|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
|
|
|
|
|
HABER |
|
İmam Taşçıer: Burada da özerk Kürt bölgesi olacak
19 Ağustos 2012 Pazar, 08:46
|
|
“Kürt siyaseti tıkandı. Kürtlerin oyunu alan AK Parti de, BDP de tıkandı. Kürtlerin yönetme hakkını savunacak yeni bir yapıya ihtiyaç var. Nasıl Türkler kendini yönetiyorsa, Kürtler de kendini Kürdistan parlamentosuyla yönetmeli.”
“Kürtlere, kendisini yönetebileceği sınırları çizilmiş bir bölge lazım. Osmanlı’dan beri belli bu sınırlar. Maraş, Sivas, Malatya’yı içine alan Kars’a kadar giden, Doğu Karadeniz’in altında Erzurum’u kapsayan tabii sınırdır bu.”
“Erdoğan, gelmiş geçmiş en güçlü iktidar. Askeri bir düzene koydu, yargının yapısını değiştirdi. PKK ile masaya oturdu. Oslo görüşmeleri bu ülkede büyük bir devrimdi. Bu kadar güçlü iktidar isterse Kürt sorununu çözebilir ama istemiyor.”
***
NEDEN İMAM TAŞÇIER
Kuzey Irak’tan sonra Suriye’de de bir Kürt “bölgesinin” oluşacağının ortaya çıkması, Türkiye’de de Kürt sorununa yeni bir boyut kazandırdı. Bu sorunun, bugünkünden çok daha farklı bir şekilde ve çok daha eşitlikçi bir biçimde çözümlenmek zorunda olduğu daha sıkı bir şekilde vurgulanmaya başladı. Bu yeni gelişmeler Kürt siyasetini pek çok açıdan etkiliyor. Özellikle AKP’den uzaklaşan ama PKK’ya da mesafeli bakan Kürt kitlesini kapsamayı amaçlayan hareketler oluşuyor. Mesela DDKD (Devrimci Demokrat Kürt Derneği) adıyla yeni bir örgüt kuruldu. Bu yeni derneğin omurgasını, 1977’de 50’ye yakın şubesi olan ve 50 bin üyesi bulunan eski DDKD’liler oluşturuyor. Şartlar oluştuğu takdirde partileşmeyi de planlayan eski DDKD’li grubun önde gelenlerinden olan yeni DDKD’nin Başkanı İmam Taşçıer’le Kürt siyasetini, Kürt halkının ne düşündüğünü, parti kurulursa kimleri ve hangi görüşleri kapsayacağını ve Türkiye’den neler talep edeceğini konuştuk. Başkan İmam Taşçıer, “Kürt siyasetinde bizim 42 yıllık bir geçmişimiz var. Geçmişte siyasi partiler kendi isimleriyle mücadele edemedikleri için kendilerini derneklerle ifade etmeye çalıştılar. Bizde de asıl çekirdek kadro Kürdistan İşçi Partisi olan KİP’ti. Onun yasal derneği ise DDKD’ydi. Herkes DDKD’yi tanıdı. Biz de bu yüzden DDKD ismini aldık. Şimdi bu dernekte de Kürtlerin sosyal sorunlarına değineceğiz” diyor. 1990’lı yılların başında insanların sokakta enselerinden vurularak faili meçhul cinayetlere kurban gittiği dönemde İmam Taşçıer de iki arkadaşıyla birlikte aynı yöntemle vuruldu ve iki arkadaşı olay yerinde öldü. Taşçıer’i ise beş kurşun deldi geçti ve bir mermiyi hâlâ gırtlağında taşıyor.
***
NEŞE DÜZEL: Neden yeni bir Kürt hareketi kurmak istiyorsunuz?
İMAM TAŞÇIER: Kürt siyasetinde, bu dönemde bir boşluk görüyoruz. Boşluğu doldurmak amacıyla da dernekleşmeye gittik. Kürtlerin sahip olması gereken hakları, hukuku savunan bir sosyal yapı kurduk.
Derneğin adı Devrimci Demokrat Kürt Derneği. Bu hareket eğer tutarsa, ileride siyasi partiye dönüşecek. Yanılıyor muyum?
Doğrudur. Bize göre Kürt siyaseti tıkandı. Kürtlerin oyunu alan AK Parti de, BDP de tıkandılar. Kürtlerin haklarını demokratik ve meşru yollardan savunacak yeni bir yapıya acilen ihtiyaç var.
Bu partinin programı ne olacak?
Biz şu anda bir derneğiz ve biliyorsunuz derneklerin siyasi yönleri yoktur. Ama ileride siyasi partiye dönüşürsek, bu partinin programının birinci maddesi, “Kürtler kendi coğrafyalarında kendi kendilerini yönetebilmeli” olmalı. Biz bugünkü sistemi istemiyoruz.
