Gericiliğin kullanmaktan bıkmadığı şeydir inançlar. İnsanların inançlarını, dini ve itikadını istismar etmeden edemez, gericilik.
Bir din... Bir millet... İlkinden dinciliği türetir. Hıristiyan Demokrat’lardan başlayarak ve daha ötesine geçerek Avrupa’da da dini kullanır gericilik. Müslümanların yaşadığı ülkelerde, adında İslam olsun olmasın, düpedüz dinci ya da muhafazakar, milliyetçi türden partileriyle İslam’ı kullanır gericilik. Artık kullanan sermaye gericiliğidir, kapitalist gericiliktir, ancak kullanma sürer. Milletin kullanımı da öyledir. Buradan milliyetçiliği, şovenizmi, ırkçılığı üretir.
Hem inançlarla hem milli duygularla oynanmasının “getirisi” çoktur. Ama inançlarla oynamak daha çok “getirir”, çünkü daha yerleşiktirler. Geleneksellikten daha fazla güç alırlar. Bin, iki bin yıllıktırlar. İnsan beyniyle bilgiyi kullanmak kadar, hatta ondan daha çok yatkındır gönlüyle, inançla hissedip düşünmeye... Hatta düşünmeden, yalnızca inanarak kabullenmeye.
Bizde AKP hem inancı hem milli duyguları iyi kullanır... Hatta bu ikisinin kullanımının örgütlenmesidir. Tabii ki sermaye partisidir... Ancak inançların kullanımında uzmanlaşmıştır. Ve ulusallığın. Türk-İslam sentezcidir. Hem Türkü ve değerlerini kullanır hem İslam’ı. Türkçüdür. İslamcıdır.
Ara vermeden kullanır. Ama dönem gelir istismar yoğunlaşır.
Dünyevi işlerle uğraştığı kuşkusuzdur. Ona olan ihtiyaç, sermayenin ve emperyalizmin onu göreve çağırması asıl bundandır. Örneğin havayollarında grevi yasaklamak içindir. Yasaklar. Memura en çok üç kuruşluk zam vermek içindir. Üç kuruş verir. Sendikasında örgütlenen işçiyi örgütlendiğine pişman etmek içindir. Pişman eder. Hak isteyeni püskürtmek içindir. Aman vermez, önüne gelene cop sallar, gaz sıkar, sıktırır. Kürt eşit hak istediğinde üstüne varır... Alevi eşit hak dediğinde kendisini dayatır. Genç... Kadın. İstemek ne kelime. Ellerinde hak bırakmamak üzere üstlerine yürür. Onun için iş başındadır. Ama aynı zamanda inançlarını ve milli duygularını iyi istismar edip iyi kandırdığı için iş başına getirilmiştir. Örneğin Ortadoğu’da İslam’ı kullanıp, emperyalistler namına, kendileri de İslam ülkeleri olan Suriye’yle İran’ın hükmünü kırmak için... “Ilımlı İslam”ı, en başta ABD adına yüceltmek için.
Ama hep dünyevi işlerle uğraşmak olmaz! Dünyevi işler, zenginle yoksulun, işçiyle patronun arasında bırakır ve tüketir. Kürde saldırmak Kürdün tepkisini çeker. Memura saldırınca onun düşmanlığı kazanılır. Dünyevi işlerle uğraşmanın bu ve benzeri “kötü sonuçları”nı gidermenin en kolay yolu, en iyi bildiğini yapmak, dini ve milli değerleri istismar etmektir. Dolayısıyla her başı sıkıştığında AKP’nin en başta inançlarla oynamaya ve din istismarına yüklenmesinde anlaşılmayacak şey yoktur.
AKP bir süredir bunu yapmaktadır. Çünkü yaptırdığı, ama yayınlatmadığı anketlerden görmektedir ki, oy kaybetmektedir. Erdoğan’ın “liderlik notu”nda 5 puanlık bir düşüş vardır. Öyleyse gelsin din ve iman sömürüsü!
Kürtaj yasağı ve “Uludere” benzetmesi de bundandır. “Dindar gençlik yetiştirme” nutukları ve 4+4+4 saldırganlığıyla yeni “seçmeli” “Peygamberimiz” ve “Kur’an” dersleri de. Çamlıca’ya cami de. Tiyatro ve operalara mescit de. Buralarda camiyle mescidi kim kullanacaktır, ayrı sorudur ve yanıtsızdır, ama tümünün, inançlarıyla oynanan milyonlarca insanın yüreğini ferahlatacağı kesindir. Sadece mütedeyyin milyonların yüreğini ferahlatmakla kalmayacağı, ama AKP’yi dünyevi tutumları nedeniyle eleştirmekte olan bir dizi İslami akım ve örgütü kuşatıp AKP’nin tutumuna ve yanına çekeceği de bellidir. Öyle olmuş, Mazlum-Der ve HAS Parti gibi AKP muarızları, politik ilericilikten ideolojik gericiliğe geçiş yapıp, kürtaj sorununda da camiler konusunda da AKP gericiliğinin dizi dibinde yer tutmuşlardır. Muhtemeldir ki “anti-kapitalist Müslümanlar” adını kullanan grup da içinde, kendisini “İslam”la tanımlayan akımların hiçbiri AKP manevrasından kaçamamışlardır. Kısa günün kârıdır!
(İşçiyi, memuru, Kürdü, kadını, tüm halkı karşısına alarak) ne pahasına ve ne kadar toparlar AKP buradan, tartışılır, ama toparlama çabasıyla son dinî taarruzu arasında dolaysız bağ vardır.
|