Evet, skandal değil \'skandallardan\' söz ediyorum. CHP, sürekli yeni skandallar üretiyor. O kadar çok ki, ayrı ayrı ele alsam, her gün CHP yazmak zorunda kalacağım. O yüzden artık toplu veriyorum...
BİRİNCİ SKANDAL:
TBMM Başkanlığı, Personel Yönetmeliği'ni değiştirdi. Siyasi parti gruplarına 25'er kişilik kontenjan tanıdı.
CHP'nin 5 Genel Başkan Yardımcısı, \'Bizim de ihtiyacımız var. Birer tanesini biz kullanalım\' dediler.
Kullanım sırasında da büyük bir skandala imza attılar. CHP'de yetişmiş pek çok insan iş beklerken, Genel Başkan Yardımcısı Atilla Emek, kızı Burcu Emek'i \'sözleşmeli\' statü ile Meclis'e soktu. Burcu Emek, şimdi 4 bin liraya yakın maaş alıyor. Üstelik, kendisini Meclis'te gören bir Allah'ın kulu da yok.
Ayıp!
İKİNCİ SKANDAL:
CHP'nin PM üyesi Muhammed Çakmak, halen Meclis'te \'Grup Danışmanı\' olarak görünüyor. O'nun da Meclis'e gidip geldiği, mesai harcadığı yok.
Garabete bakın ki, Muhammed Çakmak, hem CHP'nin en üst kademesinde yönetici; hem de partinin maaşlı çalışanı.
Acayip!
ÜÇÜNCÜ SKANDAL:
Niğde Ulukışla Belediye Başkanı Hacı Avşar, yılların CHP'lisi. 2 dönemdir de belediye başkanı. 5 Mayıs'taki Niğde İl Kongresi'nde tartaklandı ve hakarete uğradı.
Gerekçe ise çok ilginç. Hacı Avşar, önümüzdeki seçimde Niğde Belediye Başkanlığı'na aday olmak istemekle suçlandı.
En doğal demokratik hakkı ve geleceğe yönelik düşüncesi yüzünden saldırıya uğradı.
O da yanına Aktaş Belediye Başkanı Yaşar Çamur ile Kızılca Belediye Başkanı İbrahim Gülümser'i alıp bir basın toplantısı düzenledi. İstifayı bastı, yıllarını verdiği CHP'den ayrıldı.
Demokrasinin olmadığı yerde çok normal!
DÖRDÜNCÜ SKANDAL:
CHP'nin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Baykal ve parti içindeki bazı grupları eleştirince yalnız kaldı.
Küsen CHP'li Belediye Meclisi üyeleri komisyonlardan çekildiler.
Akaydın, Belediye Meclisi'ni topladı.
CHP'lilerden boşalan yerlere AK Parti ve MHP'lileri aday gösterdi. CHP'lilerin yerine onlar seçildiler. CHP'li Başkan, bundan sonra Ak Parti ve MHP'lilerle çalışacak. Şaka gibi!
BEŞİNCİ SKANDAL:
CHP Adana İl Teşkilatı'nda seçim dönemine ait ödenemeyen 136 bin lira için haciz şoku yaşanırken, İl Başkanı Zeydan Karalar, icra memurlarından 1 saat süre istedi.
Hemen Genel Merkez'i arayıp, mali işlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak'a ulaştı. Durumu anlatıp, yardım istedi.
Erdoğan Toprak ise, \'Bizde para yok, size yardımımız olamaz\' cevabını verdi.
Durum bu olunca icra işlemleri başladı.
CHP'nin hali içler acısı!
ALTINCI SKANDAL:
Basında, CHP Konya İl Başkanlığı'nın duvarlarını süsleyen bir İnönü Tablosu'nun, İbrahim Çallı'ya ait olduğu ve değerinin milyon dolarları bulduğu haberi çıktı. O tablo ile birlikte, yıllardır yüzüne bakılmayan diğer tarihi tablolar bir anda değerlendi. Hemen paketlenen 5 tarihi tablo, Genel Merkez'e götürülüp, Kemal Kılıçdaroğlu'na teslim edildi.
Bu işlem sırasında herhangi bir tutanak da tutulmadı.
Oysa, CHP Konya İl Örgütü de borç kıskacı içinde. Alacaklılar, avukatlarına talimat verdiler. Ödenmeyen borçlar yüzünden yakında kapıya icra memurları dayanacak.
CHP Konya İl Örgütü de Adana'nın durumuna düşecek. Ama kimin umurunda!
Buna rağmen, o tablolar götürülüp Genel Merkez'e verildi.
Konya İl Başkanı Cumhur Koyuncu, böylece Kılıçdaroğlu'nun gözüne girmiş oldu! İşte, CHP'nin hali bu! Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olduğu günden bu yana skandallar skandalları kovalıyor, CHP çalkalanıyor, sular durulmuyor.
Kılıçdaroğlu da oradan oraya yalpalayıp duruyor. Bosna'ya gidip, cemaat okulunu ziyaret ediyor. Ertesi gün Ankara'ya dönüp Deniz Gezmiş'in mezarına koşuyor. Belli ki artık ne yaptığının O da farkında değil!
|