Peki, ne istiyorsunuz?
Kürtlerin asgari talebi federasyondur. En alt talep budur. Bunun için de Kürt coğrafyasının sınırları belirlenmeli ve o sınırlarda Kürtler kendi kendilerini yönetebilmeli. Bunun adı özerklik de olabilir, federasyon da olabilir. Bağımsızlık da Kürtlerin hakkıdır, o da olabilir. Ama şart şudur.
Şart nedir?
Bu ülkede Türklerle Kürtler artık eşit şartlarda yaşamalı! Nasıl Türkler kendilerini yönetiyorlarsa, Kürtler de kendilerini yönetebilmeli. Yönetim artık Ankara’dan yapılmamalı. Bir Kürdistan parlamentosu olmalı. Kürtlerle Türkler bu ülkede birlikte bu şartlarda yaşayabilirler. Mesela bugün Kuzey Irak’taki yapı, Türkiye için de Kürtler için de şu anda en uygun yapıdır.
Kuzey Irak modeli etnik temelde bir çözüm demek. PKK-BDP çizgisi ise etnik temelde bir özerklik önermiyor. Onlar, çözüm olarak coğrafi temelde bir özerklik öneriyorlar ve Türkiye’yi etnik değil, coğrafi bölgelere ayırıyorlar. Bunun adına da demokratik özerklik diyorlar. Siz, demokratik özerkliğe karşı mısınız?
Evet. Coğrafi temelde bölgeler kurmak çözüm yolu değil. O tür özerklik Kürtlerin taleplerini karşılamaz.
Kürtler dediğiniz hangi Kürtler?
Samimi olalım. Şu anda PKK’nin tabanına, BDP’nin tabanına bakın... Hepsinde bir Kürdistan özlemi var. Kiminle konuşursan bunu söylüyor. Ayrıca, onların demokratik özerkliğinin ne olduğunu ben bile hâlâ bilmiyorum. Üç ili biraraya getiriyorlar ve yerel parlamentolar öneriyorlar. Oysa Kürtler Osmanlı döneminde bunun daha ötesinde koşullarda yaşadılar. Yarı özerk, yarı federal bir şekilde yaşadılar. Bugün artık Kürtçenin bir pazar dili hâline gelmesi gerekiyor.
Kürtçenin pazar dili olması ne demek?
İnsanlar artık Kürtçe dilinde para kazanabilmeli. O dilde siyaset yapabilmeli. O dilde okul açabilmeli. O dilde öğretmen, avukat, doktor olabilmeli ve mesleğini yapabilmeli. Bunun olabilmesi için de Kürtçe, özerk ya da federal bir bölgenin ikinci resmî dili olmak zorunda. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Türkçe resmî dili olur. Kürdistan’da iki resmî dil olur ve ikinci resmî dil Kürtçe olur. BDP’nin önerdiği demokratik özerklik ise...
Evet...
PKK sorununu belki çözer ama Kürt sorununu çözmez. Böyle bir çözüm Kürt sorununu sadece erteletir. Belli bir süre sonra insanlar gene mücadeleye devam ederler. İşin gerçeği budur. O yüzden Kürt sorununu çözeceksek doğru dürüst çözelim. Hem PKK de doğduğu zaman bağımsız Kürdistan vaat ediyordu. Halk da öyle düşünüyor. Üstelik PKK, bu vaadini 1990’ların sonuna kadar sürdürdü.
Kürt halkı ne düşünüyor?
“Bağımsızlık” demese de, “bir Türk kadar her hakka Kürt olarak ben de sahip olayım” diyor. Bu hakkın içinde kendini yönetme hakkı da var.
Özerklik ya da federasyon olmadan, Türk ve Kürt demokratik bir Türkiye’de eşit haklara sahip olamaz mı sizce? Mesela Avrupa Birliği hukukunu uygulayan bir Türkiye’de Türk ve Kürt eşit olmaz mı?
Bu eşitlik, ancak çok ileri demokrasilerde olabilir. Çünkü yasaları ne kadar değiştirirseniz değiştirin bu ülkede mantalitenin de değişmesi lazım. Yüzyıllık asimilasyon mantalitesinin değişmesi için uzun zaman gerekiyor. Yüz yıldır inkâr ve asimilasyon politikasının uygulandığı bir yerde sorun, eşit vatandaşlıkla birden bire çözülmez. Bu yüzden, Kürtlere, kendisini yönetebileceği sınırları çizilmiş bir bölge lazım. Kürtler kendi kendini yönetmek istiyor.
|
|
Kaynak : Neşe Düzel |
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
| 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
|
|
|
|
|
|
|
|