Hazır olun, PKK yine saldıracak

10 Ağustos 2012 Cuma, 09:47

EMİN PAZARC/TAKVİM

3 Temmuz'da bu köşede askeriyle, polisiyle, siviliyle herkesi uyarmaya çalıştım. \'Hazır olun, PKK saldıracak\' diye yazdım; hem de Türkiye'nin pek çok bölgesinde farklı ve denetimsiz bir şekilde. Aynen öyle oldu. PKK, Şemdinli ve Çukurca'dan sonra, dün de İzmir-Foça'da kahpe bir tuzak düzenledi.
O gün o uyarıyı yaparken, herkesten farklı, çok özel haber kaynaklarından mı yararlandım?
MİT'ten ya da başka istihbarat merkezlerinden kimsenin ulaşamadığı önemli bilgiler mi aldım?
Hayır, değil.
Okudum, araştırdım, herkesin ulaşabileceği \'açık istihbarattan\' faydalandım. Gelen tehlikeyi gördüm. Gerekli uyarıyı yaptım.
Eleştirenler, \'Bu da nereden çıktı\' diyenler oldu. Çünkü, o günlerde bizim medyada son derece pembe tablolar çiziliyordu. PKK'nın ve KCK'nın ne kadar da \'barışsever\' insanlardan oluştuğuna yönelik yazılar yazılıyordu. Kandil'in bile artık bu çatışmalardan bıktığı yorumları yapılıyordu.
Hatta, bazılarına bakılırsa çözüm de oldukça yakındı!
Üstelik, bütün bu değerlendirmeleri yapıp kamuoyunu yanıltanlar, adlarının başlarına \'uzman\' sıfatı eklenen, medyada allanıp pullanan birtakım isimlerdi.
Peki ne oldu? Sonuç ortada:
PKK alabildiğine saldırıyor. Hem de aynen 3 Temmuz tarihli yazımın girişinde ortaya koyduğum gibi: \'Talimat verildi. Hazırlıklı olun. Terör örgütü, Türkiye'nin pek çok bölgesinde denetimsiz bir şekilde saldıracak.
Becerebildiği ölçüde sıkıntı verecek. Gücü yetiği oranda kan dökecek.\'

***

2011 yılının sonlarına doğru \'İşte PKK'nın para kaynağı\' başlıklı bir yazı yazdım. Güneydoğu'da yaşanan kaçakçılık olayını gündeme getirdim. Sadece Uludere sınırından Türkiye'ye haftada 7-8 TIR büyüklüğünde kaçak mazot girdiği gerçeğini ortaya koydum. Bu kaçakçılığın bölge insanı ve PKK işbirliği ile gerçekleştiğine dikkati çektim.
Askerin de göz yumduğu bilgisini verdim.
Yetmedi, birkaç gün sonra yeniden yazdım...
Uludere sınırındaki kaçakçılığı tekrar gündeme getirip, yetkililerin dikkatini çekmeye çalıştım. Acil tedbir alınması gereğinin altını çizdim.
Kimse oralı olmadı. Amiyane tabiri ile \'sallayan\' çıkmadı. Yine adının başında \'uzman\' sıfatı yer alan taife burun kıvırdı.
Bölgedeki kaçakçılık artarak devam etti.
Çünkü, durup dururken problem çıkarmanın anlamı yoktu! Herkes mutluydu, herkes cebini dolduruyordu. PKK, bölge vatandaşı ve asker arasında işleyen bu kirli çark görmezlikten gelindi. Kimse tekere çomak sokmak istemedi.
Aradan çok kısa bir süre geçti...
Yılın sonunda \'Şimdi ayıkla pirincin taşını\' dedirten Uludere olayı meydana geldi.
Üstelik göz göre göre ve göstere göstere. Tam 35 kişi hayatını kaybetti. O günden beri de alabildiğine istismar ediliyor. Türkiye halen o talihsiz olayın sıkıntısını çekiyor.

***

Tabii ki bütün bunları \'Ben demiştim\' diye yazmadım. Amacım, Türkiye'de yıllardır devam eden büyük bir sıkıntıyı ortaya koymak.
Bu toplum, \'terör\' konusunda son derece yanlış yönlendiriliyor. \'Uzman\' diye toplumun önüne konulan insanlar, Türkiye gerçeklerinden ve dünyadan bihaber. Her gün abuk-sabuk değerlendirmeler yapıyorlar. Çoğu da genellikle terörün ve PKK'nın ekmeğine yağ sürmekle meşgul. Üstüne bir de terör destekçileri tarafından sistemli olarak yürütülen \'psikolojik harekatı\' ekleyin.
Varın vatandaşın kafasının ne kadar karıştırıldığını siz düşünün!

***

Oysa, Türkiye'nin önünde duran tablo o kadar net ki...
Ortada bir terör örgütü var. Arkasında ise, Türkiye düşmanı çevreler yer alıyor.
Adamlar, \'Devrimci Halk Savaşı başlattık\' diyorlar. Türkiye'nin her tarafındaki militanlarına, \'Bulunduğun yerde gücün neye yetiyorsa onu yap\' talimatları gönderiyorlar. Her geçen gün daha fazla kan dökmeye yönelik adımlar atıyorlar. \'Seni alt edip, biz kendi yönetimimizi kuracağız\' diye Türkiye'yi tehdit ediyorlar.
Alay edercesine, \'Yeni sürprizlere hazır olun\' açıklamaları yapıyorlar. Bu ülkenin önüne silah koyuyorlar.
Gelinen noktada yapılacak tek iş, milletçe el ele verip önce bu belayı savuşturmak. \'Açılım, haklar ve özgürlükler\' işin en kolay tarafı.
Zaten bu konularda gerekenler de yapılıyor.