|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Şemdinli, Foça ve sonrası
10 Ağustos 2012 Cuma, 09:08
Deniz Ülke Arıboğan /AKŞAM
|
|
21. yüzyılın yeni savaş teknikleri ve politik mücadeleleri bakımından değerlendirildiğinde terör giderek küresel psikolojik savaşın en önemli aracına dönüşüyor. Bugün kimimiz halen süregitmekte olan bir dünya savaşından bahsetsek de, artık nükleer dehşet dengesinden, tanklarla toplarla girişilen konvasiyonel saldırılardan söz etmiyoruz. Şimdilerde küresel mücadelede nihai zaferler yok edilmiş insan bedenlerinin istatistiği üzerinden değil, kazanılmış insan zihinlerinin toplamı üzerinden ilan ediliyor. Bu da doğal olarak insanın bedenine değil, zihnine, yüreğine yönelik silahları etkin kılıyor.
Ülkemiz de bu küresel psikolojik savaş ortamının taraflarından birisi. Yalnızca etrafımız ateş çemberiyle sarılı demek yeterli değil, zira bizde de ortalık alev alev. Tek avantajımız uzunca bir süredir bu cehennem sıcağının içerisinde yaşamamız ve bu sıcağa kısmen de olsa adapte olmamız. Kaybettiğimiz insan sayısı ancak büyük bir savaş sonucunda kaybedilebilecek ölçülerde. Ekonomik, siyasi, sosyal maliyetlerini ise saymaya gerek yok, hepimiz biliyoruz.
Konu bir terörist grubun isyan edip devletle çatışmasının çok daha ötesinde bir derinliğe sahip. Zira şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Türkiye'de iç ve dış siyaset yaklaşık 30 yıldır PKK marifetiyle tanzim ediliyor. Asker-sivil ilişkilerimiz, demokratikleşme hızımız, oy verme davranışlarımız, dost-düşman algımız, dış dünyaya yönelik açılımlarımız, ABD, AB, Rusya veya İsrail vs. ile ilişkilerimiz, Ortadoğu politikamız hep PKK eleğinden geçiyor.
Tıpkı bir at gözlüğü gibi, bütün bakış açımızı sınırlayan, çevremizi görmemizi engelleyen ve bize tek bir yönün dışında koşmayı yasaklayan bir araç niteliğinde terör meselemiz. Gerçekten de, o müthiş bir psikolojik savaş silahı ve bizi de her defasında yaralamayı başarıyor.
En son gelinen noktada Foça eylemini de bu gözle okumak gerekiyor. Saldırı, terör kavramının geleneksel tanımına tekabül eden 'amaç öldürmek değil, o ölümler üzerinden mesaj vermek' ifadesine tekabül ettiği gibi, ürettiği sonuçların insanlarda yarattığı öfke, çaresizlik, bıkkınlık duygusu üzerinden gelişmesi itibarıyla da hayli psikolojik bir zemine oturuyor. Şemdinli ve ardından gelen Foça saldırısını kısaca değerlendirelim.
1- Saldırı silahlı güçlerimizi, yani askerleri hedef alması itibarıyla dış kamuoyunda terörizm çerçevesine oturmayacak şekilde planlanmış. Yani uluslararası planda olumsuz karşılanmamak gibi bir hassasiyeti var. Bilindiği gibi uluslararası literatürde bir eylemin terörsit saldırı olarak kabul edilmesi için sivilleri hedef alması gerekiyor. Eğer saldırı asker, istihbarat, polis gibi hedeflere yöneliyorsa, eylemciler gerilla, milis, isyancı gibi kavramlarla tanımlanıyor. Foça'da turizmin baltalanmasına ya da sivil alanlara yönelik bir saldırı değil bu. Göründüğü kadarıyla iç kamuoyu kadar dış dünyaya da 'biz varız' mesajını iletmeye çalışıyorlar. Sayısal zaafiyetlerine rağmen var olduklarının altını çizerek psikolojik bir üstünlük elde etmeye çalışıyorlar.
2- Şemdinli taktik dışı bir müdahale, yani alışageldik gerilla tipi vurkaç taktiklerinin dışında bir saldırı iken, Foça ise alandışı bir eylem niteliğinde. Batı bölgelerimizde daha önce de bazı eylemler yapılmasına rağmen, bu standart bir taktik değil, yani atipik olarak nitelendirilebilir. Buradan PKK'nın ya da en azından PKK'nın bir bölümünün yeni bir taktik kadar, yeni bir stratejiye geçtiği de söylenebilir. Eğer taktik değişiklik, yarattığı psikolojik sonuçlar bakımından da farklılaşıyorsa, bu aynı zamanda bir strateji değişikliği anlamına da gelir. Buradan hareketle PKK'nın her yerde ve her boyutta eylem yapabilirim mesajı vermeye çalıştığı söylenebilir. Şehirlerde eylem yapabilmenin psikolojik sonuçları da kuşkusuz farklı olacaktır.
3- Son eylemlerin yerelde Kürtler tarafından pek de hoş karşılanmadığı ve konunun Kürtlerin hakları ya da demokratikleşme gibi şeylerden çok, dış politikayla ilgili olduğunun fark edildiği anlaşılıyor. Nitekim BDP'nin de konuya tepkisi oldukça dikkatli seyrediyor. Önümüzdeki dönemde hükümetin demokratikleşme talepleri konusunda pozitif tavır alması ve terör ile sıradan Kürt vatandaşlarımızın talepleri arasında bir ayrım yapması halinde, PKK ile halkın arasında ciddi bir mesafe açması mümkün olabilir. Ne demiştik? İnsanların zihnini ve yüreğini fethedenler, bu savaşın galipleri olacaktır.
Akşam
Deniz Ülke ArıboğanGoogle
Live
Facebook
Twitter
Digg
Favorilerime Ekle
Yazdır
E-mail olarak gönder
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
| 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
|
|
|
|
|
|
|
|