Denekler gazeteci olunca...

30 Mart 2011 Çarşamba, 09:16

İsmail ÖZTAT/OLAY

Mustafa Bozbey 3. Dönemin 2. Yılına kadar yaptıklarını anlatmak için önceki gün gazetecileri davet etti…

Üç dönem.

Yani, 15 yıl.

Dile kolay!

Ben de davetliydim…

Sağımda gazeteci, solumda gazeteci,

her yer gazeteci doluydu. Muhabirlerin sayısı çok az

olmasına karşın çoğunluğu köşe yazarıydı.

Meğer ne kadar çok köşe yazarı varmış.

Anladım ki; gazeteciliğin temeli olan muhabirlik bitmiş…

Solumda bizim Selahattin Adıgüzeller, sağımda ise

İhsan Bölük vardı. Onların yanında da Tayfun Çavuş-

oğlu ve Murat Kuter oturuyorlardı.

Mustafa Bozbey ise henüz anlatıma başlamamıştı…

“Tam zamanı”diye düşündüm. Çünkü;

deneklerim deneyimli gazetecilerden oluşuyordu…

İlk soruyu patlattım; arkadaşlar, sizce Bozbey başarılı bir

başkan mı?

“Halkla ilişkilerde üstüne yok. O iş te çok başarılı”dediler.

-Ya, hizmet ve yatırım ?

“O konuda başarılı olduğu söylenemez.”

Şaşırmıştım doğrusu!

Ciddi, elle tutulur gözle görülür bir proje gerçekten yok muydu?

Mustafa Bozbey, muhalif bir partinin belediye başkanı olarak

yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmaya başlayınca işin rengi

değişmeye başladı…

-Peki sizce Bozbey, Büyükşehir Başkanlığı’nı kazanabilir mi?

Hep bir ağızdan;

“Hayır!”

-Neden?

“Çünkü o, alt mahallelerden oy alamaz. Orada AKP’nin oyları

yüzde 60-70 leri buluyor.”

Bu kez lafı AK Partiye getirdim ve,

-Sizce Faruk Çelik başarılı mı peki?

İki üç saniye sessizlik…

“Ya abi, sen de parti müfettişi gibi bizi sorguya çekmeye başladın”

-Yok be! İşimiz sohpet…

“Doğrusu başarısız diyemeyiz.”


*


Bir başka mekanda; başka bir gazeteci kardeşim anlatıyor…

“Abi haberin var mı?”

-Neden?

“Nilüfer Belediyesine kitaplarını bağışlayan gazeteci ne yapmış?”

-Ne yapmış be kardeşim ?

“ Kitaplarının bulunduğu deponun birikmiş kira bedeli olan

11.400 TL yi belediyeden almış.”

Ee, ne var bunda?

“Anlamadın mı be abi? İşi kılıfına uydurmuş!”

Allah bu gazetecilerin şerrinden insanı korusun!


*


Hemen konuyu değiştirmem lazım…

-Ya arkadaşlar, Yalova yolu girişindeki Kent Meydanı için

“ucube”diyorduk ama sol tarafındaki TOKİ binaları

ondan daha rezalet. Neden bu konuyu hiç ele almıyorsunuz?

“Şimdi elinizde bir medya var, siz neden ele almıyorsunuz?”

Hadi bakalım buyur burdan yak! Kaşındık galiba…

-Haklısınız. Bu konuyu yayından sorumlu arkadaşıma

ileteceğim.

“Abi , aslında belediye de bu durumdan şikayetçi.

TOKİ işin başında verdiği sözü tutmamış”

Vay be! Demek TOKİ herkesi kandırmış…


*


Müzisyenlerin kendi aralarında çaldığı müzikler

bir başka lezzette olur…

Gazetecilerin kendi aralarında yaptığı sohbetler ise

çok tehlikeli olur.

Siz siz olun, sakın aralarına gireyim demeyin!

Her an, herkese her türlü “sallama” yapılır.