|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
1 Mayıs 2012 Taksim: Bu son olabilir mi?
02 Mayıs 2012 Çarşamba, 10:05
Mehveş Evin /Milliyet
|
|
Sabah Kurtuluş’tan Taksim’e doğru yürümeye başladım. Henüz kortejler yürüyüşe geçmediği için İstanbul’un bu en kalabalık bölgesinde tatlı bir rehavet hâkimdi. Cumartesi çalışan bankalar bile kapalıydı, esnaf “hadi kepengi indir de yürüyüşe çıkalım” diye birbiriyle şakalaşıyordu. Araç trafiğine kapatılan Halaskargazi caddesinin iki yanı barikatlarla çevrili olmasa, herhangi bir bahar gününe başlar gibiydi İstanbul...
- Endişelerin aksine, yüz binlerce insan Taksim meydanını doldururken de bahar havası sürdü. Polis sayısının vatandaştan katbekat fazla olduğu sabah saatlerinden öğlene doğru sokaklar, rengarenk bayrakları ve pankartlarıyla belki yüze yakın, belki yüzden çok, irili ufaklı grup-siyasi parti-sendikalarla doldu taştı.
- Geçen yıl hayatımdaki “ilk izinli 1 Mayıs”ı görmek için de Taksim’deydim. Aradaki farkı soranlara cevabım net: Kalabalık çok daha büyük, coşku ve eğlence dozu daha yüksekti... Yıllarca burada yürümek için verilen mücadeleyi hatırlamasak, sanki her yıl 1 Mayıs’ı bayram gibi kutlamışız havası hâkimdi...
Mizah dolu pankartlar
- Sol partiler ve gruplar, her 1 Mayıs’ta olduğu gibi alanda ağırlığını hissettirdi. Ama çok daha fazlası vardı: LBGT gruplarından feministlere, üniversitelilerden “dışarıdaki gazeteciler”e, herkes oradaydı. Geçen yıl daha çok varlık gösteren çevre örgütlerinin sayısı daha azdı.
- Son günlerin en can alıcı tartışması tiyatro ve sanat olduğu için tiyatrocular, sanatçılar bu defa Taksim’e akın etmişti. Halktan büyük ilgi gören ve geçen yıla göre çok daha büyük katılım gösteren grupların arasında Ortadirek tiyatrosundan, Aydın Üniversitesi tiyatro ve drama kulübüne, sinema oyuncularından yazarlar sendikasına, herkes tam tekmil Taksim’deydi.
- Klasik emekçi sloganlarının ötesinde, iktidara ve özellikle Tayyip Erdoğan’a yönelik olan sloganlar çeşitlenmişti. “Anladın sen Tayyip” diye tempo tutanlara, “Bize Recep tiyatro” diye alkış tutanlara tezahürat yapıldı.
- Her yaştan ve cinsiyetten katılımcı vardı, ama ezici ağırlık 30 yaş altı gençlerdeydi... En yaratıcı ve özgün pankartlar da bu gruplarda gözüme çarptı. Fethullah Gülen, Barack Obama, Şimon Perez ve Tayyip Erdoğan kafalarını fotoşopla “defans” pozisyonu alan bir futbol takımına yerleştirmişler... Gol atmaya hazırlanan futbolcunun sırtında da “emekçi halk” yazılı! Nurtepelilerin açtığı bu pankart, katılanları epey eğlendirdi.
Gezi Parkı mesire yeri
- Taksim meydanında varlığını en güçlü hissettiren iki gruptan bahsetmeden olmaz: Meydana son girenlerden Çarşı grubu, her zamanki gibi mizah duygularını muhalefetle güzelce harmanlayarak ilgi odağı oldu. BDP’liler ise halayları, pankartları, puşileri ve sloganlarıyla artık “marjinal” bir grup değil, Kürtlerin büyük oranda temsilcisi olduğunu gösteriyordu.
- Bu defa çocuklarıyla, bebek arabalarıyla meydana gelenlerin sayısı çok daha fazlaydı. Gezi Parkı, tam anlamıyla bir mesire yeriydi: Köfteci dumanından kaçanlar, internet bağlantısı sağlayamayanlar ve yorulanların, ağaçların altına serilebildiği yegane alan...
- Gelelim başlıktaki “bu son olabilir mi” sorusuna... Taksim’deki 1 Mayıs kutlamasını bir bahaneyle yasaklamayı kastetmedim. Ama çok daha kolay bir yolu var bu işin, ki ilk adımları atıldı: Taksim’i “yayalaştırma” ve mutenalaştırma projesi adı altında Gümüşsuyu’ndaki ağaçları keserek, Tarlabaşı’ndan ve Harbiye’den gelen yolları yeraltına indirerek, Gezi Parkı’nı yok ederek Taksim’i Taksim olmaktan çıkarma tehlikesi henüz geçmedi...
Taksim’de toplanan insanların mutluluğunu ve kaynaşmasını izlerken, bu ihtimalin düşüncesi bile 1 Mayıs’ı zehir etti bana. Umarım emekçiler, parklarına, meydanlarına aynı hassasiyetle sahip çıkar. Yoksa 1 Mayıs 2012’deki gibi bir Taksim, sadece fotoğraflarda yaşar.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|