İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Kürtaj da, sezaryen de politikacıların değil kadınların meselesi!

Kürtaj da, sezaryen de politikacıların değil kadınların meselesi!

29 Mayıs 2012 Salı, 11:34

Ayşe ARMAN /Hürriyet

BEN kadınım.

Bu topraklarda yaşayan bir kadınım.

Bu topraklarda yaşamak isteyen bir kadınım.

Bir kız çocuğu annesiyim.

Çocuğum da bu ülkede yaşıyor, bu ülkede yetişiyor.

Kalır mı, gider mi bilmiyorum.

Gelecek onun geleceği, kararı o verecektir.

Ama bu topraklar, sadece sizin değil, bizim de evimiz, yurdumuz.

* * *

Başbakanın, “Kürtaj cinayettir” açıklaması kanımı dondurdu.

Ben meseleye erkekler gibi bakamıyorum, “Gündemi değiştirmek için bu tür lafları etti” diyemiyorum.

Üzerinden atlayıp, o kadar kolay geçemiyorum.

Tamam bu ülke, günden güne muhafazakârlaşıyor.

Ama yine de böyle bir cümle duyunca, kanın donuyor.

* * *

Bu nasıl bir şeydir?

Nasıl bir demokrasidir?

Nasıl bir ileri demokrasidir!

Ben hamile kalıyorum ve ne yapacağıma ben karar veremiyorum, Başbakan veriyor...

Yok artık!

Kürtaj, benim meselem.

Kadınların meselesi.

Normal doğum da öyle, sezaryen de.

Bir erkek, Başbakan da olsa, kadını ilgilendiren konularda yorum yaparken iki kere, üç kere dikkat etmeli.

Daha hassas olmalı.

* * *

Bu ülkede, açın gazeteleri bakın, her gün kadınlara şiddet uygulanıyor, her gün kadınlara tecavüz ediliyor.

Kadınlar cinsel istismara uğruyor, aile içi şiddete maruz kalıyor.

Siz bir gün, Başbakan’ın şiddete uğrayan, tecavüze uğrayan kadınlar hakkında bu şiddette bir laf ettiğini duydunuz mu?

Kürtajı, Uludere’ye benzetiyor da...

Uludere hakkında, “Cinayettir” dediğini duydunuz mu?

Okudunuz mu?

Kulağınıza çalındı mı?

Evet, kürtaj bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmamalı.

Ama kim tecavüzcüsünün çocuğunu doğurmak ister?

Babası tecavüz etmiş, amcası tecavüz etmiş, üvey abisi tecavüz etmiş, dayısının oğlu tecavüz etmiş...

Öğretmeni tecavüz etmiş...

Bütün bir şehir tecavüz etmiş...

Tık yok.

Ama kürtaj cinayet... Miş!

Yok artık.

Sezaryen cinayet... Miş!

Yok artık.

İstemeden hamile kalmışsa kadın, o çocuğu doğurmak istemeyebilir...

Hakkı...

Nereden cinayet oluyormuş.

Kadının, kendisine yapılan haksızlığa, isyan etme, itiraz etme, önlem alma hakkı yok, öyle mi?

Bundan daha saçma bir şey olabilir mi?

Vazifemiz onun için hayatı kolaylaştıracak, kanuni, düzenlemeleri yapmak; onu, istemediği şartlarda olan, istemediği çocuğu doğurmaya zorlamak değil...

Kim o kadının ne, neler yaşadığını bilebilir?

Kim onun yerine karar verebilir?

Kim onu yargılayabilir?

* * *

Kadınlar üzerinden siyaset yapmak yetmedi mi?

Bizi niye karıştırıyorsunuz politik oyunlarınıza?

Uzak durun kadınlardan, başörtülüsünden de, başörtüsüzünden de...

Başörtülü kadınlar da kürtaj yaptırıyor.

Tamam, doğum kontrol yöntemi öğretmek, propagandasını yapmak, yaygınlaştırmak doğru...

“Üç çocuk, beş çocuk yapın!” diye tutturmak yerine...

Bu bilinci yerleştirmek doğrusu...

Yiyecek ekmeği bile yoksa...

Ona sürekli şiddet uygulayan bir kocası varsa...

Allah aşkına, aile bile denemeyecek o ortama, bir çocuk daha getirmek, asıl “fenalık” değil midir?

Bunu gazlamak, bunu iyi bir şey gibi göstermek...

Akıl alacak gibi değil!

Kürtajı savunmuyorum.

Ama bazı şeylerin siyah-beyaz olmadığını, kalın çizgilerle ayrılamayacağını söylüyorum.

*

“Kürtaj cinayettir” yerine...

Söylenmesi gereken...

“Bundan böyle kadına şiddet uygulayanlar, hak ettikleri cezayı bulacaktır...”

“Tecavüzcüler, indirimden faydalanamayacaktır...”

“Aile içi şiddet uygulayanlar, affedilmeyecektir...”

“Kadınların kılına zarar verenler, afişe edilecektir...”

Kısacası, kadınların hayatını nasıl zorlaştırırız diye düşüneceğinize, onları nasıl koruruz diye çareler peşinde koşun!

*

Sezaryene gelince...

Evet, dünyadaki oranlara göre Türkiye’de çok fazla.

Gereğinden fazla.

Peki bunu azaltmanın yolu, “Nüfusun artmaması için kullanılan bir yöntemdir” mi demek?

Bir kere, bu mantık doğru değil.

Sezaryen sadece bir doğum yöntemi, nasıl oluyor da doğumu engelleyici bir şey olarak değerlendiriyor, kimse anlayamadı.

E o zaman da herkese, politikacılar bilmedikleri konularda konuşmasalar daha iyi olur deme hakkı doğdu.

Sezaryen mi, normal doğum mu tartışmasında hepimiz, bütün gazeteciler, normal doğumdan yana haberler yaptık, yazılar yazdık.

Hekimlerin görüşlerini yayınladık.

Ama netice de, bu da, o çocuğu dünyaya getiren annenin tasarrufudur.

Çok korkuyorsa, “Yok efendim, olmaz! Normal doğum yapmayacaksan, doğurma!” mı diyeceksiniz?

Yine onun kararıdır, onun bedenidir.

Erkekleri nah ilgilendirir!

* * *

Başa dönüyorum.

Gittikçe muhafazakârlaştığımızın farkındayım.

Ama bu kadar muhafazakârlık da fazla.

İnsanı korkutuyor.

Sonunda işler iyice çığırından çıkacak.

Karı-koca evde ne şekilde yemek yiyecek, nasıl sevişecek’e kadar gidecek.

Neredeyse, evlilik dışı ilişki hapisle cezalandırılacak.

Çok çocuk yapanlara teşvikler ve primler verilecek.

Böylelikle, bu işin de çivisi çıkmış olacak!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız