60’a iki kala yaşın bilgi, gözlem, izlem ve analizine dayanarak söylemek isterim ki…
Korkaklar… Tembeldirler. Okumaz, sorgulamaz, gözlemde bulunmaz, analiz, yorum yapmazlar. Hep gerilerde kalırlar, kendini gizlerler. “Haykırmak”, “yüze dobra dobra söylemek” nedir bilmezler. Kindardırlar. İç dünyalarında yaşar, diş sıkar, dudak ısırırlar. Kendi kendilerine “öfke” kusarlar. Yalan söylerler. Başkalarının arkasına saklanırlar. Arkasına saklandıklarının sözlerini papağan gibi yineler… Saymakla bitmez…
Korkakların en çarpıcı zayıf yanlarından biri… Korkaklıklarını gizleyememeleridir.
Korkaklar, korkaklıklarını her an, her defasında açığa vururlar.
Ama… Korkakların bir “bambaşka” özellikleri var ki!.. Evlere şenlik!..
Güçlülerin katkısıyla, gücü ele geçirdiklerinde… Kendilerini “güçlü” gördükleri, hissettiklerinde… 180 derece değişime girerler. Vahşileşirler. Önlerine gelen her şeye saldırırlar, her şeyi yakar yıkarlar, kırar geçerler. Açlıktan, sürüye saldıran aslanlara benzerler. Çevrelerine korku salarlar. Saldıkları korkunun imparatoru, kralı olurlar.
Bunlar… Dün de varlardı, bugün de varlar!..
Ağa, bey, paşa olurlar… Ama hiçbir zaman “adam” olamazlar. Çünkü…
Korkaklıkları, engelleridir.
….
Korkaklar… Güçlülerin “has” adamlarıdırlar
İşbirlikçilikte, vatan hainliğinde “baş tacı”dırlar.
İhbarcılıkta, iftiracılıkta, yalancılıkta, kandırmacılıkta, düzenbazlıkta… “Bir numara”dırlar.
….
Yaşamları boyunca, hep “karanlık” gördükleri, “karanlık”tan ayrıştırmadıkları “korkaklar”la savaşım içinde olan “cesurlar”… Korkakların tam zıddıdırlar. En başta… Kindar ve kendi iç dünyalarında kendileriyle kavgalı değiller. Birilerinin arkasına saklanmazlar, birilerinin gücüne sığınmazlar. Zaman kollamazlar. Söyleyecek sözlerini, yutkunmadan, söylenmesi gereken her yerde, gün ve saatte ikileme düşmeden söyler.
Cesurlar… Aydındırlar. Çağdaş, ilericidirler. Işıl ışıldırlar. Korkakların, bir bakışta tanıdıkları ve korktuklarıdırlar.
….
Geçenlerde… Korkaklardan bir ikisi, “Yeni Türkiye” diye yazdılar, çizdiler, konuştular.
Koca “Demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti”ni bir çırpıda “Yeni Türkiye” diye tanımladılar!
Adları üstünde… Korkaklar ya… Korkaklıklarının gereğini yapıyorlar. Yani… Açık açık söyleyemiyorlar.
Ağababaları “madenin USA”nın yıllar öncesinden seslendirdiğini, söyleyecekler ama söyleyemiyor…
….
Korkakların ağababası madenin USA, yıllar önce Türkiye’yi “Ilımlı İslam Cumhuriyeti olacak” diye fişlememiş miydi?! Dahası var… Türkiye’yi Doğu ve Güneydoğu’dan parçalayan bir harita da yayınlamamış mıydı?!
Sıra şimdi, “Yeni Türkiye” palavrasıyla, madenin USA’nın bölgesel BOP planının “Türkiye bölümü”nün, bilmem kaçıncı sayfasını okumaya, uygulamaya gelmişti.
Bu yüzden… Korkaklar ordusunun öncüleri harekete geçirildiler.
Altyapı oluşturmaya gereksinim vardı. Ve… Altyapı çalışmalarına başlanılmalıydı…
….
Atatürk Türkiyesi’nde, kendi kendilerini kandıran ve kendi kendilerinin yalanlarına inanan “korkaklar”ın uyduruklarını, palavralarını, hindi gibi kabarmalarını, işlev ve görevlerini yutan yok. Geçit veren, verecek de…
Korkaklar ve kullanıcıları madenin USA, varsınlar, “Demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti”ni, “Yeni Türkiye” adı altında “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” yapacaklarını düşlesinler! Dünya lideri Kemal Atatürk’ümün dediği gibi: “Geldikleri gibi gidecekler…”
Böylelerinin kalıcı oldukları dünyanın neresinde, ne zaman görülmüşlerdir?!
….
Korkaklar… Güçlünün, sığındıkları gücünden yoksun kaldıklarında, içi boşalmış çuvala, tırpanla biçilmiş ota benzerler.
|