Anavatan Partisi kurucusu, eski bakan ve fikir adamı Hasan Celal Güzel'in, \'Özal suikastının arkasında Bedrettin Dalan var\' sözleri, yabana atılacak bir konu değil.
Üzerinde çok kafa yorulursa, yakın tarihimizin gizemli olaylarının şifreleri çözülecektir. Güzel'in açıklamalarını çıkış noktası yaparsak, Özal suikastını, karanlık 1993 yılını, Özal'ın vefatı üzerine kurulan senaryoları daha iyi anlarız.
Sonra, Dalan'ın Ergenekon soruşturmasında nasıl üçüncü adam olduğunu, yurtdışına kaçışının nasıl sağlandığını ve Avrupa'da elini kolunu sallayarak dolaşmasının arkasındaki gizemli pozisyonları daha net biçimde görebiliriz. Bazı sorulara verilecek cevaplar, yakın tarihin gizemli bir dönemine ışık verebilir:
Bir: Dalan ve Süleyman Demirel, 1991 yılında nasıl ve neden çok yakın dost haline geldi veya getirildiler?
İki: Merhum Özal Cumhurbaşkanı iken, ikisi nasıl paralel harekete geçme ihtiyacı duydu? Üç: Dalan, partisini fesh edip neden Demirel'le birleşti?
Dört: Dalan, Demirel'in DYP'sinden milletvekili seçilerek/ seçtirilerek ne hedeflendi?
1989'da ipler koptu
Merhum Turgut Özal ve Bedrettin Dalan, 1983 yılında Anavatan Partisi'nin kurucuları oldu. Dalan, 1984 yılında bu partiden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Bu görevi 1989 yılına kadar sürerken, 1988 yılında Özal'a suikast yapıldı. \'Özal'ın veliahtı\' olarak gösterilen Dalan'la Özal'ın arası 1989 yılındaki yerel seçimler öncesinde iyice bozuldu.
Suikast sonrası Dalan, Özal tarafından tasfiye edildi. (Hasan Celal Güzel'in bahsettiği konu da budur.)
Turgut Özal'ın ölümü... İki
önemli birbiri ile çok bağlantılı ihtimaller: 1989'da, Evren'in görev süresi bitecekti. Özal Cumhurbaşkanı adayı olacaktı. Önünü kesmek düşünüldü. Özal ölseydi yerine kim gelebilirdi? İki isim öne çıkıyor. \'İhtiraslı\' İstanbul belediye Başkanı Dalan ve \'Ağır ağabey\' Başbakan yardımcısı Kaya Erdem. Özal'ın bu iki ismi, o olaydan sonra sildiği bilinmektedir.
Özal'ın, suikastın arkasında kimlerin olduğu sorusuna da cevap aradığı ve MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas'tan yardım istediği bilinmektedir. (Hiram Abas, 1990'da DEV-SOL ve Yabancı Servis konsorsiyumu tarafından öldürüldü.)
* * *
SÜLEYMAN DEMİREL'E GÖRE ÖZAL'IN ÖMRÜ
Özal, 1989'da'da Çankaya'ya çıktı. Anavatan Partisi'nde de genel başkanlık yarışı başladı. ANAP'tan tasfiye edilen Dalan, 1990'da partisini yıkmak için Demokrat Merkez Partisi'ni kurdu. Bu gelişmeler sürerken DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ile Dalan anlaştı ve Dalan, DYP'ye katıldı. \'Bu birleşmeyi kimler sağlamış olabilir\' sorusu önemli. Bilindiği gibi, Özal ölmeden önce, Demirel, \'Özal'ın ömrü az kaldı\' demiş, gizli bir bilgiyi, Cindoruk'la paylaşmıştı. Ayrıca bunu Dalan'a da söylediği düşünülüyor.
1993'te Özal'ın vefatı üzerine Köşk'e çıkan Demirel'in, Dalan'ı DYP'nin Genel Başkanı yapmak için çaba sarf etmesi, gizli görüşmelerin sonucu olarak değerlendiriliyor.
Yine, 1994 yerel seçimlerinde TAYYİP ERDOĞAN'IN önünü kesmek için, Dalan'ın, Demirel tarafından İstanbul'a aday gösterilmiş olacağı belirtiliyor. Çiller'in de yeni Başbakan olması hasebiyle, Başkent siyaset oyunlarına bırakılıyor.
* * *
28 ŞUBAT DARBESİNDE BEDRETTİN DALAN
Bedrettin Dalan'ın 28 Şubat darbesini gerçekleştiren Cunta ile de yakın ilişkilerini gösteren gizli arşivler ortaya çıktı. 2. Ergenekon iddianamesinin ek belgeleri arasındaki 240. klasörde yeralan konuşmada Dalan, yaptığı faaliyetleri anlatırken , darbedeki rolünü de itiraf ediyor.
Dalan, dönemin Jandarma İstihbarat Başkanı Levent Ersöz'le yaptığı konuşmada, 28 Şubat'ın baş aktörlerinden dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'e 28 Şubat öncesi 4 saat brifing verdiğini anlatıyor. Orgeneral Bir'in aldığı notları rapor haline getirerek generallere dağıttığını söylüyor. Ergenekon sanığı Levent Ersöz'le firari Bedrettin Dalan arasındaki konuşma da şöyle.
Dalan, TSK'yı eleştirerek \'Bugün keşke benim elimde bir güç olsaydı, demokrasi nasıl olurdu gösterirdim\' diye konuşuyor.
Dalan ayrıca \'TSK'dan da umudumu kestim. Tek başıma ABD'yle, Yahudi lobileriyle dalmalara başladım\' diye konuşuyor. (2004 yılı)
SONUÇ: Bu gelişmeler, derin Avrupa ve derin Amerika'nın Türkiye üzerindeki -hiç bitmeyen-çekişmesinin senaryosudur.
|