Derin sermaye

16 Ağustos 2012 Perşembe, 07:28

Eski MİT'çi Mehmet Eymür, TAKVİM'e konuştu, ezberleri bozdu. Son bombası ise Ergenekon'du: Bu yapının finansal desteğini sağlayanlar ortaya çıkarılamadı. Görevini yapmayanlardan biri de Şenkal Atasagun'du

Sessizlik bitti, MİT Kontrterör Merkezi Eski Başkanı Mehmet Eymür, gündemi alt üst etti. TAKVİM'e konuşan Eymür, Türkiye'yi yeniden yakın tarihe götürdü. İşte Eymür'den bomba etkisi yaratan yeni açıklamalar:

* Ergenekon denilince ne anlıyorsunuz?
İsim önemli değil. \'Ergenekon var mı yok mu\' bilemem. Ancak Türkiye'de bir yapılanma varmış. Buna \'çıkarları olan bir suç şebekesi\' demek daha doğru. Hem de siyaseti ele geçirmek isteyen bir çete... Ben bunu Susurluk Raporu'nda da yazmıştım.

* Ergenekon'a neden tam olarak girilemedi?
Ergenekon ya da diğer davalardan içeride masum olan insanlar da olabilir. Gerçek suçlu olanlar da vardır. Örneğin Doğu Perinçek hep bu olayın içindeydi. Şenkal Atasagun (MİT Eski Müsteşarı) bir konuşmasında diyor ki, \'İçinde disk olan bir posta aldım ve ilgili yerlere verdim.\' Genelkurmay'a vermiş, Başbakan'a vermiş. Sen postacı mısın? Sen bunları kontrol etmeden nasıl veriyorsun? Bana göre Ergenekon'a sağlam ve tam girilmedi. MİT Eski Müsteşarı Şenkal Atasagun ham bilgileri vereceğine, bu bilgi üzerinde çalışma yapıp verseydi daha iyi olurdu. Yani kalkıp onu bunu, bizim telefonlarımızı dinleyeceğine, başka işler ile uğraşacağına, devlet yararına işler yapsaydı, hem daha kapsamlı bir çalışma olurdu, hem daha düzgün olurdu. Yargı görevini yapanların da önüne düzenli bir bilgi konulurdu.

* Peki Ergenekon'un mali kaynağı ortaya çıkarıldı mı?
Bırak Ergenekon'u, Doğu Perinçek'in Ulusal Kanal'ı, Aydınlık Gazetesi devam ediyor. Ergenekon'un sermayesi bugüne kadar ortaya çıkarılmadı. Aynı terör örgütünde olduğu gibi Ergenekon'un sermayesinin bir kısmı içerde bir kısmı dışarıda. Operasyonlarda bunlara dokunulmadı. Bunların araştırılması gerekiyor.

* Aydınlık grubu, mali desteği nereden alıyor?
Bir kere bunlar sürekli kampanya yaparak para topluyorlar. Ancak bunların bir takım kampanyalar ile para toplayarak vatandaşı dolandırdığına dair iddialar var. Almanya'dan gelen işçilerin paralarını alarak örgüte para topluyorlar. Bunlar örgüte mi yoksa, Perinçek'in cebine mi gidiyordu belli değildi. Bunun araştırılması lazım?

* MİT, Türkiye'de ve dünyada etkili bir kurum mudur? Etkili ise sizce bunun göstergeleri nelerdir?
Babamın döneminde bir arkadaşları vardı, şimdi öldüler. Bir gün evde konuşuyorlardı. İsmi bizde saklı bir MİT görevlisi, Ankara'daki Rus Büyükelçiliği'nin köpeklerini aylarca uğraşıp geceleri gidip beslemiş. Zamanla köpekler ona alışmış ve rahatça içeri girip, fotoğraflarını çekip tekrar çıkıyormuş. Şimdi hangi yiğit bunu yapar. Sonuçta sen onun toprağına giriyorsun. Bir şey olsa cesedini bile bulamazlar. O zamanlar teşkilatta bu ruhla çalışan insanlar varmış.

