İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Balbay’a cevap: Sitemde haklısın

Balbay’a cevap: Sitemde haklısın

17 Mayıs 2012 Perşembe, 07:35

Ahmet HAKAN /Hürriyet

SAYIN Mustafa Balbay...

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le Silivri Cezaevi’ni gezen gazetecilere bin sitem yollamışsınız.
Demişsiniz ki:
“Hiçbir öğrencinin gösterilmediği bir okulu gezip ‘eğitim mükemmel’ diyebilir misiniz? Hiçbir hastayla temas kurmadan hastaneyi dolaşıp ‘herkes çok iyi tedavi oluyor’ diyebilir misiniz? Bunlara yanıtınız ‘evet’se elbette 10 bin kişinin kaldığı cezaevini gezip hiçbir tutuklu ile görüşmeden ‘koşullar çok iyi’, ‘1980’den bu yana ilerleme olmuş’, ‘yetmez ama olumlu adımlar var’ yorumları yapabilirsiniz”.

* * *

Sayın Mustafa Balbay...
Kendi adıma konuşacağım:
Cezaevi izlenimlerimi yazarken “koşullar çok iyi” demedim, “ilerleme var” demedim, “yetmez ama” demedim.
Ancak buna rağmen siteminizi alıp kabul ediyorum.
Çünkü haklısınız.
Hiçbir cezaevi, içinde yatanların söylediklerine kulak verilmeden anlaşılamaz.
Aslında yazımda bunu belirttim.
Ama çok daha güçlü, çok daha vurgulu bir şekilde belirtmeliydim.
Hatta yazının en tepesine...
“Dikkat! Dikkat! Ey okuyucu! Bir cezaevi sadece Bakan eşliğinde gezilerek anlaşılamaz, içindeki tutukluların anlattıklarına da kulak verilmeli... Lütfen yazdıklarımı bu gözle okuyun... Yazdıklarım eksiktir, tamamlanmamıştır” diye kocaman harflerle yazmalıydım.
Bu nedenle siteminizde haklısınız.
Sizden ve sizin şahsınızda Silivri Cezaevi’nde kalan tüm tutuklu ve hükümlülerden özür diliyorum.

Başbakan keşke F. Bahçeli olmasaydı

“Fenerbahçeli Başbakan” şöyle diyor:
“Galatasaray şampiyon olmuş... Kupasını soyunma odasında vermek... Böyle saçmalık olur mu?”
Çok süper bir tavır değil mi?
Başbakan Fenerbahçeli ama Galatasaray’ın hakkını teslim etmesini biliyor.
Hem de en azılı Galatasaraylılardan bile daha kuvvetli bir şekilde.
Şahane!
Hakikaten şahane...

* * *

Ama “Fenerbahçeli Başbakan”, bu “şahane” çıkışına, “şahane” bir çıkış daha eklemeyi aklına getirmiyor.
Mesela şöyle demiyor:
“Üç-beş holigan olay çıkarmaya kalkmış... Sen bütün stadı çoluk çocuk demeden biber gazıyla bombalıyorsun... Böyle saçmalık olur mu?”
Bu konuda kelime etmiyor.
Ne kelime etmesi!
Kıyısından köşesinden bile geçmiyor. Bu durumda bize...
“Başbakan keşke Fenerbahçeli olmasaydı, belki daha hakkaniyetli olurdu” demek düşmez mi?

Ali Koç ve Che

FENERBAHÇE Stadı’nda gördüğüm Ali Koç için şöyle yazdım:
“Ali Koç’un edasında hafiften bir Che havası vardı”.
Bir de baktım ki bu cümle sanal âlemde fırtınalar estirmiş.
Sözlükler falan yıkılıyor.
Pası alan golü atmış.
Gayet zekice esprilerle kafa bulmalar falan...
Ama ben iddiamda ısrarlıyım:
Ali Koç’ta gerçekten bir Che havası vardı:
Tribünlerin ortasında ilerliyor, taraftardan kendisine yönelen selamlamalara gayet ciddi ve hayli alışkın bir tavırla karşılık veriyor ve yüzüne kondurduğu “zafer yakındır” ifadesiyle dikkat çekiyordu.
Korumasızdı, korunaksızdı ve geçici olarak da imtiyazsız görünüyordu.

* * *

Adam, Türkiye’nin en zengin adamlarından biri...
Fakat stadın ortasında “Che” edasında yürüyor.
Ne deseydim, “Mahmut” mu deseydim?

Kriminalize ederek susturmaya çalışmak

ŞÖYLE yapıyorlar:
Fenerbahçe taraftarının öfkesini Ergenekon’a bağlıyorlar.
“Aziz Yıldırım niye hapiste?” diye soranlara “şikeci” diyorlar.
Kürt sorununda aykırı laflar edenleri KCK iddianamelerine sokuyorlar.
Balyoz tutuklularının sorunlarına değinenleri “darbeci” ilan ediyorlar.
Süt olayına girenleri “sütü siyasete alet etmek” ile suçluyorlar.
Tutukluların sorunlarından söz edenleri “darbecilerin ekmeğine yağ sürmek” ile itham ediyorlar.
* * *
“Tek Parti” döneminin egemenleri işi hiç bilmiyorlarmış.
“Doğrudan susturmak” yerine bu tür “dolaylı susturma” işine girselerdi...
Hiç değilse yapıp ettiklerine “ileri demokrasi” falan derler, savunucuları da çok olurdu.

Ergun ile Cemaat

ERGUN Babahan, Fenerbahçe’nin başına gelenler ile “Cemaat” arasında bağlantı kuran bir isim.
Böyle düşünüyor.
Buna inanıyor.
Bu düşüncesini ve inancını maç gecesi, çok kaba, çok terbiyesiz bir şekilde ifade etti Twitter’da...
Sonra da özür diledi.
Neden özür diledi?
Kabalık yaptığı için mi, yoksa “Cemaat” ile Fenerbahçe’nin arasında bağlantı kurduğu için mi?
Bu tam olarak anlaşılamadı.
Eğer kabalık yaptığı için özür dilediyse sorun yok.
Ama eğer “bağlantı” kurduğu için özür dilediyse, işte o zaman sorun var.
* * *
Ben “Cemaat” ile “Fenerbahçe’nin başına gelenler” arasında bağlantı kuranlardan değilim.
Bunun hayli zorlama bir yorum olduğunu ve kanıtlanamaz olduğunu düşünüyorum. Bütün suçu “Cemaat”e yükleyenlerin, “başa gelenlerin tüm sorumluluğunu başı sonu belli olmayan bir yapıya hava ederek” kendilerini rahatlattıklarına inanıyorum.
Ama benim böyle düşünüyor olmam...
Bu “bağlantı” iddiasının dile getirilmesinin engellenmesine razı olacağım anlamına gelmez.
* * *
Burası özgür bir ülke...
Ya da şöyle söyleyeyim:
Eğer burası özgür bir ülke olacaksa...
Dileyen Fenerbahçe’nin başına gelenler ile “Cemaat” arasında bağ kurabilmeli...
Tabii kabalaşmadan, tabii terbiyesizleşmeden...
Eğer Ergun’un köşelerden ve ekranlardan uzaklaşması ya da uzaklaştırılması, kabalığına ya da terbiyesizliğine yönelik ise bir şey demem...
Ama eğer “Cemaat Fenerbahçe’yi ele geçirmek istiyor” tezine inandığı için bunlar başına geldiyse...
Burasının özgür bir ülke olması için aşılması gereken bir engelle daha karşı karşıya kaldığımızı söyleyebilirim.

‘Alevi’ iması

BAŞBAKAN Erdoğan, Türkiye’nin Suriye politikasına şiddetle karşı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun mezhebine ima yoluyla gönderme yapmış.
“Senin Suriye yönetimiyle mezhep yakınlığın var, o yüzden böyle düşünüyorsun” demeye getirmiş.
* * *
Bu yaklaşım hem ayıptır, hem de tehlikeli...
Neden mi?
Şu dört nedenden dolayı:
BİR: Mezhep üzerinden vurmaya kalkışmak, toplumsal barışa dinamit atmak demektir.
İKİ: Bir siyasi partinin tutumunu ifade edilmeyen gizli bir sebebe dayandırmak, niyet okumak demektir.
ÜÇ: Mezhep yakınlığının politikalarda geçer akçe olabileceğini söylemek, bu türden eleştirilere meşruiyet sağlar.
DÖRT: “Mezhep dayanışması yapıyorsun” demek, “Hiç kimse inancı nedeniyle kınanamaz” ilkesini hafiften ihlal eder.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız