İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Ülkenin 'gazete okurları' da mağdurlar arasında

Ülkenin 'gazete okurları' da mağdurlar arasında

12 Ağustos 2012 Pazar, 07:17

Kürşat Bumin

Ülkedeki 'mağdurları' hiçbirini atlamadan alt alta yazmak uzun olduğu kadar zor da bir iş, çünkü ne kadar çaba gösterseniz de unutulanlar mutlaka olacaktır...

Bana göre ülkenin 'gazete okurları' da mağdurlar, yani kısa yoldan 'haksızlığa uğrayanlar' arasında yer alıyor. 'Gazete okurları'nın mağduriyetinin ne anlama geldiğini şöyle özetleyebiliriz: Gazete okurları eğer ellerine aldıkları gazeteleri tarafından -ülke içinde ya da dışında fark etmez- önemli bir gelişmeden haberdar edilmiyorlar ise mağdurlar arasında yer alırlar. Çünkü demokrasilerde son derece önemli bir hak olan 'haber alma hakkı'ndan yararlanamamışlardır.

Dünün tarihini taşıyan gazetelere (itiraf edeyim ki birçoğuna internet versiyonları aracılığıyla) göz attığımda, bazı gazetelerin okurlarının söz konusu tabii 'hak'ını kaale almadıklarını gözledim. Bu gazetelerin genel yayın yönetmenleri ya da editörleri tarafından gasbedilen söz konusu önemli gelişme Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 'gazetelerin Ankara temsilcileri ile buluştuğu' iftarda yaptığı açıklamaların -bence- en önemli bölümüne ilişkindi.

Bu gözlemimde dikkatimi çeken bir husus da, Arınç'ın söz konusu açıklamalarını 'deve yapan' gazetelerin bizde âdetten olduğu gibi sağcı-solcu, Kemalist-İslamcı gibi (benim yıllardır karşı çıktığım) bir sınıflama içinde yer almamalarıydı. Yani özetle, her meşrepten gazete vardı bu grup içinde.

Mesela Zaman gazetesinin Ankara temsilcisi sözünü ettiğimiz açıklamayı ayrıntılı olarak köşesine taşırken, bu gazete ile aynı fikriyatı paylaştığı söylenen Bugün gazetesinin Ankara temsilcisi Arınç'ın iftar davetinde yer almasına rağmen konu hakkında konuyu teğet geçiyordu.

'Hükümete yakın gazeteler' içinde yer alan Star gazetesi de nedense bu önemli açıklamayı haber niteliğinde görmemişti.

Hürriyet ve Radikal okurları açıklamadan haberdar kılınırken, Milliyet'in Ankara temsilcisi köşesinde bambaşka bir konuyu işliyordu.

Sabah gazetesinin Ankara temsilcisi de iftar davetine icabet edenlerdendi. Şaşırtıcı (!) bir şekilde bu temsilcinin iftara ilişkin karaladığı iki yazı içinde de konuya girilmemişti. Gözlemlerim daha inandırıcı olsun istediğim için bu gazetenin Ankara temsilcisinin yazısının giriş bölümünü aktarıyorum:

Bir 'Arınç klasiği' / Önceki akşam Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın iftar davetinde idik. Arınç, AK Parti'nin kuruluş felsefesindeki duruluğu yaşayan ve yaşatan bir siyasetçi. Zaman zaman gelgitler yaşasa da hâlâ 'vicdanı' temsil ediyor.

Bülent Bey'in geniş sohbet yelpazesi içinden, kişisel gözlemlerime dayanan üç konuyu aktarmak istiyorum.

1- Çankaya seçimi ve partinin geleceği.
2- Arınç'ın alacağı pozisyon.
3- Ve terörün geldiği son nokta...'

İyi güzel ama temsilcinin 'kişisel gözlemlerine dayanarak' sözünü ettiği üç konu içinde -nedense- Arınç'ın iftar davetinde yaptığı en önemli açıklama, yani Sedat Selim Ay'ın İstanbul Emniyeti'nin terörle mücadeleden sorumlu emniyet müdür yardımcısı olarak atanması hakkındaki yorumu yer almıyordu...

Bazı dikkatli okurlarımın 'çuvalsız-iğne' meselesini mırıldandıklarını düşündüğümden, tarayabildiğim 'bazı gazeteler' içinde gazetemizin de yer aldığını söylemeye unutmayayım! Yeni Şafak'ın Ankara temsilcisi olan arkadaşımız Abdülkadir Selvi'nin iftarda konuşulanları konu edinen dünkü yazısı da -maalesef- bu unutkanlıkla maluldü.

Durumu özetledikten sonra soralım: Bazı 'temsilciler' ya da gazete yönetimleri Arınç'ın bu önemli açıklanmasını niçin saklıyorlar? Sorunun cevabının -tahmin edildiğinin aksine- kolay olmadığını söyleyeceğim. Bazı 'temsilciler'in kendilerini açıklamada ismi geçen polis şefine yakın hissettikleri ihtimallerden birisi olabilir. Ama mesela gazetemizin Ankara temsilcisi Selvi söz konusu olduğunda bu cevap tatmin edici olmayacaktır herhalde. Çünkü çok iyi hatırlıyorsunuz ki 'eski rejim' döneminde Yeni Şafak'ın sahipleri de 'poliste işkence'nin mağdurları arasında yer alıyordu. O günlerde gazetenin bu insanlık suçunu nasıl ifşa edip, sorumluların üzerine nasıl gittiğini de hatırlayın...

Arınç'ın iftar sohbetinde yaptığı açıklamalar içinde en önemlisi -hiç şüphesiz- Sedat Selim Ay'ın atanmasını ilişkindir. Nitekim bu haber hak ettiği biçimde Taraf gazetesinin dünkü sayısının manşetine yerleştirilmişti: 'Selim Ay gitmeli'. Gazetenin Ankara temsilcisi Lale Kemal'in haberinin (bu temsilcinin yakınlarda ABD Ankara Büyükelçisi'nin kendisine yönelik övgülere ('Sindirilmeyi kabul etmeyen sen ve senin gibi gazeteciler ile gelebilirsiniz. Sen ve senin gibi gazeteciler, ısrarlı gazetecilik tekniğini, ev ödevini yapan, okuyan ve dünyayı okuyan nesiller yetiştirerek bu düzeye gelebilirsiniz. Örneğin siz, Jane's Defence Weekly'nin (Dünyanın en eski askeri dergisi) çok uzun yıllardır muhabirliğini yapıyorsunuz...' yazısında yer vermesi bizi epeyce eğlendirmiş olsa da!) ) büyük bölümü de bu konuya ayrılmıştı.

Peki Arınç ne diyordu -açıklamayı göremeyenler 'gazete okuru mağdurlar' için- bu önemli açıklamasında. Kısaca şunları: 'Bakanlar Kurulu toplantısında, bu şahısla ilgili geçmişteki iddialar konuşuldu. Emniyetteki terfileri, nakilleri bilirim. Bu noktaya gelmiş bir insanın geçmişte hakkında mahkûmiyet, disiplinsizlik olmamalı. İçişleri Bakanı dedi ki, '10-12 yıl önceki olaylar bugüne dek yazılmadı. Demek ki bir samimiyetsizlik var.' Bakan arkadaşlar konuştu. Pek çoğu 'öyle olsa bile bu iddialara muhatap birini bu noktaya getirmemelisiniz' dediler. (...) Bu kadar iddia varsa gerçek olmasa bile geri planda tutmak varken, hakkında iddialar olan noktaya getirmek doğru değil. Bir işin kanuni olması başkadır, ahlaki-meşru olması başkadır. (...) Hükümeti de bakanlığı da yormanın, şahsı da hedefe koymanın doğru olmadığını düşünüyorum. (...) Bakanımız onu çağıracak, seni şuraya veriyorum diyecekmiş gibi olacak. Burada görev bakana düşer. Başbakan'a da haklı gerekçelerini söyleyerek değiştirebilir.'

Bülent Arınç, iftar davetinde gelecek dönemin cumhurbaşkanı adayları hakkındaki görüşlerini de açıklamış. Açıklamaların bu faslından -bütün gazete okurları gibi- siz de haberdar olduğunuzdan bu konuya girmiyorum. Ama buraya kadar hakkında konuştuğumuz konu ile cumhurbaşkanlığı seçimleri arasında şu ilişkiyi kurmadan da yazıyı bitirmek istemiyorum:

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan adaylar ülkenin bir aydır gündeminden düşmeyen söz konusu atama kararına ilişkin de seçmene açıklama yapmak zorunda kalacaktır

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız