|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Gürsel Tekin neden istifa etti?
04 Mayıs 2012 Cuma, 08:52
SEVİLAY YÜKSELİR/SABAH
|
|
Bekleniyordu aslında. Ona çok yakın dostlarından duyuyordum yakında istifa edebileceğini. Ancak siyasetin kayganlığına, siyasilerin \'bi öyle, bi böyle\' kararsızlıklarına güvensizliğimden ve \'Yanıldınn Sevilayyy!!!\' bağrışları eşliğinde üzerime çullanmalarına izin vermek istemediğimden yazmadım.
Dün Gürsel Tekin'in istifa haberi gündeme bomba gibi düşünce telefonlarım \'car car car\' ötmeye başladı. Meraklı dostların, şaşkın CHP'lilerin ve meslektaşlarımın ortak sorusu ise, \'İstifa etmesinin nedeni İstanbul İl Başkanlığı mı\'ydı.
Peki niye bu soru bana soruluyordu? Çünkü son 3 yazımda ele aldığım tek konu buydu. 13 Mayıs'ta yapılacak kongreye doğru CHP'de neler olup bittiğini, perde arkasında hangi kavgaların, hangi çekişmelerin yaşandığını bu köşeden takip edenlerin Tekin'in istifasının gerekçesinin İstanbul olduğunu düşünmeleri gayet doğaldı. Ancak yanılıyorlardı.
Evet. Kısa bir süre öncesine kadar İstanbul örgütünün en güçlü adamı olan Tekin'in etkisizleştirilmesi, ona yakın tüm isimlerin pasif pozisyona itilmesi, planların, hesapların ondan habersiz kurgulanması ve kendisinden sonra gelen İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın onun hâkim olduğu örgütü tarumar etmesi Tekin'i delirtiyordu. Salıcı'nın ona, \'Ben seni tanımam arkadaş!\' tavırlarına çok bozuluyordu. Kızıyordu filan ama delegasyonda tümüyle etkisizleştirildiği için elinden bir şey de gelmiyordu.
Evet daha çok öfkeleniyordu ama yine de istifasının sebebi bu değil! Tekin'i istifaya sürükleyen şey uzun zamandır MYK'da yaşadığı gerginlikti. Kolay değildi. Dün omuz omuza çalıştığı genel başkanı artık ondan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyordu.
Paylaşmıyordu. Anlatmıyordu. Görev vermiyordu. En kötüsü ise örgütle beraber hareket etmesine izin vermiyordu.
Parti politikaları ile ilgili ne öneri sunsa genel başkanı, \'Sen en iyisi bütün bunları Erdoğan Toprak'la, Nihat Matkap'la paylaş\' deyip başından savıyordu. Her fırsatta onun artık partinin ikinci adamı değil, sonuncu adamı filan olduğunu hatırlatıyordu Kılıçdaroğlu.
Genel Başkan'ın Tekin'e bu yaklaşımına bazı MYK üyeleri ve milletvekilleri de paralel davranışlar sergiliyordu.
\'İsmin var evet burada ama sen artık yoksun!\' imalarında bulunuyorlardı. Her toplantı onun için işkenceye dönüşmüştü. Tecritte gibi hissediyordu kendisini. Bundan dolayı da fırsatını bulduğunda kaçıyordu. Sözünün dinlenmediği, söylediklerine değer verilmeyen MYK toplantılarına gitmek yerine halkın içine gidiyordu. Her gittiğinde de heyecanla, şevkle geri dönüyordu. Çünkü tabanda, halkta bir karşılığı olduğunu görüyordu. Bişey yapmalıydı. Bi çıkış yolu bulmalıydı. Yeniden o eski gücüne dönmeliydi. O eski havalı zamanlarına...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bir yol olabilirdi. Şansını denedi. Kulis yaptı. Genel Başkan'a niyetini aktardı. Ancak baktı ki ortalık toz duman! Atı alan zaten Üsküdar'ı geçmiş. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile İstanbul için çoktan eller sıkışılmış. Sözler alınmış, sözler verilmiş. Planlar, programlar çizilmiş. İşte ondan sonra, \'O zaman niye duruyorum ben?\' dedi kendi kendine ve haziranda yapılacak kurultayda yeniden söz sahibi olmak için yola çıktı.
Delege üzerinde hâkimiyeti olmadığını kendisi de biliyor. Ancak güçlü bir taban hareketinin önüne delegenin asla geçemeyeceğini de! Uzun zamandır dolaşıyordu zaten Anadolu'yu. Daha önceki gün bi başına kalkıp Erzurum'a gitmişti. Şimdi bütün Anadolu'yu gezecek.
Özetle... Parti içindeki kavgalar, çekişmeler, ötüşmeler filan değil Tekin'i MYK'dan istifa ettiren. Başarır veya başaramaz ama niyeti önümüzdeki kurultayda Kılıçdaroğlu'nun karşısına aday olarak çıkmak.
Dün çok uğraştım kendisine ulaşmak için. Olmadı. Ama tüm süreci yakından izleyen bir yakınıyla temas şansını yakaladım. Şu yukarıda yazdıklarımı kısaca şöyle özetledi:
\'Tekin lider olmaya alıştı. Bulunduğu durum onun mizacı ile hiç örtüşmüyordu. Yapması gerekeni yaptı. Ve, 'Ya hep, ya hiç' deyip yola koyuldu. Allah yolunu açık etsinnn!!!\'
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|