|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
İktidarın dili, kiri, kalemi
14 Mayıs 2012 Pazartesi, 08:50
AKIN OLGUN /Bir Gün
|
|
Herkes kendi garabetini ipine gerip sergiliyor. En çok da iktidar... Mazlum siyasetinden doğan cümleler şimdi uyguladıkları haksızlıkları kamufle etmeye yarıyor. Ne kadar ezerlerse ezsinler masum olan yine kendileri oluyor. Sevdiler çünkü o ruh halini. 28 Şubat üzerine yazılan efsaneler boşuna değil. O gün ilk bayrağı çeken kendileri değilmiş gibi yaparken sol’u suçlayarak darbe destekçisi yapmak bugünün koşullarında kendisine oldukça TARAF-tar buluyor.
Devletin kir, çöpünü sol üzerinden yıkayarak temizlemeye çalışanların, iktidara yarenlik ederek abdestli solculuğa soyunmaları, eşeği sağlam iktidar kazığına bağlama güdüsünden başka bir şey olmasa gerek.
Bu Bezgin Bekirlerin sol’a karşı ürettikleri nefretin en büyük nedenlerinden biri, üzerlerine bir biçimiyle yapışmış olan “solcu” kavramından kurtulamayışlarıdır. Onu öldürüp reddiyeciliklerini kutsayarak yenidünya teranelerine uyumlu bireylerden ibaret olduklarını duyurmaya çalışmaktadırlar.
Örgütlü yaşam, örgütlü siyaset gibi kavramlardan ölümüne ürküyorlar. Bu yüzden hak ve özgürlükler mücadelesinin kenarında bile durmaktan özenle kaçınıyorlar. Sol’un yeniden kendisini sokakta hissettirmeye başlaması, onlara kendi geçmişlerini hatırlatmakta ve muhtemelen o geçmişleriyle adam gibi hesaplaşmadıkları için sürekli kaşıntıları çoğalmaktadır.
Dillerine yapışan bu cenabetli huzursuzluk her on yılda bir kendini dışarı atmaktadır. Özalizm sürecinde de ilk günah çıkaran onlar olmuştu. Ama hiç bu kadar ileri gitmemişlerdi. Şimdi devletin katliamlarını sol’a yıkmak için müthiş bir zaman ayarlamasıyla infilak ediyorlar.
Che’den başlayıp Mahir Çayan’a kadar “hepsi katildi” diye midesinden tespit yapanların alkışlandığı bir ülke artık burası. Bu nedenle zır-sağcılığın önü alınamaz yükselişine ve ayarsızlığına kuş bakışı dikiz yapan Berktay ve cenahının, bu işin strateji ve taktik meselesi olduğuna dair sahaya inmeleri boşuna değil.
Polisin, şiddet ve infazlarını meşrulaştırmaya çalışan ve bunu yaparken de insan hak ve özgürlükler dersi vermeye kalkan Önder Aytaç gibi, Berktay’ın çıkış noktası da aynı. Ne tesadüf!
Görgü tanıkları, dönemin canlı şahitleri, mağdur olanları vb herkes Berktay ve Oğur’u yalanlıyor. Yetmiyor belgeler bulunup çıkarılıyor. Ama yetmiyor... Yetmez de. Ne yaparsanız yapın, bilgi kirliliğinin bir virüs gibi yayıldığı Türkiye’de orta yere etmeye devam ediyorlar.
Bazılarının manşetlemeye doyamadığı bu haberler, birer şişirme olarak kalırken, devletin bile düşünemediği aklına getirilmiş oluyor.
Hrant’ın katillerinden hesap sormak için davayı hiç yalnız bırakmayanlarına dair “parazit” yakıştırması yaparak, “sol gruplar davanın gidişatını saptırıyorlar” diyerek hedef şaşırtanlarla, “1 Mayıs katliamını sol yaptı” diyenlerin dişlerini, tırnaklarını direnen bir avuç insanın boğazlarına geçirerek sıkmaları ve çevreye verdikleri rahatsızlıktan dolayı gururlanan soğukkanlılıkları, gerçekten neler yapabileceklerine dair insanı ürperten ipuçları veriyor.
Gizli tanıklı dosyalar üzerinden gençlerin onlarca yıl cezaevine mahkûm edildiği bir ülkede yaşamıyor gibiler. Poşu taktığı için yargılanan Cihan Kırmızıgül’e 33 yıl hapis cezası verilmesiyle de ilgili değiller. Ne cezaevinde taciz ve tecavüze uğrayan çocuklar, ne sokak ortasında “durmadı vurdum” diyen polislerin cinayetleriyle ilgililer. Gazetecilerin içeride olması, dışarıda olanların birer birer kovulup, linç edilmesi, ne yıkılan heykeller, ne “içine edilen sanat”, ne iş kazası adı altında patronlara kurban edilen işçiler, ne de Kürdün kafasına yağdırılan bombalarla ilgililer.
Ama her biri Heron uzmanıdır. Kullanım kılavuzunu Genelkurmay’a akıl verecek kadar yalamış, yutmuşlardır.
“Evet, ama” diyerek başlayan cümlelerin tümü bir biçimiyle dönüp dolanıp iktidarın mutluluk çubuğuna uzanması tamamen tesadüftür.
Başbakanın her sivri çıkışının ardından kırıp dökülenleri toplamak ve onları yapıştırıp parçalı demokrasi inşa etme yetenekleriyle şaşırtıcı bir hünere sahiptirler.
Bilimsel namusları ise yer çekimsiz bir ortamdaymış gibi hafiftir.
Böyle olmasa bu kadar aval konuşup, yazmazlardı
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|