|
Bu son olaylar hepimizi bozdu. Sizi bilemem, ama ben artık hep sınırlarda geziniyorum. Bir zamanlar gülüp geçtiğim komplo teorilerini ciddiye alıyorum. Eskiden nasılsa dolar diye hiç önem vermediğim bardağın boş tarafları şimdi gözümün önünden gitmiyor. Gündüz gözüyle kâbus görüyorum, kâbus. Örnek mi istiyorsunuz? Dolu.
Bir tanıdık şöyle dedi söz gelimi: “Kürtler’le ilgili açılım sürecinde, takvim ve taktik değiştirildi. Seçimde handikap olur diye Öcalan’ın serbest bırakılması ileri bir tarihe erteleniyordu. Şimdi barış sürecinin etkilenmemesi için daha erkene çekildi. Ankara, İstanbul, İzmir gibi kentlere değil, doğrudan Diyarbakır’a gönderilecek. Orada, bağımsızlık savaşından muzaffer çıkmış bir devlet başkanı gibi karşılanacak…”
“Ama bu…?”
“Aynen düşündüğün anlama gelecek… Hiç oksimoron diye bir şey duydun mu?”
“Elbette… Çelişkili kelimelerin birlikte kullanılması, söz gelimi ‘zalimcesine şefkat’, ‘akıllı deli’ gibi bileşik kullanımlara verilen ad…”
“Doğrudur. Şöyle tamamlayayım o zaman - demokrat diktorya’nın yeni sloganı, Parçalanmış Türkiye, bölünmez bir bütündür” şeklini alacak…”
SÜMEYYE, TÜRKİYE’NİN
BENAZİR BUTTO’SU OLACAK
Bir başka çılgın dostum da, öyle bir bomba attı ki – kördüğüm halindeki beyin hücrelerim dayanamadı, infilak etti.
“Varsayalım ki, Tayyip Erdoğan çekildi… AKP bünyesinde yeni lider olarak kim empoze edilecek, biliyor musun?”
“Canım bu konuyu herkes irdeledi… Ali Babacan’dan Abdullah Gül’e kadar zikredilen birçok isim var…”
“Yanlış, hiç tahmin edilmeyen bir isim olacak. Dışarılarda okutuldu. Başbakan, her an her ortamda yanında taşıyor. Senin anlayacağın siyaset stajını en muteber locada yapıyor. Üstelik, AKP’ye en muhalif kadınları bile hayrete düşürecek bir sürprizden, yıpranmamış bir isimden söz ediyorum.
Yeni lider adayı olarak Tayyip Bey’in kızı Sümeyye empoze edilecek.
Türkiye’de bir Benazir Butto... Gerçek bir bomba. İsmi ile cismi ile öylesine fırtınalı tartışmalar yaratacak ki, Taksim Gezi Parkı direnişleri filan gölgede kalacak.”
Dedim ya, ben de kafayı üşütmeye başladım. Düşündüm. Benazir Butto’yu gözlerimin önüne getirmeye çalıştım.
Garip bir başörtüsü. Saçları ortadan ortada…
Tahsili ABD’de. Demokrat söylemli, ama yobaz mı yobaz. Kadın ama, kadınlar üzerinde babasından çok daha baskıcı. Gerektiğinde Taliban’a bile destek çıkan... Pakistan’ın kâğıt üzerinde değil, pratik hayattaki gerçek ergenekonu’nun kurucusu.
Benazir, yani benzersiz.
Neden olmasın!
PAYANDAYA İHTİYAÇ KALMAYINCA
BAHÇELİ’NİN İŞLEVİ DE SONA ERECEK
Son darbe, bir başka dosttan MHP konusunda geldi. Tartışma, siyasi partiler üzerineydi. Seçim döneminde, AKP’nin oylarında ciddi bir düşüş olması halinde, nasıl bir koalisyondan söz edilebilirdi?
CHP, MHP ve BDP anlaşabilecekler miydi?
“Nasıl olur da hâlâ MHP diye muhalif bir partiden söz edebiliyorsun” diye sordu bu dost da?
“Ne demek yani? Böyle bir parti yok mu?”
“Sence Bahçeli’den sonra veya Bahçeli sayesinde pratikte kaldı mı? Bütün yasal ve anayasal değişiklik girişimlerinde, AKP’nin kayıtsız şartsız destekçisi değil mi? Partili gençlerin Taksim Gezi Parkı ve benzer direnişlere katılmalarını bile yasaklayan bizzat Bahçeli değil mi?” “Her şeye rağmen, yüzde 10 barajını aşan bir oy potansiyelleri var…”
“Daha iyi ya, eğer hâlâ yüzde 10 barajını aşacak olurlarsa, bir AKP-MHP koalisyonu kurulur, olur biter… Dolaylı payandaya ihtiyaç kalmaz, Doğrudan payandaya dönüşür. Bahçeli’nin işlevi de böylece sona erer!”
Dostlar…
Gerçeklerin izini sürmede, yollar, kimi zaman kâbuslardan geçer. Kâbuslar, aslında düşlere dalmanın değil, derin uykulardan uyanmanın işaretidir.
Ve daha da önemlisi “Fantezi yüklü kâbuslar, somut bilgiden daha çok ciddiye alınmalıdır. Çünkü, somut bilginin sınırları kısıtlıdır!” (Albert Einstein)
İNTERAKTİF SOHBETLER:
Misafir – Kubilay: Sevgili Dostum. Sanırım yöntem farkımız var. Siz ayrıntıların fazlaca üzerinde duruyorsunuz. Bense bütüne varmayı amaçlıyorum. RTE’ye olmayan değerleri yüklemişsiniz şeklindeki ifadenizi üzerime almıyorum. Herhalde bir başka yorumcuya kızdınız, bana rastgeldi. Elbette değerlendirmelerime katılmanız şart değil. Bağışlayın ama - İleride onun kadar olmak ve belli ki olamadığınız için hayıflandığınız gibi bir derdiniz varsa şeklindeki ifadenizi de bu sohbet atmosferine pek yakıştıramadım. Hele Lut Kavmi ile bitirmeniz, eleştiri hedefinizi ve çıkış noktanızı iyiden iyiye muamma kıldı. Her şeye rağmen, ilginize teşekkür ederim.
Usak: Halk olgun değilse, demokrasi nasıl olgun olabilir ki?.. Sol ve Taksim Gezi Parkı yorumlarınıza katılıyorum.
Misafir - horasan eri: Yorumunuza yorum katarsam, yanlış olur.
henry8: Doğrudur.
Figul: Sanırım artık böyle bir tahlil akla bile gelmiyor.
Misafir - Tolga Akdağ:, Keşke ne ilgisi var diyebilseydik…
|
