1 Mayıs renklendi: Mülk patronundur, Mülk devletindir, Mülk Allah’ındır

01 Mayıs 2012 Salı, 09:59

Meral Tamer /Milliyet

Kendilerini “Antikapitalist Devrimci Müslümanlar” olarak tanımlayan Emek ve Adalet Platformu, bu yıl 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkacaklarını günler öncesinden açıklayarak, fevkalade hararetli bir tartışmayı da başlatmış oldular.
Bugün TV ekranlarında “Kapitalizmle Mücadele Korteji” pankartıyla ilk kez karşımıza çıkacak olan İhsan Eliaçık önderliğindeki bu grup, iş kazalarında hayatlarını kaybeden işçiler için Fatih Camii’nde sabah 9.00’da gıyabi cenaze namazı kıldıktan sonra “Zenginlik Allah’a aittir” sloganıyla Taksim’e yürüyecek. Talepleri arasında işçi ölümlerinin engellenmesi de var, zenginliğin aşırı adaletsiz dağılımına dur denmesi de... Çağrılarını Türkçenin yanı sıra Arapça ve Kürtçe de yapıyorlar.
“Antikapitalist Devrimci Müslümanlar”ın bu hamlesiyle birlikte, 1 Mayıs’ların ruhunda olan mülkler devlete mi, patronlara mı, halka mı aittir tartışmasına Mülkler Allah’ındır maddesi de eklenmiş oldu.

Tüm mülkler Allah’ınsa...
Tahmin edebileceğiniz gibi 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlayabilmek için yıllarca mücadele etmiş, biber gazları-taşlar-sopalar yemiş müdavimler açısından en önemli soru, “Mülk Allah’ındır” diyen bu grubun, ne tür bir dünya tasavvuru olduğu.
“Bu Antikapitalist Devrimci Müslümanlar denen grup, acaba eşcinseller, Aleviler, kadınlar ve gayrimüslim sınıfdaşlarımız hakkında ne düşünüyorlar?” diye merak edenler de var; “Olay takiyedir ve siyasi şovun ötesine geçemez” diye eleştirenler de... İlginç bulduğum birkaç farklı bakış açısını sizlerle paylaşmak istiyorum:
1) Müslümanlık bir idare dinidir (şeriat); kendi içinde zengin ve yoksul sınıfları barındırır ve hatta korur; zaten bu nedenle fitre ve zekât gerekli kılınmıştır. Bu konuda bir karşı çıkış var mı? Kimse kimseye 1 Mayıs’a gelmeyin demiyor; ancak yeni gelenin sınıf kavgasından ne anladığını bilmek istiyoruz.

Müslüman yok muydu?
2) 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na bunca yıldır insanlar aktı; biber gazına rağmen aktı. Bu kadar insanın arasında Müslüman yok muydu ki ilk defa Müslümanlar geliyor deniyor. Güldürmeyin! Önemli olan rol çalmamak. Meydanın derdi çok zaten...
3) “Kapitalizme karşı çıkılacaksa onu da ancak biz yaparız. 1 Mayıs kutlanacaksa, bundan böyle onu da biz kutlarız” diyorlar. Bu ülkede işçilerin neye inandığı, nasıl bir kültüre sahip olduğu konusunda hiç kafa yordular mı acaba? İkide bir İran’dan örnek verenler, biraz da Latin Amerika’daki özgürlük teolojisi (köylü-kilise) hareketiyle ilgilenseler...
4) Kapitalizmi devirme niyetinde olan Müslüman gençler, kapitalizm sonrasını acaba nasıl tasarlıyorlar?
5) Antikapitalist Devrimci Müslümanlar’ın özgürlük talepleri, aklın ve eleştirinin özgürlüğünü de kapsıyor mu? Diğer bir deyişle ateistlerin, agnostiklerin, başka dinlere inananların, feministlerin, eşcinsellerin düşüncelerini yayma özgürlüğüne Kur’an’a dayanarak bir sınır koyuyorlar mı?
Uzun lafın kısası bu yıl değişik bir 1 Mayıs yaşanacak. Biliyorsunuz 2009’dan beri 1 Mayıs ülkemizde de resmi tatil. Ben derim ki bugün evde TV’nin karşısına geçin ve uzaktan kumandayla kanallar arasında zaplayarak bu son tartışmaların ışığında ekrana yansıyacak görüntüleri ve değerlendirmeleri kaçırmayın.