Metin Çelik çaktı oturttu! Şimşek kendi tükenişine imza attı.

18 Haziran 2012 Pazartesi, 09:37

Aysun KARLI/KENT

Ne kongreydi.

Gün boyu özellikle 12’den akşam 20.00’ye kadar öyle şeylere tanık olduk ki, kafamda sürekli başlıklar değişiyordu.

Resmen beynimin içinde bilgi ve kulis kirliliği oluştu.

Düşünsenize başta 4 aday vardı.

Yahya Şimşek, beraberinde İl Başkanı olduğu fotoğraf kareleri içerisinde çekilip Bülent Aslanhan’a destek vereceğini söylüyordu.

Nitekim bunlar olur siyasette.

Ama bence Şimşek kendi tükenişine imza attı.

Keşke hiç bulaşmasıydı; ya birilerinin gazına geldi ya da kendi gazına.

İş pazarlıklara liste belirlemelere geldiğinde, saatler gece 3’leri geçtiğinde gündüz kıyılan nikâh bozuluyordu. Ama işte bu birleşme böyle imam nikâhı gibi olursa ‘boşol, boşol, boşol’ demek kâfi.

Gün içinde Merinos’taki kongreye gelenlerse şaşkın.

CHP’de yine aynı bildik teraneler.

Uzlaşı sonrası kurulan stratejiler Şimşek’le, hatta Metin Çelik’e destek veriyor söylemleriyle iyice açmaza girdi. Sordum Şimşek’e bozulan nikâhı, ‘ne iş?’ diye.

“Siyasi kültürümüzdeki eksiklik bu” dedi kulağıma. Kültür ne ki, kendine oynamak mı?

Bir ara Akdoğan’ın bile Şimşek’le uzlaşının bitmesinin ardından Çelik’e oynadığı spekülasyonları söylendi.

Kapı girişinde tanık olduğum bazı söylemler önemliydi.

Delegelerden bir kısmı Akdoğan’a gelip ‘başkanım ne yapacağız’ derken, bir başka ilçeden gelenlerse şaşkındı.

Kimi ‘resmen satıldık’ diyordu, kimi bu gelgitleri Truva atıyla örtüştürüyordu.

Haksız mıydılar. Akşam saatlerinde kürsüye tekrar çıkıp açıklama yapma ihtiyacı hisseden Akdoğan, ‘herkese eşit mesafedeyiz’ dese de delege bunu yedi mi?

Dibine kadar içindeydi. Önce Şimşek işaret edildi. Olmadı Aslanhan’la uzlaştırıldı. Metin Çelik fobisi nedense bir türlü yenilememişti.

Bu gelişmeler yaşanırken kendi kendime gülümsüyordum.

Sena Kaleli’yle ciddi mesafeli duran Akdoğan bu şekilde uzlaşıyla Kaleli’nin de benimsediği Aslanhan’a kendi takımını yönlendirdiğinde ne olacaktı? Sen, ye birbirini, itiş kakış sonra düşmanımın düşmanı dostum modunda el kaldırttır.

“Sena-Gürhan el ele genel greve” başlığı cuk otururdu.

Ben Sena Hanımı başka severim.

Öyle orası burası oynamaz, düşüncesinde nettir.

Anlayamadığım ve garip bulduğumsa bu kadar yüksek ego, bu kadar ince ayak oyununa ne gerek var.

Hem Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap hem de Onur Öymen, Akdoğan’ın açış konuşmasını bitiş değil bir başlangıç olarak yorumlamıştı.

İyi konuştu Akdoğan. Yine bildik Son Mohikan’dı. Meslektaşlara olsun, siyasilere olsun şu kulağa bilgi üfleme huyundan vazgeçmeli. Anka kuşu olur mu bilemem.

Bozbey yoktu afişleri oklarla adresi tarif ediyordu.

Mustafa Şenyurt dövizlerle salona girmişti, ama parite sürekli hareket halindeydi.

Çakma Obama yöntemleriyle uçurduğu güvercinleri özgürlük adına saldı ancak salonda olduğunu unuttu. Uçan beyaz güvercinler sağa sola çarpıp öyle kaldılar.

Tofaş görünümlü şahin sözüyle örtüştü adeta.

Metin Çelik’i gün boyu temkinli gördüm. Heyecanla izliyordu. Hâkimdi çok şeye.

Konuşmasını ‘bay Recep’ sözcükleriyle tamamlayıp, sokağı işaret ediyor, damardan giriyordu.

Bilimsel ve sosyolojik hazırlık yapmıştı. Tabi bizler alkışa göre ‘şu alır’ demeye kalksak her adayın söz ve alkış parametlerine bakarsak Aslanhan’ın sunumu iyiydi.

Herkesin içindeki Che’yi uyandırdı.

2 dakika 8 saniyelik filmle farkındalık yarattı.

Sena Hanımla göz göze geldiğimizde o da başparmağıyla coşkusunu ve beğenisini ifade ediyordu.

Ben yine de meslektaşlar sorduğunda ‘Metin Çelik kazanır’ dedim. Yanılmadım da.

Tabi o anlatırken şunu söyleyenler de vardı.

“İyi de sürekli işyerinde, CHP için ne zaman çalışacak?”

O onun sorunuydu tabi ki, ben gözlemlediğimi anlatıyorum.

Blog listeler yarışmasaydı, listeler çarşafa dolanır kana bulanır mıydı bilemem.

Gördüğüm o ki CHP’nin bu ayrışmalardan uzak durması lazım.

Sanırım Akdoğan’ın, yakın dostum arkadaşım diye tanımladığı AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın, salondan çıkınca ellerini daha da ovuşturmuştur.

Oylamaya tam 8 saat sonra geçildi. Slogan gerçek oluyordu.

“Nilüfer’den sonra sıra Bursa’da.”

Nasıl özetlemeli alınan 267 oyu.

Bir önceki 2 oyun hesabını fena gördü Metin Çelik.

Çaktı oturttu.. Sonuçtan herkes dersini çıkarmalı.

Akdoğan’da olsa karşısındaki yine kazanırdı.

Ha bir de şunu gördüm kongrede. Bizim vekillerin eski savcı yeni CHP’li İlhan Cihaner kadar havası yoktu. Millet fotoğraf çekimi için sıraya girerken, aldığı alkış da cabası