İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Dil sürçünce ‘vatan’ ‘din’ olur mu?

Dil sürçünce ‘vatan’ ‘din’ olur mu?

11 Mayıs 2012 Cuma, 09:12

İhsan Çaralan/Evrensel

Başbakan Erdoğan, iki gün arka arkaya, yaptığı konuşmalarda “dört kırmızı çizgisini” sayarken, ”Tek millet, tek devlet, tek bayrak tek din!” dedi. Özellikle ikinci konuşmasında “Tek dil demiyorum tek din diyorum” diye özel vurgu yaparak konuştuktan sonra önceki gün, “özeleştiri” yaptı. “Beni eleştirenler haklıdır” diyen Başbakan Erdoğan, “Tek din değil tek vatan diyecektim. Dil sürçmesi olmuş!” dedi.
Böylece günlerdir “tek din” demeyi nasıl açıklayacağını, hangi kılıfa sığdıracağını bilemeyen, “Öyle demek istememiştir. Demişse bile şu anlamda demiştir” diye kıvranan AKP propagandacıları ve malum basının vakanüvisleri, Başbakanın bu “özeleştirisi” karşısında, derin bir “oh” çektiler. Çünkü “doluya koysalar almıyor boşa koysalar dolmuyor”du!
Öyle ya;, hem laik olacaklar, hem de ülkede “tek dini” savunacaklar bu nasıl olacaktı? Kaldı ki laik olmayan İran, Suudi Arabistan gibi ülkelerde bile o ülkenin açıkça laiklik düşmanı şeriatçı yetkilileri, kürsülerden “tek din kırmızı çizgimizidir” diye bağırmayı göze alamıyorlardı! Belki böyle bir slogan El Kaide ve Taliban gibi, stratejileri ve kendilerinin “din uğruna savaş halinde” olmalarının gereği “tek dinci” örgütlerin sloganı olabilirdi!
Bu yüzden de AKP propagandacıları ve yandaş basın erbabı; “Ne olacak şimdi; bütün öteki dinlere karşı savaş mı açacağız yoksa başka bir dinden insanları sınır dışına mı atacağız?” gibi soruların geleceğini bilerek sıkıntıya sürüklenmişlerdi.
Neyse böyle çetrefilli sorulara yanıt vermekten kurtuldular artık.
Tabii burada şu soru da tartışılacak şimdi: “Vatan”la “din”in çok ayrı biçimde söylemler olduğu dikkate alındığında “Nasıl vatan denecekken ‘din’ denir?”; bu anlaşılır değildir. Bunu da geçelim, hadi diyelim “dil sürçmesi” değil de “düşünce sürçmesi” oldu da; ilkinde “vatan yerine din” dendi; ikinci gün, “Dil demiyorum, sakın yanlış anlaşılmasın, din diyorum din!” diye düzeltilen “dil sürçmesi” ya da başka türlü bir “sürçme” olabilir mi?
Bırakalım sözcükleri; yanlış ya da doğru kullanılmasını, hatta “Dervişin fikri neyse zikri de odur” atasözünü de geçelim. Ama Başbakan ve bakanları, ya da partisinin önde gelenleri uzun zamandan beri; “dinin toplum yaşamındaki etkisini artırmak” için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Bazen Diyanet İşleri Başkanı’nın protokoldeki sırasını, bazen Kürt sorununun çözümündeki çaresizliklerini, bazen eğitimin yeniden düzenlenmesini, hatta 28 Şubat’la hesaplaşmayı bile dini politikanın bir unsuruna dönüştürmenin vesilesi yapıyorlar.
“4+4+4”, “imam hatiplerin orta kısımlarının yeniden açılması” ve “Kur’an” ve “Hazreti Muhammed’in Hayatı”nın “seçmeli ders” olarak müfredata sokulması ve giderek eğitimin daha dinsel içerikli hale dönüştürülmesi için atılan adımlar apaçık ki; “tek din” söylemiyle birleşen adımlardı. Bu çerçevede Zerdüştlük, Ateistlik, pagan bir dine inanlara yönelik, bu dinleri ya da inanmayı bir küfürmüş gibi aşağılayan, dışlayan konuşmalar sayısız kez Başbakan ve İçişleri Bakanı tarafından yinelendi. Meclis kürsüsünde İçişleri Bakanı Şahin, domuz eti yiyenleri dinsiz, kafirler olarak suçladı. Hatta ülkemizin nüfusunun önemli bir kısmının inancı olan Alevilik, her vesileyle imalarla ya da Irak ve Suriye rejimleri üstünden düşman ilan ediliyor.
Burada kalınamazdı, kalınmadı; Başbakan, 4+4+4’ü savunurken açıkça; “Dindar gençlik yetiştireceğiz!” diye ilan etti.
Laik bir ülkenin Başbakanı, eğer “Dindar gençlik yetiştireceğiz” diye ilan ediyorsa ve buna karşı çıkmayanlar, “tek din” deyince “Aman böyle deme!” diye ortalığa dökülüyorsa, elbette burada anlaşılır olmuyor.
Çünkü Başbakan “Beni eleştirenler haklı; dilim sürçtü, ‘tek vatan’ yerine tek din’ dedim” demesi belki şeklen durumu kurtarmış, hatta liberal takımına, “Bakın özeleştiri yapan bir Başbakanımız var. Diktatörlük hevesi olan adam özeleştiri yapar mı?” oyuncağını da vererek onları rahatlatmıştır. Ama işin özüne, bugün Başbakanın adım adım devreye soktuğu politikaların niteliğine bakıldığında, Başbakanın “tek din” derken, aslında dilinin sürçmediğini; aklındakini, kendi hedefini ilan ettiğini söylemek, gerçeği ifade etmektir.
Kahve propagandası da bu doğrultuda sürdürülecek; “yeni Anayasa”ya da bu amaç bir biçimde sokulmaya çalışılacaktır.
Bunu da çok beklemeden göreceğiz

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız