Niyet ve anlayış!

25 Mayıs 2012 Cuma, 09:13

FİKRİ SAĞLAR /BİR GÜN

İktidar tarafından beş aydır uyutulan bir “insanlık ayıbı” tekrar gündeme oturdu...
Olması gerekende buydu!..
Tartıştıkça olayın perde arkası ortaya dökülüyor.
Uludere’de bombalanan 34 yurttaşımızla ilgili İktidarın var gücüyle savunmaya geçmesinin ardındaki “giz” artık saklanamıyor!..

****

Şimdi ortalıkta, WSJ gazetesinin tetiklediği hafıza tazelenmesinden rahatsız olanlar var!..
Her zaman olduğu gibi AKP yandaşları “ koru halinde” bu işin üstünü örtmeye çalışıyor!..
Hatta bazı bakanlar böyle giderse “istikrar ve ekonominin” sıkıntıya gireceğini söyleyerek, “suçluları bulun” diyenlere “aba altından sopa” gösteriyorlar!”.
Ama nafile!
Çünkü ok yaydan çıktı!
Hatta “Pandoranın Kutusu” açıldı içindeki “terslikler ve kötülükler” görülmeye başladı!

****

Şimdi; AKP ve Başbakan Erdoğan bu duruma müthiş kızgın!..
İç işleri Bakanı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik ve diğerleri peşi sıra açıklamalar yapıyor.
Büyük bir telaş içindeler…
Eskisinden daha tedirginler..
Âdete suçluluğun yakalanışı sendromunu yaşıyorlar!..
Hal böyle olunca,büyük bir hızla 34 kişinin ölümüne sebep olan sanal suçlu/suçlular yaratmaya çalışıyorlar!..

****

Öncelikle Başbakan Erdoğan, konudan daha sonra haberdar olduğunu açıklayarak büyük bir “gaf” yapmıştır!..
Çünkü “sınır ötesi hareket basit bir yurt içi faaliyet” meselesi değildir.
Mutlaka bu önemli konuyla ilgilendirilmiş bakan ve bakanlar vardır.
Evet, icraatların yapılabilmesi için “yetki devri” söz konusu olabilir.
Ancak Başbakanın/bakanın sorumluluğu ortadan kalkmaz!..

****

Dün İç İşleri Bakanı Şahin, “Türkiye’deki tüm olaylardan benim haberim olamaz” dedi!..
Aynı anlayışı Çelik’te tekrarladı!..
Peki bu ülkeden sorumlu olanların yapılanlardan haberi olmazsa kimin haberi olacak?..
Demek ki ülke atanmışların elinde!.
Yada seçilmişlerin yönetiminde ve bilgisinde değil!..
Dışarıdan müdahalelere açık bir yönetimin zaafları, bilinmeli ki, çok olur!..

****

Hükümette ve bakanlıklardaki “Bilgisizlik ya da habersizlik itirafları!” Vahim açıklamalardır!
Bunlar tartışılmalı!
Başbakan ve Bakanların olaylardan daha sonra haberdar olmaları, “olayların oluşturduğu sorumluluktan kaçmalarını” sağlamaz!..
Yani birilerini yetkilendirmiş olsalar dahi, o kişilerin tasarruflarından ortaya çıkan suç ve hatalardaki sorumluluklarından kurtulmaları mümkün değildir!..
Asıl yetki kimdeyse “sorumlulukta” ondadır!..

****

Hükümete göre;
Hava Kuvvetlerindeki Komutanlar emir verdiler!..
Böylece; Suçlular bulundu!.
Bu anlayış ne siyaseten nede hukuken geçerlidir!..

****

Önce;34 yurttaş bir sınır ötesi harekat sonrası öldü!..
Sınır ötesi askeri harekât, TBMM tarafından Hükümete verilen yetki ve sorumlulukla yapılır!
Anayasanın 87 ve 92. maddeleri bunu emreder.
Hükümetin görev ve siyasi sorumluluğunu belirleyen Anayasanın 112 maddesi de verilen kararın sorumluluğunu belirler!..

****

Başbakan ya da bakanlar yetkiyi” TSK’ye verdik!
“Terörle mücadele onların komutasında” icra edilir!..
Doğru ama yurt içinde!. Hakkari’de, Mardin’de Hatay’da ya da Edirne’de yapılan müdahalelerde Mülki ve güvenlik amirleri yetkilidir.
Zaten onlarında başlıca görevleridir.
Ancak Tekrara ediyorum.
34 kişi “sınır ötesi bir operasyonda “öldürüldü..
Rasgele iki komutanın uçaklara kalk ve insanları vur emrini verdiğini söylemek milletle alay etmek demektir.
Kaldı ki Başbakan ilk açıklamasında 4 saatlik bir izleme görüntüsü var demişti..
Yani saatlerce süren bir izlemede tek başına TSK mensuplarının bu işe karar vermediği açık!..
Tamam, Başbakan daha sonra haberdar edildi.
TSK mutlaka bağlantılı ve ilgili Bakana gerekli bilgileri vermiş ve talimatını da almıştır!..

****

Ölenlerin ailelerine “tazminat ödedik.” diyor Başbakan!
Aileler “almadıklarını” açıklıyorlar.
“Özür diledik” diyor başbakan!
Aileler “özür dilenmediğini” söylüyorlar..
Kendilerini “dışlanmış ve rencide edilmiş.” Olarak görüyorlar!..
Sahi Başbakan bugüne kadar neden Uludere’ye gitmedi!..
Somali’ye,Pakistan’a haklı olarak insanlara yardım için devletin her türlü olanağı ile giden Başbakan neden devletin olanakları ile gitmedi!..
Beş ay geçti O bölgeye neden uğramadı!
Neden “başsağlığı” bile dilemedi!

****

Eski CHP Grup Başkan vekili Hakkı Süha Okay; “Başbakanın bu taraklarda bezi yoktur!”diye eleştiriyor ve orta doğudaki “Mezhep çatışmasında taraf” olmasının ülkeye büyük tehlike getirdiğini söylüyor!..
Anlaşılan o ki; Bunlarla uğraşan Başbakanın 34 kişinin katledilmesine ayıracak ne zamanı var ne de niyeti var...

****

Başbakanın sorumluluğundaki bir yetki sonrasında ölen 34 yurttaşımıza, “hem de fazlasıyla tazminat ödedik!”diyebilen bir başbakanın insanlara bakışını anlamak mümkün!..
Bu anlayış “kindar ve dindar nesiller yetiştirirse ne olacak?..
Bunu da sizler düşünün!..