|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
'Başkan baba' ister misiniz?
01 Nisan 2011 Cuma, 08:20
Okay Gönensin/Vatan
|
|
Şu anda yürürlükte olan anayasa, birçok değişikliğe rağmen, cumhurbaşkanının yetki ve sorumlulukları konusunda ilk halini koruyor.
1982 Anayasası’nda cumhurbaşkanı yetkileri “kişiye göre“ belirlenmişti. 12 Eylül 1980 darbesinin Milli Güvenlik Konseyi Başkanı olarak Genelkurmay Başkanı Kenan Evren askeri yönetimin “en yetkili” yöneticisiydi. Sonra başkanı olduğu Milli Güvenlik Konseyi onu devlet başkanı “seçti”. Anayasanın halk oyuna sunulmasıyla birlikte Evren’in cumhurbaşkanlığı da halk oyuna sunuldu ve Evren bu kez “halkın seçtiği” cumhurbaşkanı oldu.
Anayasa’ya göre bir kez 7 yıl görev yapmak için seçilen Evren, görev süresinin bitmesine yakın günlerde, tekrar seçilebilmenin yolları üzerine bir nabız yoklaması yaptı, ama taraftar bulamadı.
***
Evren’den sonra cumhurbaşkanı olan Turgut Özal‘ın zihninde en başından itibaren başkanlık sistemi vardı. Ancak partisi ANAP’ın kontrolünü kaçırdı ve zaten ANAP hızlı bir inişe geçmişti. Özal, başkanlık sistemi girişimleri için zaman da zemin de bulamadı.
Özal’dan sonra Demirel, başkanlık sisteminin tartışılması ve bir kez 7 yıl olan cumhurbaşkanı görev süresinin iki kez beşer yıl olarak değişmesi için girişimlerde bulundu. Ancak o da partisi DYP’nin kontrolünü elinden kaçırmıştı, siyasi bir dayanak bulamadı.
Ahmet Necdet Sezer ise kendisinden öncekilerin bakış açılarından farklı olarak birkaç fırsat vesilesiyle parlamenter sistemde bizdeki mevcut cumhurbaşkanı yetkilerinin fazla olduğuna değinmekle yetindi.
Abdullah Gül, 2007’de “bir kez 7 yıl“ kuralıyla seçildi, ancak daha sonra yapılan anayasa değişikliğiyle şu andaki kural, yani “iki kez beşer yıl“ görev süresi getirildi. Gül de birkaç kez mevcut parlamenter sistemde cumhurbaşkanı yetkilerinin fazla olduğu görüşünü belirtti, ama başkanlık sistemi ve kendi görev süresi konularına şu ana kadar hiç girmedi.
***
Başbakan Tayyip Erdoğan bu yıl 12 Haziran’da Genel Başkan olarak üçüncü genel seçimine girecek ve sandıktan ciddi bir çoğunlukla çıkacak. Erdoğan, daha önce de bunun “son genel seçimi“ olacağını ifade etmişti. Dolayısıyla, Başbakan’ın bundan sonraki hedefinin Çankaya olduğu kimse için sır değil
Erdoğan açık olarak kendisiyle birlikte Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesini istiyor. Dün de bunu tekrarladı ve gerekirse halkın oyuna sunacağını söyledi.
Bu sistem değişikliğinin “haydi öbür sisteme geçelim” deyince gerçekleşmesi mümkün değil. Şu anda hükümetin ve Meclis’in yetkilerinin hangilerinin cumhurbaşkanına devredileceği çok ayrıntılı bir çalışma konusu. Sürekli örnek verilen Amerikan ve Fransız sistemlerinde, başkanın denetimi açısından hem iki Meclis var hem de çok güçlü bir yüksek yargı var.
Eğer “o denetim sistemleri olmadan başkanlık sistemi olsun“ derseniz bunun adı en azından “başkan babalık” sistemi olur. Halkın “her şeye kadir başkan baba” isteyeceği de çok kuşkuludur.
Demokratik sistemin eksiklerini tamamlama çabaları içinde, az denetimli bir başkanlık sistemi girişiminin ne kadar gerçekçi olacağı bir yana, dünya ölçeğindeki ana dalgalar da bu hesabı yapanların dikkate almaları gereken bir unsurdur.
“Başkan baba ister misiniz“ sorusuna muhatap olan bir halk, daha demokrasinin nimetlerinden bile tam faydalanmamışsa, bu soru fazla erken sorulmuş demektir ve hayır cevabıyla karşılaşması da büyük ihtimaldir.
Malum kitap çıktı
Ahmet Şık‘ın, birilerinin çok korktuğu kitabı dün internet sitelerinde ortaya çıktı. Anlaşıldığı kadarıyla on binlerce kişi bu kitap hakkında bilgi sahibi olmaya başladı. Gazete basıp bilgisayarda kitap imha edenler ne kadar gülünç bir iş yaptıklarının belki farkına varmışlardır. Bu on binler yarın yüz binler olacak ve birilerinin kimsenin görmesini istemedikleri kitabı hızla bütün ülke görmüş, okumuş olacak.
Gazete, yayınevi basanlar ve bastıranlar bu yüz binlerce kişinin peşine düşsün.
Biz de okuyacağız ve bu sansür-imha faaliyetlerinin neden yapıldığını anlamaya çalışacağız.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|