İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Acılara aldırmamak habercilik mi!

Acılara aldırmamak habercilik mi!

03 Ağustos 2012 Cuma, 09:41

Sanem Altan /VATAN

avukatın adını yazmak zorunda mısınız gerçekten?

Yapış yapış bir sıcağın içindeyiz günlerdir…

Sizin de sıcaktan bunaldığınızı biliyorum.

Bu sıcakta anlatmak istediğimi hafif gözükmeden, bayağılaşmadan, aslında hepimizden, insanlardan bahsettiğimi hissettirerek nasıl anlatırım onu düşünüyorum.

Son birkaç gündür gazetelerde bir haber var…

Ankaralı bir avukat otel odasında ölü bulundu.

Sıradan bir ölüm gibi gözükmediği kesin…

Erkek olan avukat üzerinde jartiyerle ölü bulundu…

Olayda bir de erkek bir masör olduğu ortaya çıktı.

Buraya kadar okuduğunuz her şey bir haberden çok bir hayatla ilgili aslında…

Üstelik özel hayatla ilgili…


***


Sizin, benim, onun “özel hayatında” ne yaptığı bir başkasını ilgilendirmediği gibi, öldüğümüz zaman da ilgilendirmez sanırım, öyle değil mi?

Avukatın adının açık ve net şekilde ilk günden beri yazılması, fotoğrafının konulması, ardında bıraktıkları için çok rahatsız edici ve üzücü değil mi?

Hiç tanımadığımız bir avukatın bizi ilgilendirmeyen özel hayatı neden çarşaf çarşaf, ismi açıkca yazılarak ortada?

Çocuğu, eşi, annesi, babası şimdi neler yapıyordur hiç düşündünüz mü?

Böyle bir olayın “haber” olduğu söylenebilir ama o zaman da o insanın adını açıkça yazmak, resmini yayınlamak zorunda mıyız?

Haberi verirken mahremiyetine ve geride kalanlara biraz daha saygı gösteremez miyiz?


***


Haberi okuduğum ilk andan beri keşke yaşadığımız memleket, sorunları az olan bir yer olsaydı da hepimiz bu avukatın ihlal edilmiş insani hakları için uğraşsaydık diye düşünüyorum.

Ama ne buna mecalimiz var, ne de ülkenin acıları buna izin veriyor.

Her an, bundan daha önemli pek çok şey oluyor…

Ama inanın, ben bunu her şeye rağmen çok önemli buluyorum…

Onca başka acıya rağmen bu avukata ve ailesine yapılanı içime sindiremiyorum.

Başkalarının acılarına hiç aldırmadan yaşıyoruz.

Malraux’nun çok sevdiğim bir sözü var: “Bir hayat hiçbir şeydir ama hiçbir şey bir hayat değildir.”

Bizim ülkemizde sadece bir hayat değil, bizimkinden başka bütün hayatlar hiçbir şey…


***


Ahmet Şık’ın Pusu kitabını okuyorum…

Kendisine nasıl pusu kurulup, Ergenekon üyesi gibi gösterilip hapse atıldığını anlatıyor…

Hapishane günlerinden bahsediyor.

Ahmeti okurken de, Kürtlerin çektiği zulmü okurken de, Ankaralı avukatın eşini merak ederken de aynı acıyı hissediyorum…

Birbirinden farklı acılar ama hepsi insanların çektiği acılar sonunda.

Ama bir acı sadece bir acı olduğu için acıtmıyor bizi nedense…

Kimin acısı olduğuyla da ilgileniyoruz.

Bize “yabancı” olanların acıları da bize yabancı.

Onlara pek dönüp bakmıyoruz.

Otel odasında ölen avukatın ailesinin çektiği ve büyük bir ihtimalle çekmeye devam edeceği acılar bizi hiç ilgilendirmiyor…

Siyasi meselerde çekilen acıların gene paylaşanı bulunuyor da böyle “özel” acılar öyle sahipsiz orta yerde bırakılıyor.

O insanlara hoyrat davranılıyor.

Bana öyle geliyor ki o avukat bir defa öldü ama ailesini biz her haberle, her resimle defalarca öldürüyoruz.

Buna kimsenin hakkı olmamalı, resmi öyle yayınlanmamalı, ismi açıkça yazılmamalı.

Başkalarının acıları böyle yağmalanmamalı.

Başkalarının acılarını çoğaltmak değil ki bizim işimiz.

Bir haberle bir aileyi perişan ettik, kimse de “böyle olmamalı” demedi.

Vurduk geçtik.

Yarattığımız acıya dönüp de bakmadık bile.

Ama asıl acı olan ne biliyor musunuz?

Acıtmayı böylesine olağan karşılamamız…

Asıl büyük acı bu belki de…

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız