Bugün 1 Mayıs; İşçi Sınıfının Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü; işçi sınıfının uluslararası bayramı!
Bugün dünyanın her yerinde işçiler ve geleceğini işçi sınıfının geleceğinde gören her sektörden emekçiler, iki kat sömürülen kadınlar, güvenli bir gelecek isteyen gençler, kendi kaderlerine sahip çıkmak isteyen halklar, özgürlük isteyen bilim ve sanat insanları; yani, sömürüsüz, savaşsız dünya isteyen tüm insanlık, herkes; 1 Mayıs ideallerini bayrak ederek tezgah başlarında, caddelerde ve alanlarda olacak. Kimisi sadece özlem umutlarıyla, kimisi akıllarından ve yüreklerinden geçenlerle, kimisi de bilinçleriyle, örgütleriyle, fiziki varlıklarıyla!
Ve krizlerle çalkanan, insanlığa verecek hiçbir şeyi kalmamış; bu yüzden de sömürüyü, daha çok sömürüyü ve boyun eğmeyenleri ezmeyi başlıca “erdem” haline getirmiş kapitalist dünyada halklar, işçi sınıfı, 2012 1 Mayısı’nda, önceki yıllara göre daha umutlu, daha bilinçli ve daha kitlesel olarak alanlarda olacak, taleplerini daha gür haykıracaklar.
Bugün Türkiye’de de pek çok merkezde (yüzden fazla merkezde) 1 Mayıs mitinglerle, gösterilerle kutlanacak!
Sendikalar, emek ve meslek örgütleri, emekten yana siyasi parti ve çevreler; ülkenin her yanında alanlara çıkıp sömürü ve savaşların belirlediği kapitalizme karşı, sömürünün olmadığı, sınıfsız, savaşsız bir insanlık dünyası idealini, bu idealin gerçekleşmesi için verilecek mücadelede birlik, dayanışma ve mücadele şiarlarını haykıracak.
Elbette alanlar sadece gelecek idealiyle değil; günümüzün en yakıcı sorunlarının ifade edildiği talepler, on binlerin, yüz binlerin haykırışlarıyla da dolacak.
Gazetemizde son bir-iki haftada, “1 Mayıs hazırlıkları”yla ilgili haberleri izleyenlerin de gördüğü gibi bugün;
*Her iş kolundan işçiler, taşeronlaştırmaya, esnek çalışma uygulamalarına, kazanılmış hakların gaspına, iş cinayetlerine, düşük ücretlere, kıdem tazminatlarının kaldırılması girişimlerine, bölgesel asgari ücret heveslerine, TİS ve sendikal örgütlenme önündeki engellerin devam etmesine, kadın ve çocuk emeği istismarına “Hayır!” demek; insanca yaşayacak bir ücret, kurallı, 35 saatlik çalışma haftası, Kürt Türk, ...her ırk, milliyet ve mezhepten işçilerin birliği; İş Barış Özgürlük için,
*Her sektörden kamu emekçileri; grev hakkı ve adına layık bir TİS hakkı; esnek çalışma uygulamalarına, taşeron uygulamasına son verilmesi ve siyaset yapma özgürlüğü için,
*Her sektörden kamu emekçileri; hükümetin esnek çalışma, performans, taşeronlaştırma ve iş güvencesini kaldırma tehdidi kıskacına “Hayır!” demek; kamu emekçilerinin siyaset yapma hakkı, TİS hakkının olmazsa olmazı olan grev hakkıyla desteklenmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için,
*Kadınlar, eve kapatılmaya, gelenek ve göreneğin, “muhafazakarlaşma”nın, kapitalist sömürü ve çöken ve çürüyen burjuva aile kurumunun kadınların üstüne sömürü, şiddet, taciz, tecavüz olarak dönmesine “Hayır!” demek ve kadınların iş ve toplumsal yaşama katılmasının önündeki engellerin kaldırılması için,
*Gençler demokratik, parasız, laik eğitim hakkını savunmak, “dindar gençlik dayatmasına”, işsizlik, genç emek sömürüsüne, gençliğin güvenli bir gelecek talebinin istismar edilmesine “Hayır!” demek, İş Eğitim Özgürlük için,
*Çevrenin tahribine, ülkenin yeraltı ve yerüstü servetlerinin yağmalanmasına karşı mücadele eden, ama bunu yaptıkları için “vatan haini” ilan edilen çevreciler, küçük üretici köylüler, kır yoksulları, kentlerde “kentsel dönüşüm” adı altında evlerinin başlarına yıkılması için yasal düzenlemeler yapılan “kentsel dönüşüm mağduru” kent yoksulları da kendi hakları, ve tüm halkın, insanlığın yaşama davası için,
*Üçer beşer onarlı gruplar halinde cezaevlerine doldurulan, salt “hükümete muhalif” diye çalıştıkları gazetelerden kovulan, sendikaları yandaş sendikalar kurdurularak bölünen devlet işyerlerinden bile tasfiye edilmek istenen gazeteciler de basın ve halkın haber alma özgürlüğünü savunmak, gazetecilerin üstündeki basın tekelleri ve hükümetin baskılarına “Hayır!” demek için,
*Özgürlük ve demokrasi isteyen Kürtler, Aleviler, Ermeniler, aydınlar, mühendisler, eczacılar, hekimler, demokrat çevreler, emekten ve demokrasiden yana partiler,... demokrasi, özgürlük emeğin hakları için,
*Ve daha önceki gün, hükümetin sanat anlayışıyla bağdaşmadıkları nedeniyle başbakan tarafından şehir ve devlet tiyatroları özelleştirilerek kapı dışarı olacakları kürsüden ilan edilen tiyatrocular, onların şahsında muhafazakar sanat ve kültür dayatmasının hedefi olan tüm sanat, bilim dünyasının temsilcileri de özgür sanat, özgür bilim talepleriyle 1 Mayıs alanlarında olacak.
Ve alanları dolduran işçiler ve çeşitli halk kesimleri bugün, nasıl bir çalışma düzeni, demokrasi istediklerini, hangi özgürlükleri talep ettiklerini haykıracak.
Ve alanlar bugün, halkların kardeş olduğu, bölgeye emperyalist müdahalelere hayır diyen, Kürtlerin, Türklerin (ve diğer milliyetlerden halkların) tam hak eşitliği ile birleştikleri, bölge halklarıyla kardeşleşmiş bir Türkiye isteğini haykıracak!
Özgürlük ve demokrasiyi sadece nutuk malzemesi yapan, her türlü özgürlük talebini bölücülük olarak gören, kendi isteğini “halk iradesi”ymiş gibi göstermek isteyenlere rağmen 1 Mayıs, ezilenlerin özgürlük ve emeğin hakların davasının bayramı olarak kutlanacak bugün.
Biz de Evrensel çalışanları olarak 1 Mayıs’ın tüm işçi sınıfımıza ve tüm dünya işçilerine kutlu olmasını diliyoruz.
|