Dün Osmangazi CHP İlçe Örgütü tarafından Atalay Düğün Salonu’ndaki toplantıya bine yakın partili katıldı…
Yoğun katılımın sağlandığı etkinlikte Osmangazi İlçe Başkanlığı’nı yürüten, Zeynel Kirte önemli bir sınav verdi…
Ancak, toplantıya damgasını vuran olay, hiç tartışmasız İl Başkanı Gürhan Akdoğan’ın konuşması oldu…
Akdoğan’ın coşkulu ve seçim odaklı, birlik, beraberlik mesajlarının yer aldığı konuşması sık sık alkışlarla kesildi…
Toplantıda CHP Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ve adı imzacıya çıkan Osmangazi Meclis Üyesi Emin Dündar yoktu…
Ama yedek PM üyesi Hüseyin Sezgin, Mehmet Küçükaşık, Mesut Gül ordaydı…
Akdoğan’ın konuşmasını bitirdiğinde partililer tarafından ayakta alkışlandığına tanıklık ettiler…
Akdoğan İl Başkanlığı’ndan istifa etmeyince demiştik ki: “Eski Gürhan Akdoğan geri döndü!”
Dünkü konuşması da onun ispatı oldu…
Akdoğan’ın konuşmasında içe yönelik özeleştiri de yer aldı:
“…Bizlerin siyasette tek beklentisi böylesi kalabalıklarla, böylesi yüreği yiğitçe çarpan, yüreği yurt sevgisiyle dolu insanlarla beraber, bu mücadelede yerimizi aldığımızı yerimizi aldığımızı görmektir.
Geriye dönüp baktığımızda geçmişte doğrularımızda yanlışlıklarımız da olsa, ama bu tabloyu gördüğümüz zaman, bu tablonun içerisinde yer aldan hazırlayan, böyle bir ortamı hazırlayan bütün arkadaşlarımızın böyle bir tablodan tablo gurur duyması lazım.
Hepinizin bildiği üzere zaman zaman içimizi acıtan, zaman zaman burkan, zaman zaman bu süreç içinde eksiklikleriyle beraber, hatalarımızla beraber yer aldığımız CHP’nin Bursa’daki pozisyonuna ilişkin sıkıntıları çektiğinizi biliyorum….”
6 SAATLİK TOPLANTI
Malum, CHP Bursa haftalardır, anlamsız bir il başkanını görevden alma telaşı yaşıyor! Oysa partinin gündeminde seçim olması lazım, bu da parti tabanını müthiş huzursuz ediyordu.
Akdoğan Bursa CHP İl Yönetimi olarak bundan sonra gündemlerinin seçimler olacağı mesajını açık seçik verdi…
“…Dün CHP’nin en önemli demirbaşları, en önemli kilometre taşı arkadaşlarımız ilçe başkanlarıyla Yönetim Kurulu ile 6 saatlik bir toplantı yapmıştır. Bu toplantı sadece CHP’nin Bursa’da ve Türkiye’de iktidar olmasına yönelik seçim stratejilerine, seçime odaklı çalışmaların neler olması, sandık görevlilerinin nasıl oluşturulması gerektiğine yönelik bir toplantıdır.
Bu toplantının ana ekseni CHP’nin seçim startı vermek olmuştur.
Bu toplantının hemen ertesi günü CHP’nin içinde sıkıntıları yaşadığı Osmangazi İlçe Örgütü’nü bir bütünlük içinde daha önceki dönemlerde görev yapmış arkadaşlarıyla milletvekili yolculuğuna adım atarak ilçe başkanlığını bırakıp yanında duran yeni ilçe başkanımızla beraber ve geçmişte bu örgüte emek veren o değerli arkadaşlarımızı görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Böyle bir tabloyu hazırlamışlar, gerçekten bugün umut doluyum.”
SEÇİME ODAKLANDIK
Akdoğan Osmangazi toplantısının yarattığı sinerjinin tüm ilçelere taşınacağını vurguladı:
“…Çünkü biliyorum ki, bugün yine çok güzel bir kompozisyonla ortaya çıkan Yıldırım İlçe örgütü seçim çalışmalarına yönelik önemli bir çalışma başlattı ve sanıyorum ki, önümüzdeki haftalarda bu salonları daha da doldurarak Yıldırım ilçe Örgütü de seçim startını verecektir. Bununla beraber Orhaneli’sinden Keles’ine, Nilüfer’inden Gemlik’ine, Karacabey’den Kemalpaşa’ya dek bütün örgütümüz seçime odaklanmıştır. Bunun dışında hiçbir şey düşünmeyeceğiz, bunun taahhüdünü veriyorum arkadaşlar…
Bakın bu CHP’lilik sevdasının ötesinde, CHP üyeliğinin de kendisine verdiği ödevin ötesinde bir yurttaşlık görevidir. Bir yurtseverlik görevidir. “
Hükümete eleştiri yağmuru
CHP İl Başkanı Akdoğan, konuşmasında hükümeti de kıyasıya eleştirdi. Sözü 12 Eylül Referandumu’na getiren Akdoğan dedi ki:
“12 Eylül referandumunu hatırlattığımız üzere 12 Eylül Faşizmi’ne karşı çıkan bizlerdik. 12 Darbesine karşı bir referandum sürecini ortaya koyanlar, bugün yargılayacağız dedikleri 12 Eylül faşistlerini yargılamak yerine ödüllendiriyorlar.
O gün yine ifade ettiğimiz üzere 12 Eylül Anayasası Türkiye’deki hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını götürecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın 2. Maddesi ‘Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik sosyal hukuk devletidir’ demesine rağmen bu iktidar 2002’den beri yaptıklarıyla önce laiklik karşıtı fillerin bir odağı olarak Anayasa Mahkemesi’nde yargılanmıştır. Yine yaptıkları ve yarattıklarıyla bu iktidar sosyal devleti unsurunu bitirmiş, hepinizin bildiği üzere sadaka kültürüne muhtaç etmiş, sefaletten cahillikten medet umarak, Türkiye’yi ileriye götürmek yerine geri götürerek Sosyal devlet anlayışını yok etmiştir. “
Hükümetin Anayasa’nın temel ilkelerini, yargının bağımsızlığını, hukuk devletinin temel ilkelerini değiştirecek icraatlara imza attığını belirten Akdoğan 12 Eylül Referandumu öncesinde sokak sokak gezerek bunun ülkenin geleceği açısından önemli bir eşik olduğunu anlattıklarını söyledi ve şunları söyledi:
“Maalesef o eşiği geçemedik, maalesef Türkiye o eşiği atlayamadı. Karanlığa doğru biraz daha sürüklendi. “
Haziran seçimlerinin önemi
12 Eylül Referandumu’na atıfta bulunan Akdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Bugün geldiğimiz noktada vereceğimiz mücadele sadece bir CHP’nin görevi değildir, bu bir yurttaşlık görevidir, yurtseverlik görevidir.
Şunun için diyorum: 2011 seçimleri Türkiye çok önemli bir eşiktir.
Bu eşiğin aşılmaması gerekiyor.
Ancak bu eşiği aşmamanın temel noktası birlik beraberlik ve bütünlük içerisinde mücadele etmektir, omuz omuza mücadele etmektir.
Birlikte yol yürüdüğümüz bu arkadaşlarımızla CHP’nin büyümesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Herkesi bu çatı altında toplamaya gayret ettik, üyeleri üç katına çıkartmaya gayret ettik, daha dün aramıza ben sosyal demokratım diyerek katılan TDH’lılara da hoş geldin diyorum.”
Şunu ifade etmek istiyorum ki, önümüzde tek hedef var. O da, CHP’nin iktidar yürüyüşüdür. Bu kentin, bu partinin il başkanı da, milletvekili olsak da, bu partinin il başkanı olsak da, bu kentin sokaklarını süpüren çöpçüsü de olsak bir tek hedefimiz var, CHP’nin iktidarıdır arkadaşlar.”
Ardından da, birilerine zeytin dalı uzattı!
“Ben burada yenisiyle eskisiyle uzun yıllardır partide bulunup da gördüğümüz yeni yüzleriyle de gurur duyuyorum.
Hatta partinin işleyişinde egemen olmak, o işleyişe katılmak çabalarını da çok saygıyla karşılıyorum. Hep beraber bu işleyişe eski başkanlarımızla, eski ilçe başkanlarımızla, eski diye ifade ettiğimiz kim varsa hepsiyle ve bilhassa yeni yüzlerle, yeni yaklaşımlarla ama Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, bizim önderimiz, bizim kurucumuz bizim partimizin kurucusu olan Mustafa kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerini özümsemiş insanlar olarak onun yolunda yürümek zorundayız, onun yolunda yürüyeceğiz. “
Yeni yüzlerin kim olduğunu anlamışsınızdır sanıyorum…
Osmangazi’nin ateşi kimleri saracak?
Akdoğan konuşmasında CHP Kurultaylarına genişçe yer verdi :
“CHP kendi küllerinden onlarca kez yeniden doğmuştur. 87 yıldır Cumhuriyet’in kuruluşunda etkin olan bir birikimle parçalanacağımızı, kristalleşeceğimizi düşünenlere çok da önemli bir cevap vermiştir.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sayın Genel Başkanımızın önderliğinde muhteşem bir kurultay gerçekleştirmiştir. Bu kurultayı gerçekleştirirken, onur duyarak söylüyorum ki, il delegasyonumuzla, ilçe, il örgütümüzle, il yönetimimizle, o kurultayda Genel Başkanımızın seçilmesine önderlik ettik…
Ve Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu son tüzük kurultayında yaptığı çalışmalar ve söylemleriyle herkesi ayağa kalkmaya, demokrasi anlayışı içerisinde bu ülkenin kurtuluşunu sağlamaya çalışanları ayakta alkışlamaya davet etti… “
Ardından da kurultaydaki coşkuyu, toplantı salonunda gördüğünü belirterek teşekkür etti…
Ve sözlerini, şöyle noktaladı:
“…Ve inanıyorum ve biliyorum ki, Osmangazi’nin yaktığı bu ateş, Yıldırım’ıyla, Osmangazi’siyle, Nilüfer’iyle, Milletvekiliyle, Parti Meclisi Üyesiyle, Genel Başkan Yardımcısıyla, il yönetimiyle bütün Bursa’yı, bütün Türkiye’yi saracaktır.”
|