İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

HABER

Yargıtay Başkanı ne demek istedi?

Yargıtay Başkanı ne demek istedi?

05 Eylül 2012 Çarşamba, 09:28

Yargıtay başkanlarının adli yargı yılı açılışlarında yaptıkları konuşmalar genellikle dikkat çekicidir.
Yine öyle oldu. Yargıtay Başkanı Ali Alkan, yeni adli yargı yılı açılışında yaptığı konuşmada hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dikkat çekerken, yargı bağımsızlığına yönelik de kimi uyarılarda bulundu. Alkan’ın yaptığı önemli vurgulardan biri şuydu: “Hukukun üstünlüğünü sağlamanın öncelikli şartı, yönetenlerin hukuka saygılı olmalarıdır.”
Alkan, Türkiye Cumhuriyeti’nin insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu ileri sürerek, bu niteliklerin hiçbirinin hiçbir suretle diğerine feda edilemeyeceğini de belirtti.
Ancak Alkan’ın söyledikleri arasında bir değerlendirme var ki, ‘hukukun üstünlüğü’ ve ‘insan hakları’ adına yaptığı vurguların tümünü tartışılır hale getiriyor. Türkiye’de bir ifade özgürlüğü sorunu olduğunu belirten Alkan, şöyle devam ediyor: “Bu sorunu, bu özgürlüğün görev ve sorumluluk yüklediği gerçeğine aykırı hareket eden anlayışlar bir yandan, kamu gücünün otoriter eğilimlerle kullanımı diğer yandan büyütmekte, başta ifade özgürlüğü olmak üzere hak ve özgürlükleri istismar eden terörist yöntemler çözümü güçleştirmektedir. Terörist yöntemlerle ifade yöntemleri birbirinden ayrılmalıdır. Şiddete teşvik, ırkçılığa çağrı ve nefret içeren ifadelere geçit vermemeli ancak kamu gücünü temsil edenler de toleransı elden bırakmamalıdır.”
Bu değerlendirme aslında hem 12 Eylül askeri darbesinin yürürlüğe soktuğu cunta hukukundan, hem de ABD’nin ilan ettiği “11 Eylül güvenlik konsepti”nden izler taşımaktadır.
Aralarında seçilmiş milletvekilleri ve belediye başkanları ile, siyasi parti yöneticileri, avukatlar, sendikacılar ve bilim insanlarının da bulunduğu 10 bin dolayında kişinin KCK adı altında yürütülen dava kapsamında tutuklu bulunduğu, yüze yakın gazetecinin ipe sapa gelmez gerekçelerle “terörle” ilişkilendirilerek cezaevinde tutulduğu bir ülkede Yargıtay Başkanı “Hak ve özgürlükleri istismar eden terörist yöntemler çözümü güçleştirmektedir. Terörist yöntemlerle ifade yöntemleri birbirinden ayrılmalıdır” diyebiliyorsa, onun ‘özgürlük’ ve ‘güvenlik’ tercihleri arasındaki tercihinin daha çok özgürlüklerden yana olduğunu öne sürmek güç olacaktır.
Alkan’ın ifadelerindeki “kamu gücünü temsil edenler de toleransı elden bırakmamalıdır” sözünün de, özgürlüklerden yana olmak adına bir güvence sayılması da fazla bir iyimserlik olur. Demokrasilerde tolere edilemeyecek olan özgürlüklerin baskı altına alınmasıdır. Kamu gücünü temsil edenlerin özgürlükler konusunda toleranslı olmasından bahsetmek bile, aslında aslolanın ‘güvenlik’ olduğunun dolaylı bir itirafı gibidir.
Bugün KCK davası kapsamında tutuklananlar ya da ilgisiz biçimde ‘Ergenekon sepetine’ doldurulan gazeteciler de, hak ve özgürlükleri istismar ederek “teröre destek” vermek ile suçlanmaktadırlar.
Ya da örneğin “PKK ve Öcalan ile müzakere yapılmadan bu ülkede Kürt sorunu çözülemez” dediğinizde Alkan’ın söylediği “Terörist yöntemlerle ifade yöntemleri birbirinden ayrılmalıdır” koşulunu pekala ihlal etmiş sayılabilirsiniz. Yani herhangi bir savcı bu nedenle hakkınızda dava açabilir. Nitekim açmıştır da.
İstanbul Özel Yetkili Savcılığı tarafından, gazetemiz Evrensel’in 24 Mart 2012 tarihli sayısının 6 ve 7’inci sayfalarında çıkan kimi haber ve köşe yazıları hakkında açılan ve ilk duruşması görülen dava bu zihniyetle açılmıştır. Kürt sorununun demokratik çözümünü tartışmak ya da BDP ve DTK yöneticilerinin ‘bu sorun sahte muhataplar yaratarak çözülemez’ biçimindeki açıklamalarına yer vermek, “terör örgütü propagandası yapmak” suçu kapsamına sokulabilmiştir. Yani Alkan’ın vurgu yaptığı “Terörist yöntemlerle ifade yöntemleri birbirinden ayrılmalıdır” ilkesinin göz ardı edilmesi olarak yorumlanmıştır.
Mersin’de 8 Mart 2005’te Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlamak için yapılan meşaleli yürüyüş ve basın açıklaması nedeniyle, bir sorun çıkmadığı halde, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefetten dönemin KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası Mersin Şube Başkanı Gürsel Şenşafak ile SES Mersin Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt ve Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Orhan Yıldırım’ın 15’er ay hapis cezasına mahkum edilmeleri ve tutuklanarak cezaevine konulmaları da, ‘güvenlik’ kriterlerinin artık özgürlükleri sınırsız bir keyfiyetle ezer hale geldiğinin somut bir başka kanıtıdır.
İfade ve örgütlenme özgürlüğünün, yargının en tepesindeki kişilerin kafasında bile bu kadar ‘ince’ kriterlerin kıskacında bulunduğu bir ülkede, evinde oturmak yerine sokağa çıkarak devlete ve hükümete laf söyleyen biri kendisini nasıl güvende hissedebilir ki?

Kaynak : Fatih Polat/Evrensel

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız