını da 1 vekilden 2’ye çıkarabilir. Ama bu MHP sıralamasının bir aşağı kayması demek olacak. Balyoz davası sanığı emekli Korgeneral (ve eski Özel Kuvvetler Komutanı) Engin Alan’ın MHP İstanbul 3’üncü bölgede Genel Başkan kontenjanı sırasında gösterilmesi bu bölgede 2-3 vekil umudu olan MHP aday adayları arasında ne kadar memnuniyetle karşılanır, bilinmez.
Aday adaylarının sinirleri yıpratan bekleyişi işte bu koşullar altında yarın son bulacak. Kimi sevinecek, kimi üzülecek. Ardından 12 Haziran seçimlerine kadar sürecek asıl yarış başlayacak
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|