|
Gezi direnişçilerine uygulanan polis şiddeti nedeniyle AP-AKP arasındaki kriz ziyaretlerin iptal edilmesi noktasına geldi.
Ankara ile Avrupa Parlamentosu (AP) arasında Gezi Parkı direnişçilerine uygulanan orantısız polis şiddeti nedeniyle tırmanan kriz, karşılıklı ziyaretlerin iptal edilmesi noktasına kadar ulaştı.
AP’nin Türkiye’yi ağır biçimde eleştiren raporuna tepki olarak hükümet, AP Dış İlişkiler Komisyonu’nun bu hafta gerçekleşmesi öngörülen ve Kürt sorununa çözüm sürecinin ele alınacağı ziyarete randevu vermedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Avrupa İşleri Bakanı Egemen Bağış’ın randevu vermemesi üzerine heyetin ziyareti iptal edilirken, Bakan Ergin ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na ait bir heyetin bugün Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Dış ilişkiler Komisyonu’nda yapacakları konuşma ve temaslar da iptal edildi. Adalet Bakanı Ergin’in sadece AP’deki programını değil, AB Komisyonu tarafından basın özgürlüğüyle ilgili ‘Speak Up - 2’ başlıklı konferansa katılımını da iptal ettiği belirtildi.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün ile AKP’li üye Hamza Dağ ve MHP’li üye Mustafa Erdem ise, Belçika ve Hollanda’yı kapsayan seyahatlerini sürdürürken bu gezi kapsamında AP’de katılacakları toplantıyı iptal ettiler. Başından itibaren geziye katılmayan Komisyon’un CHP’li üyesi Mahmut Tanal ise, “Benim protestom AP’ye değil bizatihi bu gezinin kendisine. Kendi ülkemizde insanlar gaz yerken, kurşun yerken, Hollanda ve Belçika’da insan hakları ihlallerini incelememizin samimi olmadığına inandığımız için baştan gitmemeyi tercih ettik” dedi.
Randevu verilmedi
Kürt sorununun çözümüne ilişkin hükümet tarafından başlatılan yeni süreçle ilgili temaslarda bulunmak üzere bugün Türkiye’ye gelmesi planlanan Avrupalı parlamenter Elmar Broek başkanlığındaki üst düzey AP Dış İşleri Komisyonu heyetinin iptal kararı dün açıklandı. AP kaynakları, “Görüşmemiz gereken bakanlardan hiçbiri randevu vermedi. Bu durumda çözüm sürecini konuşacak muhatap bulamayacağımız için ziyareti iptal etmek zorunda kaldık” değerlendirmesini yaptı. Heyete bakanların yanısıra, randevu istedikleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten de son güne kadar randevu verilmemesi dikkat çekti.
Katılmaktan vazgeçti
Türkiye’ye gelecek heyette AP içindeki gruplardan yaklaşık 10 parlamenterin yer alması planlanmıştı. Heyete başkanlık etmesi gereken Başkan Broek’in de Türkiye’de polisin göstericilere orantısız şiddet uygulamasına tepki olarak geziye katılmaktan vazgeçen ilk isim olduğu belirtildi.
Avrupa Parlamentosu’nun Gezi Parkı’na yapılan müdahaleler üzerine aldığı karar Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından ağır biçimde eleştirilmişti. Erdoğan, “Bu kararı tanımıyoruz” derken, Davutoğlu, “Karar aynen iade edilecek” diye konuşmuştu. Randevu vermeme ve programları iptal kararlarının ardında hükümetin bu tavrının yattığı belirtildi.
‘Bunlar şaşırmış ya’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarında polisin orantısız güç kullanmasına yönelik tepki kararı alan Avrupa Parlamentosu (AP) hakkında “Bunlar şaşırmış ya. Böyle bir AB Parlamentosu’nu da ben tanımıyorum. Omurgalı olmaya mecbursunuz” diye konuştu.
Erdoğan, Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Gezi Parkı’nda çevre duyarlılığı ile başlayan sonra demokrasiye, milli iradeye ve hükümete karşı son derece organize eylemler haline dönüşen olaylar yaşandığını ifade etti. Gezi Parkı eylemlerini Vandallık, barbarlık, yağmacılık olarak nitelendiren Erdoğan, Gezi Parkı odaklı olaylarda dünyanın gerçek yüzünü gösterdiğini ifade etti. Erdoğan, şunları dile getirdi: “Küçük çaplı bir toplumsal hareket, bazılarınca doğru okunamadığı için Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki toplumsal hareketlere benzetildiği için dost görüntüsü altındaki bazıları, ne kadar samimiyetsiz, ne kadar yapay olduklarını anında gösterdiler. Kimi uluslararası medya kuruluşları, kimi Avrupalı siyasetçiler ve kurumlar, olayları anlamadan, dinlemeden, analiz etmeden; biraz da olayları tahrik etmek için anında maskelerini indirdiler. Ne dediler: ‘Türkiye de aynen Arap baharı yaşayan ülkeler gibi Türk baharını yaşamaya hazırlanıyor.’ Halbuki biz Türk baharını 2002’nin kasım ayında yaşadık ve o günden bugüne Türkiye’de bir Türk baharı esiyor.”
Erdoğan, şöyle konuştu: “AP’de alınan kararı görüyorsunuz. Bunlar şaşırmış ya. Bunlarda dürüstlük, ahde vefa diye bir şey yok. Sizin bir defa bizimle ilgili böyle bir karar almaya yetkiniz var mı? Sen önce bunu parlamento üyelerin için bu kararı ver. Yunanistan’da, İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da neler oluyor? Bunlara karşı sessiz kalacaksın, Türkiye’de antidemokratik bir eylem yapılacak, işgal var, kamu binalarına, araçlarına, sivil araçlara karşı bir eylem yapılacak, bununla ilgili kalkacaksın, koruma kollama görevini yapan güvenlik güçlerine karşı karar almaya yöneleceksin. O zaman siz de antidemokratsınız, sizin demokrasiye saygınız yok. Sizin, bir defa özgürlük anlamınız, tanımınız farklı. Başkalarının özgürlük alanlarına saldıranlara siz destek çıkıyorsunuz. Benim özgürlük alanıma saldırana sahip çıkana ben de karşıyım. Böyle bir AB Parlamentosu’nu da ben tanımıyorum. Sadece orada bir tabelan olur. Dürüst olacaksınız, hakkı savunacaksınız. Omurgalı olmaya mecbursunuz, omurgalı olmaya mecburuz. Omurgalı olmayandan bir şey olmaz.”
|