Hiç kuşku yok ki CHP’nin en renkli milletvekili aday adayı Gökkuşağı Derneği Başkanı Öykü Evren’den başkası değil.
Henüz listeye girip girmeyeceği belli bile değil ama Evren’in CHP’den milletvekilliğine soyunması büyük yankı uyandırdı.
Nitekim CHP kulislerinde en fazla Evren’in durumu konuşulur oldu…
Öykü Evren, aday adaylığını yerel basına deklare etti; hatta geçen pazar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bulunduğu tanıtım toplantısında bile vardı.
Ancak Evren, il başkanlığında bir basın toplantısı düzenleyerek, aday adaylığını duyurmak istiyor.
İşte bu noktada, çeşitli engellerle karşı karşıya kaldı…
Evren, geçen cuma, önce Osmangazi ilçe başkanı Zeynel Kirte’nin, ardından il başkanı Gürhan Akdoğan’ın kapısını çalarak, il binasında basın toplantısı düzenlemek istediğini aktardı.
Kirte, topu Akdoğan’a atarak, il yönetiminin onay vermesi halinde ‘hay hay’ yanıtını verdi.
Akdoğan ise, Evren’e basın toplantısı yapmasını istemediğini iletti ancak buna engel olamayacağını da ekledi.
Akdoğan’ın bu eğiliminin nedeni, Evren’in aday adaylığını duyan kimselerin, CHP’li yetkililere yoğun bir şekilde tepki göstermesi.
Aday adaylığı açıklamasıyla birlikte tepkilerin daha da yükseleceğini düşünen Akdoğan, risk almaktan çekiniyor.
Ancak genel merkez. Evren’ aday adaylığı başvurusunu kabul etti.
Yani Öykü Evren, CHP’nin resmi aday adayı.
Üstelik, CHP il başkanlığı, her gün bir aday adayına kapılarını açarken, Evren’e farklı bir uygulama yapılması nasıl izah edilir?
Özetle Akdoğan’ın durumu kelimenin tam anlamıyla, sakal-bıyık ilişkisiyle izah ediliyor.
Tüm bu gelişmelerden sonra, Öykü Evren, yarın il başkanlığına giderek basın toplantısı düzenleyecek.
Yani, il yönetiminin kararını çiğneyerek…
Ağzı olan konuşuyor!
Öngörülerimizin aksine, ufukta sağ partilerin işbirliği görünüyor.
Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Füsun Yaşar, Saadet Partisi ve Türkiye Partisi ile görüşmelerin sonuç vereceğinin işaretini verdi.
Gazetede ağırladığımız Yaşar, ittifakla ilgili, parti içinden yükselen tepkilere karşı, adeta açtı ağzını yumdu gözünü…
“Sayın Genel Başkanımızın yaptığı iyi niyetli ve özverili çağrıyı iyi okuyamayan bazı partililer genel başkanımızı ve teşkilat başkanımızı rencide edici ifadeler kullanmaktadır. Kendilerini şiddetle kınıyor, siyasetin gerektirdiği nezaket üslubuna davet ediyorum” diyen Yaşar, adrese teslim bir gözdağı verdi.
Yaşar, eleştirilere o kadar hiddetlenmiş ki, bakın hangi sözcükler ağzından dökülüverdi:
Şunu iyi bilsinler ki Genel Başkan ve Teşkilat Başkanı, partimizi parlamentoda temsil edebilmesi için gerekli çabayı gösteriyor. 2009 yerel seçimlerinde bizzat CHP’ye çalışan eski genel başkanımız Cindoruk bugün de yine CHP lehine propaganda yapmaktadır. 29 Mart yerel seçimlerinde belediye meclis üyesi olamayınca partiye top top istifa gönderip bizzat CHP propagandası yapan inançsız partililerden değiliz. Partinin her şartta yanında olduk ve elimizin taşın altında koymaktan kaçınmadık. Kimi partilerimizin işini gücünü bırakıp partimizin yöneticilerini yıpratma amaçlarının ve beyanlarını kınıyor ağzı olan herkesin konuşmamasını partinin geleceği için öneriyorum.
----------
Kadının siyasette adı yok
Malum, parlamentoda kadınların temsil oranı yüzde 10’u bile bulmuyor.
Yani nüfusumuzun yarısını kadınlar oluştururken ülkemizi erkekler yönetiyor.
Bunu şunun için söylüyorum; siyasi partilerimizin çoğu, kadın aday adayı sayısının fazlalığından övgüyle söz ediyor.
Ancak övündükleri oran yüzde 15-20’yi geçmiyor.
Üstelik, kadın aday adaylarının seçilebilecekleri yerlere yazılması çok daha önemli değil mi?
Oysa ki, AKP’den 2, CHP’den 1 veya 2, MHP’den de sadece 1 kadın aday adayının seçilebileceği bir yere yazılacağını öngörürsek, bu dönemde de siyasi partilerin sınıfta kalacağını söyleyebiliriz!
|