İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Kılıçdaroğlu’ndan ‘ince taktikler’

Kılıçdaroğlu’ndan ‘ince taktikler’

17 Temmuz 2012 Salı, 09:02

Yalçın BAYER /Hürriyet

CHP kurultayında bugün Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra genel başkanlık seçimi yapılacak, yarın da PM üyeleri belirlenecek.

PM seçimlerinde büyük bir çekişme olacağı anlaşılıyor. Çünkü son ana kadar adaylık girişiminde bulunan delegelerin sayısının 500’ün üzerinde olduğu dikkat çekiyor. Bunların 100-110 kadarının da milletvekili olduğu söyleniyor. Kılıçdaroğlu, çarşaf listeyle gidilecek seçim için 60 kişilik PM aday listesine neden 80 isim koymak durumunda kaldı. Bunun iki nedeni var:
1- Tüzüğe göre, PM’nin yedek üyelerinin de belli bir sayının üzerinde oy alması gerekiyor. Yani Genel Başkan, kurultay delegasyonuna 60 kişilik bir anahtar liste sunsaydı, büyük bir çoğunluk bu 60 kişiye oy vereceğinden yedek olmak için yeterli oy oranına diğer adaylar ulaşamayabilirdi.
2- Ya da bu nedenden dolayı Kılıçdaroğlu’nun istediği isimler yedek olamayacağından Önder Sav’ın kontrolünde olduğu ileri sürülen 200-250 delege, belli isimleri yazarak Kılıçdaroğlu’nun PM’nin yedek üyeleri durumuna gelebilirlerdi.
(PM için de 52+20; bilim sanat için 8+4 olacak.)
Bu olayın teknik bir yönü...
PM kulislerine yansıyan bir başka iddia var:
Kılıçdaroğlu, 60’tan daha fazla isme anahtar listesinde yer vererek, PM’de ya da yeni MYK’da görev vermek istemediği mevcut MYK veya PM üyelerine de düşük oy almaları halinde şunu söyleyecek:
“Bakın ben sizinle çalışmak isteyebilirdim ama delege sizi istemiyor. Bu yüzden küsmek yok...”
Mehmet Sevigen, Eşref Erdem, Önder Sav, Gürsel Tekin gibi ‘ağır toplar’ın önceki seçimlerde son sıralarda PM’ye seçilmelerine karşın, MYK’ya alınmaları sorun olarak görülmüyordu. Bu isimlerin hepsi de MYK’da görev aldılar.
Kılıçdaroğlu’nun çarşaf listesini 80’e çıkarmakla, alt sıralarda yer alabilecek bazı isimlerle yollarını ayırmak için gerekçesi olabilecek.
Bu da Kılıçdaroğlu’nun büyük revizyonu olabilir mi?
(Çarşaf listede yer alırlarsa sürpriz sayılmaması gereken üç isim, Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Rizeli gazeteci Ömer Şan, Sinan Karahan ve Müyesser Yıldız olarak belirtiliyor.)

İstanbul Londralaşıyor mu

MİMAR Emre Arolat, dünyanın en önemli mimarlık etkinliklerinden olan Londra Mimarlık Festivali (London Festival Of Architecture) kapsamında, geçen hafta The Hub: King’s Cross’da ‘Is Istanbul On The Way of Londonisation?’ (‘İstanbul, Londralaşıyor mu?’) başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü WAF (World Architectural Forum) Başkanı ve eski Ağa Han Komitesi Başkanı Prof. Dr. Süha Özkan’ın üstlendiği etkinlikte Emre Arolat, İstanbul’un güncel muhafazakâr-neoliberal politikalar altındaki hızlı kentsel gelişimi ile Londra’nın 80’li yıllarda geçirdiği dönüşümü karşılaştırarak, İstanbul’un bugün içinde bulunduğu süreçte mimarlığın rolünün ne olduğu hakkında konuştu. Arolat, söz konusu dönemlerde iki kentte de yerel yönetimlerin merkezi yönetimlere karşı ikincil konumda kaldıklarını ve bu durumun yabancı sermayeyi içermeye çalışan politikalarla birleştiğinde sosyal dengesizlikleri arttırdığını belirtti. Öte yandan, İstanbul’un henüz kentsel gelişimini tamamlamadığını, İstanbul ve Türkiye’nin birçok kentindeki kentsel dönüşüm süreçlerinde ürettiği tek tip konutlarla dikkat çeken TOKİ’nin, niceliksel olarak başarılı olsa da ürettiği konutların tasarım kararları ve yer ile ilişkisi yönünden pek çok probleme sahip olduğunu söyledi. Sayıları giderek artan alışveriş merkezlerini ise bundan 50 yıl sonra Boğaziçi Köprüsü ve hatta Ayasofya’nın bile AVM olabileceğini söylerek eleştirdi.
Dünyaca ünlü mimarlık kuramcısı Prof. Charles Jencks ise kentleşmenin İstanbul’a somut kazançlar getirdiğini ve İstanbul’un bir ‘zaman kenti’ne dönüştüğünü söyledi. İstanbul’un 10 bin yıllık bir tarihe sahip olması bağlamında, Roma’dan daha büyük bir kent olduğunu vurgulayarak Arolat’ın düşüncelerini büyük ölçüde paylaştığını ifade etti.
Prof. Süha Özkan, İstanbul’un diğer kentlerin yaptıkları hataları tekrarlamaması, limanın ve sanayinin şehrin merkezinden diğer uçlara kaydırılması ve kentin 21. yüzyıla uygun bir hale getirilmesinin doğru olacağını vurguladı. İstanbul’un Londra’dan öğrenecek çok şeyi olduğunu ve kentin önemli bir kültür ve sanat merkezi haline getirilmesi gerektiğini belirtti. İstanbul’daki artan nüfusun kentin değişimi ve dönüşümünde büyük sorun teşkil ettiğine değinildi.

Onur Öymen uyarıyor: Amaç, rejimi değiştirmek

BASINDAKİ haberlere göre iktidar partisi, yeni anayasa çalışmaları sırasında Anayasa’nın 24. maddesinde yer alan “Kimse devletin sosyal, ekonomik, siyasi ve hukuki temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandıramaz...” ve “İbadet ve dini törenler Cumhuriyet’in nitelikleri ve devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı olamaz” hükümlerinin kaldırılmasını önermiş. Devletimizin temel niteliklerinden olan laikliğin ortadan kaldırılması hedefi doğrultusunda atılan kaygı verici adımların son halkasını bu oluşturuyor. Acaba hâlâ ‘Laiklik tehlikede değildir’ diye düşünenler var mı? Bütün bu sakıncalı girişimlerin Anayasayı Hazırlama Komisyonu’ndaki oybirliği kuralıyla bertaraf edilebileceği düşünülebilir mi? İktidar milletvekillerinin bu ve benzeri önerileri Meclis Anayasa Komisyonu’na getirmelerini engelleyebilecek bir yasa hükmü var mı? Anayasa’nın son şeklinin orada oluşturulup, Genel Kurul’dan yeterli imza bulunarak halkoyuna sunulması bence en kuvvetli ihtimaldir. Böyle bir durumda muhalefet Anayasa Hazırlama Komisyonu çalışmalarına katılmış olmakla neyi sağlamış, hangi amacı gerçekleştirmiş olacak? İktidar hem laiklik karşıtı hükümleri anayasaya koydurmak istiyor, hem başkanlık sistemini getirerek rejimi değiştirmeyi amaçlıyor, hem de Türk kelimesini çıkararak anayasal vatandaşlık kavramını getirmeye çalışıyor. Bir yandan da, bazı yabancı çevrelerin beklentisi doğrultusunda, devlet içinde devlet kurmayı hedefleyenlerin dayatmaya çalıştıkları tarzda yerel özerklik kavramını anayasaya koydurmaya gayret ettiği izlenimi veriyor. Bu gerçekler ortadayken masadan kalkmamayı adeta bir siyaset ilkesi haline getirenlerin gerçek niyeti ne olabilir? Özünde devrimci bir dünya görüşünü yansıtan Atatürkçülüğü benimseyenleri statükocu olarak tanımlayanların ‘değişim’ adına özledikleri düzen herhalde iktidarın bu anayasa değişiklikleriyle gerçekleştirmek istediği düzen olmasa gerek.
Onur ÖYMEN
Eski milletvekili ve büyükelçi

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız