|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Yeni tutuklama rejiminin kaderi hâkimlere bağlı
10 Temmuz 2012 Salı, 08:47
Sedat Ergin /Hürriyet
|
|
YASADA çok açık bir hüküm bulunduğu halde hâkimler bu hükmü uygulamadıkları için açık hükmü daha da açık hale getirmek amacıyla parlamentodan yasa çıkarmak zorunda kalan bir ülkede yaşıyoruz.
Tuhaf ve Türkçe açısından biraz sorunlu bir cümle kurduğumu kabul ediyorum. Ama hâkimlerimizin tutukluluk kararlarını yasadaki hükme rağmen gerekçelendirmemelerinden kaynaklanan durumun garipliğini anlatmak için bu yola başvurmam kaçınılmaz oldu.
Meseleyi anlayabilmek için önce 2005 yılında yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hâkimlerimizin uygulamadıkları 101’inci maddesinin 2’nci fıkrasının ilgili bölümüne göz atalım: “Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukukî ve fiilî nedenler ile gerekçeleri gösterilir.”
AİHM’NİN İSTEDİĞİ OLDU
Görüleceği gibi, yasa gerçekten de çok açık. Ama özellikle Özel Yetkili Mahkemeler’deki hâkimler tutukluluğa itiraz taleplerini reddederken her seferinde “atılı bulunan suçun niteliği, dosyadaki delil durumu, kuvvetli suç şüphesi nedeniyle tutukluluk halinin devamına” şeklinde şablon bir gerekçe kullanmaktaydı.
Ve her seferinde AİHM insanların gerekçe gösterilmeden özgürlüklerinden yoksun bırakılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5’inci maddesindeki özgürlük hakkının ihlali olduğunu belirterek, Türkiye’ye mahkûm etmekteydi.
TBMM’den geçen üçüncü yargı paketi 101’inci maddenin ikinci fıkrasının ilgili bölümünü şu şekilde değiştiriyor:
“Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda; a) Kuvvetli suç şüphesini, b) Tutuklama nedenlerinin varlığını, c) Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu, gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir.”
Bir başka anlatımla, yasa koyucu hâkimlere “Artık ‘deliller itibarıyla tutukluluğun’ devamı gibi tek cümlelik kararlarla insanları tutuklamak yok. Bir şüpheliyi neden tutukladığınız ya da hapiste tutmaya devam ettiğiniz konusunda ikna edici gerekçeler yazmanızı istiyoruz” mesajını vermiştir.
Yargı reformu paketinin bir diğer önemli yönü, sanıkların tutuksuz yargılanmalarını mümkün kılan “adli kontrol tedbirleri” alanında yeni bir model getirmiş olmasıdır. Eski sistemde, bilindiği gibi, adli kontrol ancak “üst sınırı üç yıl ya da daha az hapis cezası gerektiren bir suç” sebebiyle yürütülen soruşturmalarda mümkün olabiliyordu.
HÂKİMLERİN TAKDİR ALANI DARALIYOR
Bir başka anlatımla, hâkimlere üst sınırı 3 yılın üstünde olan suçlardan soruşturulan her sanığı hapse atma yetkisi veriliyordu. Buradaki eşik, Türk Ceza Kanunu’ndaki çok geniş bir suç yelpazesini kapsadığı için, uygulamada çok katı bir tutukluluk rejimi karşımıza çıkıyor, şikâyetlerin ardı arkası kesilmiyordu.
Yapılan değişiklikle üç yıl sınırına ilişkin düzenleme yasa metninden olduğu gibi çıkarılmış bulunuyor. Ayrıca, metne “Hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez” hükmü konularak, hâkimlerin tutuklama kararı verebilecekleri alan iyice daraltılıyor.
Yeni adli kontrol modelinin ilginç bir yönü, adli kontrol önlemlerinin çeşitlendirilmiş olmasıdır. Örneğin “konutunu ve belirli bir yerleşim bölgesini terk etmeme” koşuluyla bir sanığın tutuksuz yargılanabilmesinin önü açılıyor.
TÜRK HUKUK TARİHİNDE BİR DEVRİM
Görüleceği gibi, eski sistem hâkimlere sanıkları tutuklamaları yönünde geniş yetkiler bahşedip onları bu yönde teşvik ederken, yeni sistem tam tersine mahkeme heyetlerini tutuklama kararı almaktan caydırmayı hedefliyor, ana felsefe olarak adli kontrolü özendiren bir bakışı yansıtıyor.
Bu değişikliğin TBMM Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerinde yönetim kurulu üyesi olarak Türkiye Barolar Birliği’ni temsil eden avukat Celal Ülgen, “Yasada üst sınırın kalkması ve adli kontrolün tutukluluğa bir alternatif haline gelmesi Türk hukuk tarihinde bir devrim niteliğindedir” diye konuşarak olumlu bir bakış yansıtıyor.
Bu model, Türkiye’yi tutukluluğu istisnai bir önlem olarak gören Avrupa hukukuna daha yakın bir çizgiye getirmiştir, en azından kâğıt üstünde. Her şey uygulamada ortaya çıkacaktır. Yeni yasayı da uygulayacak olan hâkimlerdir. Bu konuda nasıl bir içtihadın oluşacağı belki de önümüzdeki dönemin yargıyla ilgili en önemli sorusudur.
(Devam edecek)
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|