Ankara’da hiç hakim savcı yok mu?

19 Mayıs 2012 Cumartesi, 09:06

Mustafa YALÇINER/Özgür Gündem

Uludere-Roboski bombardımanının ardından Başbakan’dan teşekkür almış olan Genelkurmay... Bekledi... Bekledi. Birkaç gün düşündü. Sonunda açıklamasını yaptı: “İlk görüntü milli kaynaktan” alınmıştı.

Sanki çok önemli! “İlk görüntü”nün Amerika’dan mı yoksa “milli kaynak”tan mı geldiği belirlenip bu “sorun” hallolursa sanki 34 genç Kürt yaşama geri dönecek! Sanki sorun bu!

Ve sanki “yerli” denen “kaynak” İsrail bağlantısı üzerinden elde edilmemiş de gerçekten yerli. Sanki Predator değil Heron iddiasının dayanağı Heronlar İsrail malı değiller! Eğer “çözüm” demeye dili varabilecek olan varsa, sanki Kürt sorununa “yerli malı” çözüm aranıyor! Stratejik ve taktik yönetim/yönlendirmenin yanı sıra araç, personel, teçhizat sağlayan Amerika’yla, yine araç-teçhizat yanı sıra uçak ve tank modernizasyonu sağlayan İsrail’le el ele “çözümcülük” ya da gerçek adıyla “terörle mücadele”, doğrusu pek yerli ve “milli” görünüyor!

Milli ya da gayrı milli... Peki, neden günlerce beklendi açıklama için? Ciddiye mi alınmadı? Yoksa fazlasıyla mı ciddiye alındı?

Wall Street Journal’da yayınlanan haberin asıl önemli yanı, istihbaratın Amerikalılarca verilmesi değil, ama istihbaratın net olmayışı ve araştırılıp denetlenerek hedefin sivil mi asker mi olduğunun netleştirilmesi gereğinin iletilmiş olmasıdır. Bombalamayı kararlaştırıp yapan TSK, herhalde “ne önemi var, sivil-asker fark etmez” zihniyetiyle, istihbaratın doğrulanmasına gerek duymamıştır.

TSK, bilinir, emir-komuta mekanizması ve hiyerarşik düzeni ile ünlüdür. Yeni Şafak’ta Roboski sorumlusu iddiasıyla istifası haberi verilen Genelkurmay Komuta Kontrol Dairesi Başkanı Tuğgeneral Salim Kavuncu bombalamanın tek ve gerçek sorumlusu olabilir mi?! Genelkurmay’ın haberi ve onayı, hatta emri olmadan, bombalama olanaklı mıdır? Bir tuğgeneral uçakları kaldırabilir mi? Üstelik sınır ötesi bombalama olunca, Genelkurmay’ın bile emri yetmez! Hükümet, sınır ötesi operasyonlar için tezkereyi boşuna mı çıkarmıştır? Kesindir ki, siyasi karar olmadan, hükümet onay vermeden böyle bir bombalama olanaksızdır!

Ama şimdi sorun getirilip “milli kaynak” mı gayrı milli kaynak mı tartışmasına bağlanmaya ve gerçeğin üzerinden atlanmaya çalışılmaktadır. Neden Genelkurmay açıklama yapmaktadır da Hükümet yapmamaktadır? Tiyatrocularla bile uğraşan, her önüne gelene laf yetiştiren, konuşmayı seven, her beğenmediği söz söyleyene ders vermeye kalkışan Başbakan Roboski konusunda neden susmaktadır? Neden bir kez olsun gidip başsağlığı bile dilememiştir katliamda öldürülen gençlerin ailelerine? Neden yolladığı eşi ve bakanları gençlerin köyüne değil, ama korucubaşının mekanına gitmeyi tercih etmektedirler? Söyleyecek laf olmadığından böyle davranıldığı belli değil mi?

Herhalde 4 ay oldu, ses yok! Ta Amerika’dan WSJ haber yapmasa yine konuşulacağı yoktu. Unutulup gitsin diye beklenmekteydi! “Soruşturulacak”mış! Nasıl soruşturmaysa, 12 Eylül’le 28 Şubat bile soruşturulmaya başlanmıştır, eski genelkurmay başkanı bile “terör”den yargılanmaktadır, ama Roboski katliamı olmamış gibi davranılmaktadır! Hiç olmazsa, 12 Eylül davasında olduğu gibi, soruşturuluyor ve sorumluları yargılanıyor gibi yapılamaz mıydı?

Yapılamadığına göre “bit yeniği” büyük demektir! “Askeri vesayet”le uğraşan, hatta buna son verdiği ileri sürülen AKP ve lideri nedense, bir bombalama “yanlışı” ile uğraşamamaktadır!

Bu memlekette bir savcı yok mudur? Ve bir hakim? Eskiden doğru karar verecek bir “yiğit” arandığında “Ankara’da hakimler var” denir, bu arada yargı da meşrulaştırılmaya çalışılırdı. Şimdi yapılamamaktadır.

Bir Sacit Kayalı vardı. 12 Eylül hakkında davaya açmaya çalışmış, asker ağırlıklı rejimin yargısal yönetimince avukatlık yapması bile yasaklanmıştı. Sonra aynı rejimin suçüstü yapılmış Şemdinli bombalamasını yargıya taşımaya kalkıştığına pişman ettiği bir Ferhat Sarıkaya vardı. Bir Deniz Feneri Davası vardı! Yargılamayı ciddiye alan tüm savcılarına işten el çektirildi ve kendileri yargılanıyorlar.

“Hukukun üstünlüğü” HSYK seçim yöntemi vb. değişiklikleriyle sağlanamaz! Var mı sorumluları konuşmayan, konuşanlarınsa açıklamaları birbirini tutmayan Roboski katliamını tüm boyutlarıyla yargıya taşıyacak bir savcı?