|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Alışılmadık bir inisiyatif: 'Tutuklu Öğrenciler Dayanışma İnisiyatifi'
26 Mayıs 2012 Cumartesi, 09:00
Kürşat Bumin/Yeni Şafak
|
|
\'Alışılmadık\', yani demokrasilerde karşılaşılmayan türden bir inisitatif bu. \'Alışılmadık\' olması tabii ki sözü edilen \'tutuklular\'ın ortak kimliğinden, yani birer \'öğrenci\' olmalarından geliyor.
Ama Türkiye, ne yapıp etti ve \'Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi\' adı altında bir örgütlenmeye de fırsat tanıdı sonunda!
Söz konusu inisiyatifin internetteki sayfasından: \'500'ü Barış ve Demokrasi Partisi üyesi olmak üzere 600 üniversite öğrencisi de cezaevinde bulunuyor.\'
Verilen sayı doğru ise bu tür bir dayanışmaya çağıran inisiyatif sayısının bir değil on olması gerekir. O zaman ilgililere şu soruyu soralım: Tutuklu üniversite öğrenci sayısı tam olarak kaçtır?
Bu soruyu BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken de Adalet Bakanı tarafından cevaplanması için bir soru önergesi olarak Meclis'e taşımış bulunuyor.
Aslında Adalet Bakanı Sadullah Ergin, geçen ay yaptığı bir açıklamada bu sorunun cevabını vermişti. Bu açıklamaya göre \'örgün yüksek öğretim programına devam eden tutuklu üniversite öğrencisi\' sayısı 209'dur.
Adalet Bakanı tarafından açıklandığına göre bu bilgiye itibar etmemiz gerekiyor. Ancak önümüzde bu bilginin inandırıcılığını zedeleyen bir başka açıklama daha var. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı'nın konuya ilişkin açıklamasını cevaplamak için düzenlediği basın toplantısında tutuklu öğrenci sayısının 107 olduğunu iddia ediyor. İyimser bir yorumla, Adalet Bakanı'nın verdiği sayı ile Çelik'in verdiği sayı arasındaki farkın ilk açıklamanın üzerinden bir aya yakın bir zaman geçmiş olmasından dolayı 100 kadar tutuklunun tahliye edilmiş olabileceği şeklinde yorumlayabiliriz miyiz? Siz ne düşünürsünüz bilemem ama ben bu mevzuda \'iyimserler\' arasında değilim..
Bu durumda sormak hakkımızdır sanırım: Tutuklu üniversite öğrencilerine ilişkin ortaya atılan bu \'sayı karmaşası\' nereden kaynaklanıyor?
Konuya ilişkin sayı açıklayan bir başka kaynağa da kulak verelim: \'Çağdaş Hukukçular Derneği\' İstanbul Şubesi tarafından hazırlanan rapora göre dikkate almamız gereken sayı yurt genelinde 500'ü bulmaktadır.
Ben de sizin gibi pek çok konuda farklı bilgilerin, hatta sayıların ortaya atılabileceğini kabul ediyorum tabii ki. Ama iş bu konuya gelince, verilen sayılar arasındaki bu büyük fark bu ülkede \'tutuklu saymak\' gibi tartışmaya en kapalı konulardan birisi hakkında bile ne derece donanımsız olduğumuzu göstermiyor mu? Bu işin doğru dürüst, olması gerektiği gibi yapılması ve kamuoyunun önüne tartışma kabul etmeyen bir sayının getirilmesi bu kadar mı zor? \'Sayılar\'da sağlanamayan bir inandırıcılık bile bu perişan haldeyken onun biraz ilerisinde yer alan konularda anlaşabilmek mümkün mü\'
\'Tutuklu üniversite öğrencileri\' (sayıları artık kaç ise) dendiğinde artık birçoğumuzun aklına sembol isim olarak Cihan Kırmızıgül geliyor. Biliyorsunuz, geçen gün Cihan'ı 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı davanın \'gerekçeli kararı\' açıklandı. Dikkat ederseniz \'gerekçeli karar\' diyorum, çünkü burada söz konusu olan \'gerekçe\' gerçekten de davayı biraz olsun yakından izleyenlerin aklına hitap etmekten çok uzak. Söz konusu davada bir \'gizli tanık\'ın (eskiden yoğ idi bu da yani âdet) ilk ifadesinde Cihan'ı teşhis ettiğini, ancak ikinci ifadesinde Cihan'ı teşhis edemediğini de biliyorsunuz. Ancak mahkeme heyeti nasıl bir akıl yürütme yöntemini tercin etti ise, \'gizli tanık\'ın ilk ifadesi makbul, Cihan'ın lehine olan ikinci ifadesi ise \'yok hükmünde\' sayıldı. İnanılır gibi değil ama \'gerekçeli karar\'da şu satırları okuyoruz: \'Gizli tanığın emniyet müdürlüğünde sanığa ilişkin yapmış olduğu teşhis tutanağında sanığın görüntüsü ile duruşma esnasındaki görüntüsü arasında aradan geçen yaklaşık bir yıllık süre içerisinde sanığın görüntüsündeki saç, sakal, kilo gibi değişiklikler meydana gelmiş olduğu, teşhisin yüz yüze değil de kamera aracılığıyla yapılıyor olması gibi nedenler dikkate alındığında gizli tanığın olayın hemen akabinde sanığın olay yerindeki görüntüsüne en yakın olduğu anda hazırlık aşamasında yapmış olduğu teşhis işlemlerinin daha güvenilir olduğu...\'
\'Gerekçe\'nin arkasındaki şaşırtıcı gerekçeyi görüyorsunuz... \'Tanık\' (hem de \'gizli\'si) ikinci ifadesinde \'İfademde belirttiğim kişi bana gösterilen kişi değildir\' diyor, ama mahkeme heyeti \'gibi nedenler\'den dolayı tanığın tanıklık apaçık şekilde vazgeçtiği ifadesini nazari dikkate almıyor... Çünkü makbul olan tanık ifade değiştiren tanık değil... Ceza hukukuna büyük bir katkı olarak değerlendirebiliriz bu \'gerekçeli\'yi. Ya o \'gibi nedenler\' arasında sıralanan \'saç, sakal, kilo gibi değişiklikler\'? Herakleitos'un izinden giderek \'Her şey sürekli değişiyor\' desek de, \'su\' ile birlikte \'nehir\'in de değiştiğini kabul etmiyoruz herhalde! Bakın inanmazsanız, \'nehir\' (yani Cihan!) az buçuk \'saç, sakal, kilo gibi değişiklikler\' gösterse de (Radikal'den Özgür Mumcu'ya anlatmış cezaevindeki yemeklerin nasıl bir şey olduğunu) olduğu gibi bizim ve de \'gizli tanık\'ın da önünde duruyor... Bu konu tahmin ettiğiniz gibi hakkında çeşitleme yapmaya çok müsait bir konu. Fazla uzatmak istemiyorum ama şu kadarını söylemeden de edemeyeceğim: \'...aradan geçen yaklaşık bir yıllık süre içinde saç, sakal ve kilo gibi değişikler meydana gelmiş olduğu\'ndan dolayı \'gizli tanık\'ın yanıldığına hükmedilebiliyor ise, kendisine tutukluluk süresince duruşmalarda yalnız bırakmayan hocaları ve arkadaşları da acaba Cihan'ın yerine benzettikleri başka birisine mi destek çıkıyorlardı?
Sizdi söz sırası Yargıtay'da. Bakalım ilgili dairenin yüksek yargıçları da davanın tek tanığının ifadesinin değişmemesi gerektiği \'gerekçesinden\' hareketle karar veren mahkeme heyeti gibi mi akıl yürütecek?
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|