İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

ABD ve kadınlar!

ABD ve kadınlar!

13 Haziran 2012 Çarşamba, 09:01

Ruhat Mengi /VATAN

Bu fıkrayı daha önce duymuştum ama bir kez daha gönderildi bana ve bu kez sizinle paylaşmak istedim.. Son gelişmeleri, savaş çıkarma gayretlerini, hiç vazgeçmeden Ortadoğu’yu kurcalayıp durmasını görünce bir zamanlar yazar Samuel Huntington’ı dünya ülkelerine şekil vermek için nasıl kullandıkları, Medeniyetler Çatışması kitabını yazdırıp reklam bombasını patlattıktan sonra ülkeleri dolaştırarak nasıl yönlendirdikleri geliyor aklıma..

Bu Huntington denen zat Türkiye’de de yazarlara “Sizi zaten AB’ye almazlar. Yüzde 1 bile şansınız yok. En iyisi Türkiye Arap ülkeleriyle birlik olsun” demişti ki bu kitabında savunduğu tezin bize yutturulmasından başka bir şey değildi. Herkesi geri zekalı, sadece Amerikalılar’ı akıllı zannettikleri için her ülkede gazetecileri ikna yoluyla kullanarak toplumlara beyin yıkama yapıyorlar.

Kendisine “iyi ama Türkiye AB’ye girerse sizin kitaptaki ‘her ülke kendine benzeyenlerle beraber olmak zorunda’ tezini yalanlayacak tek ülke, neden AB’ye girmeniz sıfır şans diyerek bu ihtimali yok etmeye çalışıyorsunuz ki” diye sorduğumuzda verecek cevap bulamamıştı.

MAYINLAR!

Bana e-postayı gönderen Melih Alkan da çok güzel yazmış; Kadınlara “Bayan arkadaşlar, ABD gelince siz düşünün derim. Erkekler ise yaşadı! Gel USA demek için haydi sandığa..” diyerek başlıyor fıkraya.. Haydi okuyalım.

“11 Eylül’den önce Amerikalı bir kadın gazeteci ‘kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri’ hakkında bir yazı dizisi hazırlamak üzere Afganistan’a gitmiş. Gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken ‘kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürümesi’ olmuş. Amerika’nın bu ülkeye demokrasi getirmesinden sonra aynı gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Afganistan’a gittiğinde bu sefer bakmış kadınlar önden, kocaları ise 5 adım gerilerinden geliyor.

Gazeteci bu işe çok şaşırmış, hemen bir kadına yanaşıp sormuş; ‘Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme. Peki ama bu değişikliğin sebebi nedir?’ .. Afgan kadın cevap vermiş; Mayınlar !”..


*****


Maç ve otobüs!

Afganistan’dan İran’a geçelim; İran’da kadınların Euro 2012 futbol karşılaşmalarını erkeklerle beraber izlemeleri yasaklanmış. Kamuya açık yerlerde yayınlanan maçları erkeklerle izleyen kadınlar cezalandırılacakmış.

Haber bir din diktatörlüğü için şaşırtıcı değil ama burada dikkati çeken nokta halka sundukları komik gerekçe.. Bu yasağa neden olarak “Erkeklerin maç izlerken kaba tavırlar sergileyerek ortamı kadınlar için ‘uygunsuz’ hale getirmeleri” gösterilmiş.. Bir dikta rejimi istediği yasakları getirirken nasıl da ustaca mazeretler üretiyor değil mi?

‘BİZİ GÜNAHA SOKMA’

İran’da bu “kadınlara yasaklar” zaman zaman gevşiyor, kadınlar umursamamaya başladığı anda arkadan çok kesin tehditler ve yeni yasaklar geliyor. Suudi Arabistan’da da öyle.. Ama bakın ben bunları yazdıktan sonra internette hangi haberi gördüm.. Endonezya’da imamın “tesettürsüz kadınlar abdestimizi bozuyor” demesinden farklıysa söyleyin.. Fatih’te eşofman ve tişörtle otobüse binmek isteyen 21 yaşındaki Yağmur Yılmaz bir grup çarşaflı kadın ile erkekler tarafından “Bizi günaha sokuyorsun” denerek otobüse bindirilmemiş..

Genç kız sıcak yaz gününde şortlu değil, kolsuz ve diz boyu bir elbise bile giymemiş, “eşofmanlı” .. Ve eşofmanıyla günaha sokuyormuş.. Eşofmanla günaha girecek kadar gün ortasında bile “kafası cinselliğe endeksli” olanlar var madem, genç kızı mağdur edeceklerine, görünüşe göre her daim “günahkar” gözlerini başka tarafa çevirseler ne olur?

Bu ve benzeri olaylar “en tutucu, en gerici” kafaları dahi “dindar, muhafazakar” gibi tanımlara sokarak masum gösteren, laiklikle hiç mi hiç bağdaşmayacak adımları “ne olacak, varsın bu da olsun” diye geçiştirenleri biraz uyarıyor mu acaba?


*****


Sağlık Bakanı ve orta yol!

Bir arkadaş toplantısında TV izlemekte olanlar gülüyordu, ‘ne oldu, bir espri varsa kaçırmış olmayayım’ dedim. “Sağlık Bakanı açıklama yaptı, kürtajda bir ‘orta yol’ bulacağız diyor” diye atıldı biri.. Diğeri sözü kaparak mahcup bir şekilde devam etti; “Aslında söylenecek şey değil ama insanın aklına her şey geliyor.. Kürtajda orta yol nasıl olur diye tartıştık da.. Acaba ceninin yarısını mı alacaklar yoksa ikiz bebekse birini mi bırakacaklar”..

Şimdi bu konu da gerçekten espri, şaka kaldırmayacak konulardan biri ama o zaman bu tür açıklamalar da yapılmamalı diye düşünüyor insan.. Eğer bir hükümet herhangi bir konuda çalışma yapıyorsa ve aslında konu da “nasılsa çıkarılmasına karar verilmiş bir yasa” ise o zaman böyle açıklamalar da yapılmamalı diye düşünüyor insan.. Kürtajda orta yol filan olmaz, ya “istemediği bir hamilelik” yaşayan kadına-çifte-aileye o fırsatı verirsiniz veya döne dolaşa aynı noktaya gelir ve yasaklarsınız.

Bu tür açıklamalarla “halkı alıştıracak” konular değil bunlar! Ve ayrıca, bunca karar ve yasa kimselerin görüşüne önem verilmeden gerçekleşirken artık kimi ikna etmek gereği kaldı ki?


*****


‘Kürtaj yaparım ama duyulmasın!’

İstanbul Levent’te Veterineryum’da Dr. Hasan Bulut’la konuşuyoruz.. Sokakta bir deri bir kemik halde, bağırarak annesini ararken bulduğum ve biraz büyüyen kedimi götürmüşüm, henüz 6 aylık ve hala cılız ama erkek kediler peşini bırakmıyor..

Hasan Bey’e ‘onu ne yapıp yapıp sağlığı bozulmadan kısırlaştırmalısınız. Hamile ise onun da sonlanması lazım’ dedim.. Ciddi bir ifadeyle önce kediyi inceledi, sonra bana dönerek biraz da muzipçe “Kürtaj yaparım ama Başbakan duymasın” dedi. “Biliyorsunuz, en az üç bebek diyorlar, burada beş bebek gidebilir”..

Gülmedim desem yalan olur, güldüm ama “söylenenlerin zihinlere nasıl kazındığını” düşünürken mırıldandım; ‘Aslında bu kediciklerle istenmeyen çocukların hepsi aynı durumda.. Sokaklarda başıboş ve bakımsız, perişan geziyorlar, doğuran analar da kurtaramıyor onları. Kimsenin umurunda değiller, varsa yoksa siyaset!’..

Kürtajın yasaklanması çok fazla zarar verecek, inatla olacak şey değil bu!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız