Kılıçdaroğlu dersini aldı!

03 Ağustos 2012 Cuma, 09:28

EMİN PAZARCI /TAKVİM

Yapılan anketlerden çıkan sonuçlar CHP açısından hiç de hoş değildi. Oy oranı yüzde 26'dan, yüzde 20'lere kadar düşmüştü. Parti içinde ciddi sıkıntılar vardı.
Örgütten sürekli olarak tepkiler yükseliyordu.
Kısacası, CHP kendi içinde önemli problemlerle boğuşuyordu.
Partide acil bir toparlanmaya ihtiyaç vardı.
Parti yönetiminin 4 defa yenilenmesi ve peş peşe kurultaylar yapılması sorunlara çare olmamıştı. CHP'de acilen aşılması gereken ciddi bir tıkanma vardı.
Sonunda Kılıçdaroğlu da bunu gördü.
Daha fazla direnmedi ve örgütün sesine kulak vermek zorunda kaldı. Başlangıçta atması gereken adımları son kurultayın ardından attı. CHP'de şimdi yeni bir dönem başladı.

***

Bu köşede defalarca yazdık...
CHP'nin giderek SHP'lileştiğini isimlendirerek ortaya koyduk. Partide Alevi kesimin çok fazla öne çıkmasının doğurduğu rahatsızlıklardan bahsettik. Kılıçdaroğlu'nun da bu yöndeki eleştirilere \'Gereğini yapacağım\' cevabını verdiğini yazdık...
Yalanlandık!
Buna karşılık, kurultayın ardından bizim dediğimiz oldu. Kılıçdaroğlu, Nihat Matkap ve Erdoğan Toprak gibi isimleri geri çekti. Parti tabanının istediği bir vitrin hazırlamak zorunda kaldı.
Çünkü...
Partinin bundan sonra oy kaybetmeye tahammülü olmadığını Kılıçdaroğlu da gördü. Örgütün verdiği mesajları aldı. Tabanın sesine kulak verdi. En çok oy alan isimleri en önemli görevlere getirdi...
Adnan Keskin'e örgütü emanet etti.
Haluk Koç'u parti sözcüsü yaptı ve vitrine koydu.
Umut Oran'a partinin kasasını emanet etti.
Partinin farklı alanlara açılması için yeni bir kadro ihdas etti. Şafak Pavey'i çevre ve doğadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaptı.
Tepki toplayan isimleri ise arka plana aldı.
Bu operasyonun hemen ardından Salı günü yapılan MYK toplantısından sonra, CHP ilk olarak düzgün cümlelerle kendini ifade etmeye başladı.

***

Kılıçdaroğlu, MYK toplantısında partinin yeni vitrinine önemli mesajlar verdi... \'Parti içinde kavga istemediğini\' söyledi:
- Kavga etmeyeceksiniz. Birbirinizi basına gammazlamayacaksınız. Gazete ve basın gücünüzü arkadaşlarınızın aleyhine kullanmayacaksınız.
Bu mesaj Gürsel Tekin ve Erdoğan Toprak ikilisineydi. \'Çalışacaksınız\' dedi:
- Genel Merkez'de oturan yönetici istemiyorum.
Bu mesaj da Genel Başkan Yardımcılarının tamamınaydı.
Kılıçdaroğlu da artık son şansını kullandığını, partinin başarısızlığa tahammülü olmadığını biliyor. Genel Başkan olduktan sonra bir referandum ve bir genel seçim geçirdi. Önümüzde ise yerel seçimler var. O seçimde ortaya çıkacak bir yenilgi, koltuğunu ciddi anlamda sarsacak.
O yüzden işi sıkı tutuyor!
Çıtayı ise sürekli olarak yüksek tutmaya çalışıyor. Kurultay öncesi PM'ne aday olmak isteyen bir CHP'liye söylediği, \'Başbakan olmadıktan sonra Genel Başkan olmuşsun ne anlamı var\' şeklindeki sözleri de bunun bir göstergesi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaşadığı tecrübelerden ciddi sonuçlar ve dersler çıkarmış gibi görünüyor!

***

CHP'nin ardından muhalefetteki bir başka parti olan MHP kongreye gidiyor...
Son günlerde MHP'de de tabandan bazı sesler yükseliyor. Tabanın büyük kısmı partinin verdiği görüntüden hoşnut değil.
Taban, yeni projeler üreten, iddiaları bulunan, siyaset sahnesinde \'Ben de varım\' diyen daha atak bir MHP istiyor.
Partide, içten içe sancılar yaşanıyor. İstanbul İl Kongresi'nden çıkan sonuca itirazlar sürüyor, YSK'nın vereceği nihai karar bekleniyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dersini aldı, tabandan gelen sese kulak verdi ve gerekli adımları attı.
Şimdi siyaset gündemindeki soru şu:
- Acaba Devlet Bahçeli nasıl davranacak ve ne yapacak?