CIA ve MOSSAD yönetiyor

29 Ağustos 2012 Çarşamba, 08:01

Suriyeli asilerin kaldığı kampların ABD-İsrail kontrolünde olduğunu söyleyen MHP’li Vural, sert çıktı.


Tam bir hukuksuzluk
Dış basında Türkiye’nin asileri eğittiği fotoğraflarla yer alıyor ve yalanlanmıyor. O kampa vekil nasıl giremez! Bu kamplar için ABD para veriyor ve kontrolü de MOSSAD ajanlarıyla birlikte onlar sağlıyor. Kapalı kapılar bunun delilidir. Yaşananlar, anayasamıza da hukuk sistemimize de ahlaka da aykırı!



Bize düşen iş
bekçilik oldu!
Mehmet Şeker (CHP): Kamplar ABD denetiminde. Vekil girmek istiyor, alınmıyor. Bizim görevimiz bekçilik yapmak. Emperyalizmle savaşan bir devleti bu hale düşürdüler.

S.Arabistan ve
Katar nerede!
Onur Öymen (Emekli Büyükelçi): AKP krizi yönetemedi. Saddam zamanı 450 bin kişi geldi, sorun çıkmadı. Asi, mülteci birbirine karıştı. Bu şekilde savaşın tarafı oluyoruz.
Bu kamplarda
eğitim alıyorlar
İnal Batu (Emekli Büyük-elçi): Asiler bu kamplarda silahlandırılıyor, eğitiliyor ve gönderiliyor. Bunu bütün dünya biliyor. “Katliama seyirci mi kalalım” diyerek demagoji yapılıyor

Sokak savaşı
öğretiliyor...
Celaleddin Yavuz (TÜRKSAM Başkanvekili): Subayların eğitildiği bir gerçek. CIA, İngiliz ve Almanlar orada cirit atıyor. Kampın ortak karargah gibi kullanıldığı açıkça ortada.


Giremediğimiz kampı
MOSSAD-CIA yönetiyor
CHP’li vekillerin alınmadığı Apaydın Kampı’na tepkiler çığ gibi. Siyasiler, “Biz o kampın sadece kapıdaki bekçisiyiz. Bütün kontrol ABD ve İsrail’in elinde” görüşünde.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisine mensup vekillerin Hatay’da sığınmacıların kaldığı kampa sokulmamasını “terörist mi eğitiliyor” diye eliştirirken, gözler diğer kamplara çevrildi. Kılıçdaroğlu, “Burada Müslüman kanı dökülsün diye adam mı yetiştiriyorsunuz. Niye giremiyoruz, orası ABD üssü mü, Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları mı. ‘Giremezsiniz’ dediğiniz zaman, orada gayrimeşru işler dönüyor demektir” sözleriyle hükümeti eleştirmişti. Konunun uzmanlarının kamplarla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

“Bekçilik yapıyoruz”
Mehmet Şeker
(CHP Gaziantep Milletvekili):
Kamplar ABD’nin denetiminde. Burada kalanların eline silah veriliyor, geceleri araçlarla Suriye’ye gönderiliyor. Buranın sözde sakinleri sokaktaki vatandaşla, bakkalla kavga ediyor. Bayrağımızı indirip Suriye bayrağı çekiyor. Her ne hikmetse Türkiye’den bir yetkili çıkıp bunlara bir şey diyemiyor. İçeri vekil girmek istiyor alınmıyor. O zaman akla gelebilecek tek bir şey var, bu kampların yönetimi Türkiye’de değil. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında kurulmuş bir kamp, içeride eğitim veriliyor, bizim görevimizse kapılarında bekçilik yapmak. Emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi veren bir devleti bu hale düşürdüler.

Adım adım bataklık
İnal Batu (Emekli Büyükelçi):
Direnişçiler bu kamplarda silahlandırılıyor, eğitiliyor ve gönderiliyor. Bunu bütün dünya biliyor. ‘Katliama seyirci mi kalalım’ diyerek Suriye politikalarını haklı göstermeye çalışıyorlar. Bu bir demagojidir. Hiç kimse Esad’ın politikalarına sessiz kalınsın demiyor. Bununla BM’de, uluslararası platformda mücadele edilir. Suriye’nin Dostları Grubu’nda, ABD ile yapılan temaslarda karşı çıkılır, sürece katkıda bulunmaya çalışılır. Hükümetin hesabını vermesi gereken şey, Türkiye topraklarında bu direnişçilerin eğitilmeleri ve silahlandırılması. Bu durum Türkiye’yi Suriye’deki iç savaşta, mezhep savaşında taraf hale getiriyor. CHP’li vekillerin kampa sokulmaması meseleyi ayan beyan hale getirdi. Suudi Arabistan ve Katar ile el ele vererek ABD’nin desteğiyle Türkiye’de eğitilenlerin arasına kimlerin girdiği yavaş yavaş meydana çıkıyor. El Kaideciler, Çeçen milisler, Afganlar vesaire. Bu saklanamaz hale geldi. Dünya biliyor, hükümet de zımnen kabul ediyor. Vekillerin dahi sokulmaması işin vahametini gösteriyor. Türkiye’yi düşman gören ülkelerle etrafımız çevrildi. Türkiye her geçen gün bataklığa saplanıyor.


“Apaydın” değil
“kapkaranlık” yüzü var
CHP’li vekillerin alınmadığı Apaydın Kampı, Suriye sınırına 3 km. mesafede. Kampta 575 barınma çadırı, 17 genel maksatlı çadır, 22 WC/banyo konteynırı ve 170 yatak bulunuyor. Apaydın’da diğer kampların aksine güvenlik en üst düzeyde. Mesela yemek, diğer kampların aksine dışarıdan getirilmiyor, kamp içerisinde pişiriliyor. Kampın dışından fotoğraf çekmek bile yasak. Kapıda bekleyen jandarmanın tek inisiyatifi kapıyı açıp kapamak. Kontrol Suriyeli kaçak askerlerde. Kampta, genellikle firari askerler kalıyor. 13 general ve 46 albayın bulunduğu kamptaki muhalif komutanlar, rahat hareket edememekten şikayetçi.


Türkiye, ABD ve İsrail’in
“terör üssü” olma yolunda
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bölgeden gelen bilgilerden halkın ciddi şekilde rahatsızlık içerisinde olduğunu söyledi. Vural, “Dış basında da Türkiye’nin Esad muhaliflerini kamplarda yetiştirdiğine dair haberler çıkıyor, bilgiler var. Maalesef bu bilgilere, yazılıp çizilenlere rağmen Türkiye bunun böyle olmadığını göstermiyor. Kamplara giriş çıkışı yasaklamak suretiyle böyle bir durumun olduğunu kabul etmiş oluyor” dedi.

Milletten saklamayın
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir takım yabancı unsurların eğitim gördüğü bir terör üssü olarak, silahlı güç üssü olarak kullanılmasının kabul edilmez olduğunu vurgulayan Vural, şöyle konuştu: “Anayasamıza, hukuk sistemimize ve ahlaka aykırıdır. Türkiye içerisinde bu unsurların beslendiğine ilişkin yurtdışında fotoğraflar bile yayınlanıyor. Ama kapalı kapılar bunun delilidir, ispatıdır. Türkiye’de devlet içinde devlet mi var. Bir milletvekili kampa nasıl alınmaz. Eğer orada insanlık için bir şey yapılıyorsa bu milletten neden gizleniyor. Milletten saklanan bir yerde hukuksuz işler yapıldığı düşünülür. Orada MOSSAD ve CIA ajanlarının bir takım çalışmalar yaptığı düşüncesini güçlendiriyor. Bu kamplarda içeri girenlerin ABD tarafından kontrol edildiği ABD kaynaklarında açıkça belirtiliyor. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarındaki bu kampların CIA ve MOSSAD’ın kontrolünde olduğunu düşünüyorum. ABD bu kamplar için para veriyor. Bu paraları verirken elbette ki kontrolü de sağlayacak.”

Kaynak : YENİ ÇAĞ