Bölgemizde yeni bir dünya kuruluyor

15 Haziran 2012 Cuma, 05:57

Zülfü Livaneli/VATAN

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın Birleşmiş Milletler’de konuşurken takındığı ikna edici yüz ifadesi hâlâ gözlerimin önünde.

“Hepimiz tehlikedeyiz” diyordu. “Saddam Hüseyin’in elinde kitle imha silahları var. Buna engel olmalıyız.”

Oysa Irak’ta uzun incelemeler yapan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu yetkilileri herkesi uyarıyor ve böyle bir şey olmadığını söylüyorlardı.

Kimse dinlemedi.

Bush, Tony Blair, Powell, Rumsfeld, koro halinde “Kitle İmha Silahları” tehdidini tekrarlıyorlardı.

Bu gerekçeyle savaş başlatıldı, Irak işgal edildi. Ortada ne kitle imha silahı vardı, ne de başka bir şey.

Resmen yalan söylenmişti.

Daha sonra Colin Powell “Beni de kandırdılar” diye açıklama yapacaktı.


***


Şimdi aynı durum Suriye için söz konusu.

Dünya çapında bir bilgi kirliliği oluşturuldu. Televizyon karşısına geçen zavallı insanlar kandırılıyor, yönlendiriliyor.

Çünkü Batı sistemi Suriye’yi yemeye karar vermiş durumda.


***


Suriye’de bunlar olup biterken, Kuzey Irak’ta da bambaşka rüzgârlar esmekte.

Her gün İstanbul’dan Ankara’dan kalkan özel jetler en önemli iş adamlarını Barzani’ye götürüyor.

Ortaklıklar, planlar, yatırım stratejileri gırla.

Batı sistemi Türkiye’ye Kuzey Irak Kürdistan özerk bölgesinin ağabeyliği rolünü biçti.

Amerikan ordusu çekildikten sonra Sünni ve Şii Araplara karşı, Kürtleri koruma görevi Türkiye’ye verildi.

Buna karşılık hem iş ortaklıkları gelişecek, hem de petrolden önemli bir pay alınacak.

Bu payın, Türkiye’nin petrol ihtiyacını karşılayacak düzeye yaklaşacağı konuşuluyor.


***


Türkiye bölünüp küçülür mü derken, galiba büyüme olgusuyla karşı karşıyayız.

Dünyanın en ucuz petrolünün çıkarıldığı bu verimli topraklara geri dönülüyor.

Bir zamanlar Kürt demenin yasak olduğunu, kart-kurt uydurmalarına inanıldığını, Barzani’yle yapılan ağız dalaşlarını düşününce, Batı sisteminin ve paranın nelere kadir olduğunu bir kez daha anlıyor insan.

Yeni bir dünya kuruluyor.

Bu yeni dünyada, Irak Kürtleriyle can ciğer kuzu sarması olan Türkiye’nin kendi Kürtleri konusunda ne yapacağı ise hâlâ büyük bir soru işareti.

Dikkatle izlemekte yarar var.