CHP’de, “Sarıgül” demek neden yasak?

09 Şubat 2011 Çarşamba, 17:55

Mustafa GÜLTEKİN

Yer:
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi, Örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in odası…


Konuklar:
Mustafa Sarıgül’ün; Kemal Kılıçdaroğlu rüzgârını engellememek adına partileşmesini ötelediği Türkiye Değişim Hareketi’nin il, bölge sorumluları ve MYK üyelerinden oluşan hatırlı bir grup…


Konu ise:
Sarıgülcülerin CHP’ye katılımının sağlanması… Buraya kadar her şey normal… Zira Sarıgül; kaset skandalıyla genel başkanlık koltuğuna oturan Kılıçdaroğlu’nun aldığı rüzgâr kesilmesin diye TDH’nin siyasallaşmasını ötelemekle kalmamış bizzat CHP’nin desteklenmesi yönünde kanaat belirtmişti.


Ve fakat
Anormallik; Sarıgülcülerin, Gürsel Tekin ile görüşmeye alınma öncesinde yaşanıyor. Tekin’in danışmanlarından (başka bir görev de olabilir) bir bayan; konuklara, “Tekin ile görüşme esnasında Sarıgül adının anılmaması” ricasında bulunuyor. Konuklarda soğuk duş etkisi yapan bu teklif haliyle reddediliyor…


Nitekim
Görüşmeye geçildiğinde; Gürsel Tekin’in, TDH’lilere yaptığı “CHP’ye katılın” daveti; Sarıgülcüler tarafından, “bizde şereften sonra sadakat gelir” şeklinde cevaplandırılıyor ki; Sarıgül’ün geçmemesi halinde bu geçişlerin olmayacağı ifade ediliyor Tekin’e…


“Kaldı ki” deniliyor,
“Biz arka arkaya koyulmuş sıfırlarız. Sıfır tek başına değersizdir. Ancak bunca sıfırın önüne bir olan Sarıgül koyulduğunda milyon olarak değer buluruz” denilerek maksadın hâsıl olması için asıl teklifin Sarıgül’e yapılması gerektiğinin altını çiziyorlar…


Gürsel Tekin ise:
Sarıgül’ün, parti kurmama fikrini kendileriyle konuşarak almasının daha iyi olacağını ifade ederek, “acilen Sarıgül ile görüşmemiz lazım” şeklinde oluyor. Fakat TDH’liler böyle bir istişarenin, “Sarıgül CHP ile pazarlık yaptı” şeklinde yorumlanacağını belirterek, Sarıgül’ün bu kararı beklentisiz aldığını ifade ediyorlar…


Ancak
Toplantı sona erdiğinde aynı bayanın, işe Sarıgül karıştırılmadan TDH İl Sorumluları listesinin Kılıçdaroğlu’na sunulması noktasında teklif ve girişimleri oluyor…


Evet;
Seçim ateşinin hızla artmasına inat CHP’nin kendi ateşinin de bir hayli yüksek olduğu bir dönemde Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan’ın akıbetine dair bir şeyler yakalamak için CHP Genel Merkezi’ne attığımız oltaya bu yakıcı diyaloglar takıldı. Biz de umduğumuzu değil bulduğumuzu yazmış olduk…


Fakat
Bu diyaloglar bana; kamuoyunda yaygın olan, “CHP iktidar olmak istemiyor” kanaatinin bir sağlaması gibi geldi adeta… Zira aksi olsa, Sarıgül’ün adının yasaklanması şöyle dursun, şimdiye kadar çok kere davet edilirdi. Ve hatta Kılıçdaroğlu, bizzat randevu alır ve ziyaret ederek yapardı bu daveti ki; tanıdığım Sarıgül böyle bir ziyarette Kılıçdaroğlu’nu tek başına değil binlerce gönüldaşıyla birlikte karşılardı… Yanılıyor muyum?