* Kontrterör Merkezi neden küçültüldü?
Türkiye'nin kontrterör merkezi çok zayıfladı. Lağv edilmedi ancak küçük bir ünite olarak çalışıyor. Türkiye'de gelişen durumlara göre kontrkomünizm kuruldu. Bölücü faaliyetler bölümü kuruldu. Ama şu unutuldu. Bir dış destek olmadan örgütler yaşayamaz. Bugün PKK'ya silah desteği olmasa, PKK ne yapacak? Ya soygun yapacak ya da uyuşturucu kaçakçılığı yapacaktır.

* Peki bu bilinçli mi yapıldı?
Evet bence bilinçli yapıldı. Bilerek küçültüldü. Kontrespiyonaj da dost düşman diye bir şey yoktur. Amerikalıyı da, İtalyan'ı da kontrol eder.

* Terörün siyasallaşması ya da gelişmesi Kontrespiyonaj dairesinin küçültülmesinden dolayı olmuş olabilir mi?
Evet çok önemli bir dönüm noktasıdır. Sadece Kontrespiyonaj çalışanlarının polis velayet yetkisi vardır. Yani tutuklama, sorgulama ve gözaltına alma yetkisi vardır.

* Tecrübeli bir istihbaratçı olarak PKK sorununu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öcalan'ın Suriye'den çıkışı, başka bir siyasal dönemin başlangıcı olmuştur. Terör örgütüyle konuşulur fakat taviz verilmez. Aracıyı kaldırmak lazım. İngiltere'nin aracılığıyla bu iş olmaz. Bu istihbaratın yapısına ters. Çünkü ipler o zaman idare edenin elinde oluyor.

* İkinci MİT Raporu'nun içeriği nedir?
İkinci MİT Raporu'nu Susurluk Kazası'ndan önce hazırladım. Ama yayınlamadım. Söz konusu raporu, mahkemeye vereceğim. Bu raporda, devletin içerisinde kontrol dışı suç örgütlerinin olduğu ve bu suç örgütlerinin maddi ve politik güç kazandıkları yer alıyor.

* İstanbul'daki, tarihi Robert Koleji'nde neler oldu.
1972'de, Robert Koleji'ne düzenlenen baskında ben de vardım. Profesör Sumner-Boyd'la konuştum. Başında bir perukla yakalanan ve sağır dilsiz gibi davranan Aydoğan Büyüközden'i emniyete götüren ekipte yer aldım. CIA (ABD Merkezi Haberalma Servisi) Prof. Boyd'un evinde karargah kurmuştu. Bu operasyonda 266 örgüt mensubu yakalandı. Boyd'un evinde ele geçirilenlerden biri de İşçi Partili Ferit İlsever'e ait şifreli defterdi. Kamuoyunda ABD'li, İngiliz ve Rum casusların yuvası olduğu iddialarıyla anılan Robert Koleji, tam olarak hiç araştırılmadı.

İRAN FOBİSİ
* ABD'nin çekindiği ülke hangisi?
ABD'nin en korktuğu ülke İran. ABD, İran Devrimi'nden sonra elçilik baskını öncesi bütün evrakları kıyma makinesinde imha etti. Ama sonra binlerce İranlı bu evrakları tek tek birleştirdi. O evraklarda isimleri yazılı olan ABD ajanlarını astı.

ETKİSİZ ÇAKICI
* Alaattin Çakıcı nasıl eğitildi?
Çakıcı'nın babasını bir sol örgüt öldürdü. Çakıcı'nın kullanılabileceği konusunda bize tavsiye geldi. Ancak Çakıcı'nın yanında, daha cesur çocuklar vardı. Zaten kendisine de herhangi bir olayda görev vermeden konu kapanmıştı. Ama ona sorsanız, ASALA'yı kendisi bitirmiş. Yani Çakıcı'nın fonksiyonu olmadı.



MEVLÜT YÜKSEL

Kaynak : TAKVİM