Atv’nin ekrana getireceği ‘Huzur Sokağı’ dizisinin alacağı reyting, 70’li yıllarda yazdıkları ‘islamcı’ kesim tarafından ilgiyle takip edilen Şule Yüksel Gençler’in günümüz televizyon izleyicisinde karşılığı olup olmadığını gösterecek. İş başarılı olursa ‘islamcı’, ‘maneviyatçı’ yazarların önü açılır
“Dizilerde neden hiç başörtülü kadın yok?” Yıllardır Kanal 7 ve Samanyolu TV dizilerinde başörtüsü takan karakterlerin başrolde olmasına rağmen bu eleştiri niye? Çünkü Kanal D, Atv, Show TV, Star TV ve Fox gibi yüksek reytingli kanalların dizilerinde yok başörtülü baş karakterler.
Artık bu eleştirilere kulak mı astılar, yoksa başka nedenden mi bilmiyorum, bu konuda ilk hamle atv’den geldi.
Şule Yüksel Şenler’in ‘Huzur Sokağı’ adlı eserinden Funda Çetin’in yazacağı senaryodaki karakterleri canlandıracak oyuncular; Selin Demiratar, Kutsi, Güven Hokna, Sinem Öztürk, Gökhan Mete, Nilgün Kasapbaşoğlu, Yeşim Salkım, Suavi Eren, Hakan Eratik, Toygun Ateş ve Fatma Karanfil.
Dizi için görüşme yapılan oyunculara söylenen o ki, “İki Numara’nın çok istediği bir dizi bu. Onun için uzun olacak ömrü.” Diziyle ilgili bir ipucu daha vereyim: Dizi başladığında başı açık olan önemli karakterler, ileride mecburen takacak başörtüsü.
Hikaye öyle çünkü.
Atv’nin ekrana getireceği bu dizinin alacağı reyting, 70’li yıllarda yazdıkları ‘islamcı’ kesim tarafından ilgiyle takip edilen Şule Yüksel Gençler’in günümüz televizyon izleyicisinde karşılığı olup olmadığını gösterecek.
Şayet bu iş başarılı olursa başta Şule Yüksel Gençler olmak üzere ‘islamcı’, ‘maneviyatçı’ yazarların önü açılır, aksi taktirde bu düzen böyle sürer.
‘YUMURTA KAFA’DAN SONRA SIRA ‘TIK’LARDA
Hande Yener hafiyeliğe soyunmuş. Zafer Akbaş öyle bir haber yaptı. Habere göre Yener’in amacı, “Şarkım internette üç günde şu kadar milyon tıklandı” diye böbürlenen şarkıcıların foyasını ortaya çıkarmak.
Yener, bu amaçla bir ‘bilişim timi’yle anlaşmış.
Sevgili Hande ne gerek var buna?
Sanal alemde değil üç günde birkaç milyon, birkaç milyar ‘tık’lansa ne olacak Allah aşkına?
Bir şarkının sokakta karşılığı yoksa, bu tıklanmalardan eser sahipleri bir kuruş telif kazanmıyorsa istediği kadar ‘patlasın’ dursun sanal alemde.
Bana ne?
Bırak onlar da kendilerini böyle avutsunlar.
Ha Twitter’da ‘yumurta kafa” takipçi, ha Google’da sahte ‘tık’çı!
HANDE ATAiZi’NiN KiBARiYE YANILGISI
“Naturellikten uzak doğal olmayı seven biri o...” Bu cümleyi okuduktan sonra, “Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim.
Haklısınız.
İlk duyduğumda benim de tepkim aynıydı.
Üstelik bir kere falan da söylemedi bunu.
‘Benzemez Kimse Sana’da iki defa böyle dedi Hande Ataizi.
Pelin Öztekin’in ‘Kim Bilir?’le Kibariye’yi taklit ettiği son yarışmada Hande Ataizi, jüri üyesi olarak değerlendirmesini yaparken söyledi bu sözü.
Kibariye’nin “Naturelliği değil, doğal olmayı seviyorum” şeklinde bir söz söyleyip, söylemediğini bilmiyorum.
Söylemiş ve Hande de bunu okumuş ve duymuşsa, en azından düzelterek söylemeliydi onu programda.
Erol Evgin’in “Küçük bir nüans farkı var arada” sözündeki yanlışı bulup, yüzüne vuran Seyfi Dursunoğlu, yani nam-ı diğer Huysuz Virjin, nasıl olduysa burnunun dibindeki Hande Ataizi’nin bu hatasını yakalayamadı.
ÇOK ÜZMÜŞÜM DİDEM YILMAZ’I
Telefonum çaldı, elime aldım baktım, Habertürk Didem Yılmaz yazıyor ekranda.
Sürpriz olmadı benim için.
Çünkü ‘Didem Yılmaz, böyle olmaz’ diye yazmıştım o gün.
Buyrun Didem Hanım diye açtım telefonu.
“Fatih Aksoy’dan, Birol Güven’den görüş aldınız. Madem telefonum var sizde, beni niye aramadınız?” der demez anladım üzüntüsünün üzerine kırgınlık ve kızgınlığın da eklendiğini.
Oysa ne Fatih Aksoy’la konuştum, ne Birol Güven’le.
‘Didem Yılmaz böyle olmaz’da yazdığım her şey, Habertürk TV’deki canlı yayından.
Ne gördüm, ne duydumsa onları yazdım. Google’da da var zaten o tartışmanın videoları.
Hâlâ yazdığımın arkasındayım.
Didem Yılmaz’a da anlattım bunları. Ama bazen sizin ne söylediğiniz, ne yazdığınızdan çok, karşı tarafın ondan ne anladığı önemli.
Telefonda kendisine söylediğim gibi Didem Yılmaz, ekranlarda başarılı bulduğum birkaç spiker ve haberciden biri.
Amacım üzmek ya da kırmak değildi kendisini.
İstiyorum ki, daha kusursuz, daha başarılı olsun.
Hepsi bu.
GÜNÜN SÖZÜ
En büyük kazığı dostlarından yersin, çünkü savunma sistemleri düşmanlara karşı kurulmuştur, dostlara karşı değil.
|