İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

PKK Aygün’ü bırakacak! Ya tutuklu vekiller ne olacak?

PKK Aygün’ü bırakacak! Ya tutuklu vekiller ne olacak?

15 Ağustos 2012 Çarşamba, 09:58

Veysi SARISÖZEN /Özgür Gündem

Aygün Türk medyasına göre “kaçırıldı”. Bunlar daha önce de “8 askerimiz kaçırıldı” diye yazmıştı. Oysa asker “kaçırılmamış”, “esir alınmıştı”.

Ama “esir alma” yalnızca savaşta Türk ordusunun “tekelinde” bir uygulama sanıldığı için, “8 asker esir düştü” denmesi kafalardaki önyargıya toslamıştı.

Şimdi de aynı şey oluyor.

Türk medyasına göre Aygün “kaçırıldı”, Kürt haber kaynaklarına göre “gözaltına” alındı.

Nasıl olur?

Haklı olarak yurttaş böyle soruyor.

Öyle ya, “gözaltına” alma “tekeli” de, tıpkı “esir alma” gibi, görünüşe göre “devlete” ve o devletin egemen gücü AKP’ye ait.

AKP ve CHP bağırıyor: Milli irade “gözaltına alınamaz.” Doğrudur. PKK “milli iradeyi gözaltına almamalıdır.” İyi de, AKP biri MHP’li, ikisi CHP’li, altısı BDP’li “milli iradeyi” bırakalım “gözaltına” almayı, yıllardır zindanda tutuyor.

“Ama o devlet, tutuklar da, vurur da, öldürür de...”

CHP’li vekilin “gözaltına” alınması, işte bu yerleşik önyargıya çarpıyor. Çarpıyor çarpmasına da gerçek değişmiyor. Şu anda Kürt topraklarında hemen her gün benzer “gözaltılar” yaşanıyor. Bunun anlamı ne? Bunun anlamı, Kürt silahlı hareketinin bölgede, kendine ait bir “hukuk” sistemi kurmuş olması. “Gözaltı”na alıyor, “tutukluyor”. Gerekli gördüğü zaman “serbest” bırakıyor.

Ve genellikle “serbest” bırakıyor. Hatta, şu anda, hükümetin “gelip alması” için PKK üslerinde aralarında astsubayından, kaymakamına kadar çok sayıda “tutuklu” var. Kürtler ellerindeki “tutuklulara” “af ilan” ediyor, ama “affedilen” kişileri gelip de teslim alacak kimse yok... Hükümet “kaçırıldı” diye numaradan gürültü koparıyor. Sonra “kaçırıldı” dediklerini lütfedip de gidip “kaçırıldıkları” yerden almıyor.

Şimdi ne oldu?

Benzer bir şey oldu. Tıpkı “devriye görevi yapan polis ekiplerinin kimlik kontrolü sırasında şüpheli gördüklerini gözaltına almasına” benzer bir şey...

Fark şurada. Türk polisinin gözaltına aldığı “şüpheli şahıs” için “kısa zamanda bırakılma umudu” neredeyse sıfırken, Kürt “devriyelerinin gözaltına aldığı” kişiler için durum “umutsuz” değil.

Nitekim, HPG, CHP’li vekilin “gözaltına alınmasından” hemen sonra yaptığı açıklamada, “hukuki işlemlerin yapılmasının ardından kısa bir zaman içinde Aygün’ün serbest bırakılacağını” açıkladı. İyi de yaptı. KCK hukukuna göre “suçlu” bile sayılsa, Dersim halkının oylarıyla seçilmiş bir vekilin “dokunulmazlığına” saygı duyulmalı.

Eminim, bu yazdıklarımı eğer bölgedeki gelişmeler hakkında bilgisiz biri okuyorsa, benim dediklerimden hiçbir şey anlamayacaktır. Hatta, milliyetçi bir yurttaş ise, “ne oluyoruz, ortada paralel devlet mi var?” diye bağıracaktır.

“Var.” “Paralel devletin var olduğunu” ben değil, malum KCK davalarını açan savcılar söylüyor. Onlara göre, KCK, bölgede “paralel devlet” kuruyor, “kendi hukukunu” uygulamaya koyuyor, kendi “savunma güçlerini” örgütlüyor. “Vergi topluyor”, “askere alıyor”. Daha da neler...

Şu farkla... Savcılar, elinde silah olmayan, hiç kimseyi gözaltına almayan, kimseyi tutuklamayan, “tırşikçi” ve “işbirlikçilerden” “silahlı icra memurları” eliyle vergi toplamayan, “askerlik şubesi kurmayan” “sivil” siyasetçileri, yani yine savcıların ifadesiyle söyleyecek olursak, “paralel devletin” ya da “fiili özerk Kürdistan’ın”, barışçı, silahsız, sivil “yurttaşlarını” tutukluyor. “Gözaltına alanlara”, “tutuklayanlara” “vergi toplayanlara” ise “dokunamıyor”. Onlar artık dağlardan AKP’nin “duble yollarına” iniyor. “Kimlik kontrolü” yapıyor, “şüpheli” gördüklerini “gözaltına” alıyor.

Ben hem hükümetin, hem de PKK’nin “şüpheli” gördükleri sivil kişileri “gözaltına” almasına ve ardından da “tutuklamasına” karşıyım. O “şüpheli şahıslar” “gözaltına alınmadan”, “tutuklanmadan” yargılanmalı.

Her neyse... Konumuza dönelim.

Aygün “olayı” çok önemli bir gerçeği ortaya çıkardı. Benim “karşı” olmamı bir yana bırakalım; BDP’nin bu “gözaltı” olayına “karşı” çıkması, iki Eşgenelbaşkanın imzasıyla CHP’li vekilin “gözaltına alınmasını” “kabul edilemez” ilan etmesi AKP cenahında nasıl yankılandı?

Yankılanmadı.

Bu da gösterdi ki, “PKK’yi kınayın, biz de sizi kınalayalım, allayalım, pullayalım, meşrulaştıralım” lafları palavradır. İşte BDP “PKK’nin bir eylemine” karşı çıktı ve bakın ne oldu? Bir kere kimsenin umuru olmadı. Sonra bunlardan Ahmet Kekeç Eşbaşkanların açıklamasını “es” geçti ve şöyle yazdı:

“CHP milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılması, BDP milletvekili Sırrı Sakık’ı üzmüş.

Haber mecraları Sakık’ın üzüntüsünü, ‘BDP’den tepki’ başlığıyla duyurdular.

Öyle bir üzüntü bildirimi ki insanın, ‘Aman kalsın, sen üzüntü filan bildirme’ diyesi geliyor.

Hem bırakın, ‘umarım’ ve ‘dilerim’ gibi yasak savar ifadeleri de, sizin de müntesibi bulunduğunuz parlamentoya yapılmış bu ‘hayasızca’ saldırıyı yüksek sesle kınayın.”

BDP Eşbaşkanlarının samimi tutumuna verilen yanıt böyledir.

PKK “Aygün”ü bırakacak. Belli. AKP BDP’li ve CHP’li vekilleri bırakacak mı? Kekeç ve medyatörler AKP’nin “parlamentoya yapılmış hayasızca saldırısına” “tık” diyebilecek mi?

Aygün olayının asıl sorusu budur.

Asıl yapılması gereken ise (Aygün’ün serbest bırakılacağı açıklandığına göre) “kınama” bildirileri değil, CHP’li vekilin can güvenliğini hiçe sayan AKP operasyonlarına “dur” demektir.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız