En büyük sivil itaatsizlik eylemi!

02 Nisan 2011 Cumartesi, 07:43

Mustafa Mutlu/Vatan

Gazeteci Ahmet Şık’ın mahkeme kararıyla yasaklanan İmam’ın Ordusu isimli kitabının taslağı internete düştü ve 150 bine yakın kişi tarafından indirildi.

İndirilen bir kopyanın en az 4 kişiye gönderildiğini varsaysanız; bu demektir ki İmam’ın Ordusu bir günde 600 bin kişiye ulaştı!

Hani; BDP haftalardır “sivil itaatsizlik” eylemi yapıyor ya...

Boş verin!

Çünkü Türkiye’nin bugüne kadar gördüğü en büyük “sivil itaatsizlik eylemi” budur!


***


Polis, yayımlanmamış bir kitap için kırk küsur sayfa rapor hazırlayacak...

Ergenekon soruşturmalarını yürüten savcı bu raporu ciddiye alıp soruşturma başlatacak...

Mahkeme; o kitap taslağını bulunduranların bile “terör örgütü davası sanığı” olacağı yönünde karar alacak...

Ve 150 bin kişi; başlarına gelebilecek her türlü sonucu peşinen kabul ederek, bu taslağı internetten indirecek...

“Sivil itaatsizliğin” en hasıdır bu!

Öyle, “Bir şiir okudum, hapse düştüm” teranelerine de benzemez bu başkaldırış; başlı başına bir demokrasi mücadelesidir!


***


Savcılık önce, kitap taslağını internete koyanlarla, indirenler ve dağıtanlar hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı; hatta görevli savcının ismini bile verdi!
Dün yapılan açıklamada ise, şu an için herhangi bir soruşturmanın söz konusu olmadığı belirtildi!

Yani savcılık, taslağı internetten indiren 150 bin kişi hakkında bile soruşturma açmanın olanaksız olduğunu gördü, geri adım attı...


***


Sakın yanlış anlaşılmasın; ortada bir suç varsa, kesinlikle bu suçu övmüyorum!

Sadece “fotoğraf” çekiyorum...

Çektiğim fotoğraftan görünen şu:

Türk halkının önemli bir bölümü; bir haksızlığa “Dur” dedi!

Bunun için elini bile bile ateşe uzattı!

Kitap imha etmek gibi bir insanlık ayıbını önlemek uğruna, kendi özgürlüğünden vazgeçmeyi göze aldı!

Bu eylem; yasaları yapan milletvekillerine, ülkeyi yöneten siyasetçilere, yasaları yorumlayıp suçlamada bulunan savcılara, savcıların o iddialarını aynen kabul edip karar veren yargıçlara ders olmalı!


***


Unutulmamalı ki; bir ülkede insanlar, yapılan yanlışları ve haksızlıkları önlemek için, kendi özgürlüklerinden gönüllü olarak vazgeçme noktasına gelmişlerse...

O ülkede yanlış vardır, haksızlık vardır, zulüm vardır!

Bunu düzeltmek de yukarıda saydığım kadroların görevidir!


*****


GÜNÜN SORUSU

Emniyet Başmüfettişi Levent Yarımel, Trabzon’da savcıya verdiği ifadede, “Emniyet, Türkiye’de yaşayan herkesin görüşme kayıtlarına ilişkin bilgileri tutuyor, istediği kaydı silip değiştirebiliyor” demiş... Sorum, iktidar mensuplarına:

Bu uygulama demokratik mi? Değilse; önlemek için ne bekliyorsunuz?


*****


Bu ‘adli kafa’yla, zor!

Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin tırmanması üzerine günlerdir idam cezasının yeniden getirilip getirilmemesini konuşuyoruz...

Size yaşanmış bir olay anlatacağım:

Ramazan D, 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Ç. S’yi kaçırıp, dövmüş sonra ona tecavüz etmiş. Suçunu hafifletmek için de evlenmek istediğini söylemiş!

Kızın şikâyeti üzerine yakalanan sanık, “nitelikli cinsel saldırı” suçundan tutuklanmış ama bir ay sonra tahliye edilmiş... Çünkü sanık tecavüzü genç kızla evlenmek için gerçekleştirdiğini söyleyince, mahkeme bunu “hafifletici neden” olarak görmüş!


***


Değil idam cezası; önce idam, sonra yakma cezası getirsek bile; bu “adli kafa”yı düzeltemediğimiz sürece işimiz zor!