Yol Yürümez,Sen Yürü...
1 Mayıs Meydanı bir nefes gibi...
Dibe vurduktan sonra, suyun üstüne çıkıp alınan bir derin nefes sanki...
İki gündür yüzü gülüyor sevdalının...
Sormaya gerek yok, o soruyor:
“Gördün mü?..”
*
Ben hiç umudumu yitirmemiştim zaten...
Bu gençler...
O aydınlık yüzlü baba...
O gözü ıslak anne...
O kız...
O zıplayan oğlan...
Hangisini buraya sığdırabilirim ki; 200 bin diyorlar meydandakilere sayı olarak, bence en az 30 milyondu...
*
1 Mayıs, dönüm noktasıdır...
Hiçbir şey 1 Mayıs’tan önceki gibi olmayacak...
Kırılma yeri...
Çoktandır; sindiği, teslim olduğu, biat ettiği, artık belini doğrultamayacağı, korktuğu, tüydüğü sanılanların meydana çıkışı önceki gündü...
*
Şimdi sırada 19 Mayıs var...
19 Mayıs farklı kutlanacak, göreceksiniz...
Öğrenciler, görevliler, askerler, bandolar değil... Bir ulus Mustafa Kemal’inin Samsun’a çıkışını ilk kez böylesine görkemli kutlayacak...
Tek nefesle yaşam olmaz çünkü...
*
Göreceksiniz üzülmüş, sinmiş, ürkmüş ve sessizleşmiş yargıçlar, savcılar artık kendilerini yalnız hissetmeyecekler...
Bilim adamları, üniversiteler...
Medyada; acı çeken ama katlanan arkadaşlarımız...
Öğretmenler, doktorlar, mimarlar, mühendisler, avukatlar, eczacılar, esnaf, sendikalar, sivil toplum örgütleri... Artık Türkiye’nin sürüklendiğini gören, canı yanan, razı olmayan, itiraz sahibi kim varsa...
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak çünkü...
*
Bu nefesten sonra AKP iktidarını orada tutan tek şey var:
CHP’nin bir türlü ana muhalefet partisi olamayışı...
(Buna birkaç güne kadar döneceğiz...)
Önceki günkü 1 Mayıs Meydanı, CHP’ye de birçok şey söyledi... Artık saçma sapan, tutarsız hatta densiz politikalardan vazgeçip, iktidar alternatifi olduğunu ortaya koyması gerektiğinin notunu meydana düştü...
*
“Nehir tersine akmaz” deyip duruyordum, ortak...
Ben umudumu hiç yitirmemiştim çünkü...
Dibe vuruşun ardından, yüzeye çıkıp bir derin nefes almak gibi...
Yürüyün artık...
Yol yürümez sen yürü...
|