CHP’nin 34. Olağan Kurultayı’nda kullanılan 1232 oydan geçerli olan 1164 oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, teşekkür konuşmasında, “Kardeş kavgasının olmadığı, çocukların yatağa aç girmediği, barışın, huzurun, onurun olduğu bir ülke için yola çıktık. Yolculuğumuz devam edecek” dedi. Bu arada Başbakan Erdoğan, yeniden Genel Başkan seçilen Kılıçdaroğlu’nu kutladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 34’üncü Olağan Kurultayı’ndaki konuşmasında AK Parti’nin dış politikasını ağır dille eleştirirken, aydınları da ‘korkaktan aydın olmaz’ diyerek hedef aldı. “İsrail bizim düşmanımızmış. Peki sormazlar mı adama sen Malatya Kürecik’e o İsrail kalkanını niye kurdun diye? İsrail’i korumak için onu oraya koyduğunu bilmeyen mi var?” dedi.
CHP’nin iki gün sürmesi planlanan 34. kurultayının açılış konuşmasını yapan Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonu kurultay yapılmasını isteyenlere “CHP her koşulda kurultay yapar” diyerek yanıt verdi. Kurultay Divan Başkanlığı için 81 il başkanının ortak imzası ile Altan Öymen önerildi. Öymen, oybirliği ile seçildi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Ulu bir çınarın gölgesinde 34. Olağan Kurultayımızı yapıyoruz. Bu çınarın adı Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Kendini yenileyen, tarihin derinliklerinden gücünü alan, geleceğe umutla bakan bir çınarın mensuplarıyız biz. CHP’liyiz, köklerimizle tarihimizle her zaman her yerde onur duyduk, onur duymaya devam edeceğiz. Bu çınar her kurultayında filizler verir. CHP’nin tarihi emperyalizm ile mücadelenin tarihidir, kuvay-i milliyenin, kuvay-i milliyetlerin tarihidir. Bütün yurttaşlarımız şunu çok iyi bilsinlerki tam bağımsızlıkçı, anti-emperyalist duruşumuzdan ne geçmişte, ne bugün ne de gelecekte bir milimlik sapma dahi yapmayacaktır CHP. Sosyal demokraside değişim vardır. Biz bu yüzden diyoruz ki ’değişim değişim değişim’ diyoruz. Sistemden beslenenler değişime karşı çıkarlar. Değişimden yana olanlar ilerlemeciler ve devrimcilerdir. CHP’nin köklerinde devrimci ruh olduğu için biz değişimi ve dönüşümü her ortamda savunacağız. Değişime karşı olanlar statükoculardır.”
‘İşsizlik kötülüklerin anası’
Kılıçdaroğlu, değişen dünya düzeninde Çin ve Hindistan’ın bu değişimin öncülerinden olduğunu belirtti.“Hızlı balık yavaş balığı yutuyor“ diyen CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye hızlı olmak zorundadır, güçlü olmak zorundadır, üretmek zorundadır, gönenç toplumu olmak zorundadır. Bunu yaptığımız zaman Türkiye büyür ve gelişir.” Türkiye’nin tüketen bir toplum haline geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, işsizliğin bütün kötülüklerin anası olduğunu söyledi. Türkiye’nin 2003-2010 yılları arasında ithal edilen tarım ürünü ve gıda ürünlerine 70 milyar dolar ödediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, nasıl bu hale geldiğinin sorgulanması gerektiğini belirtti. Atatürk’ün “Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamanın yolunu arayan milletler önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, daha sonra da istiklallerini kaybederler” sözünü hatırlatan Kııçdaroğlu, “Önce üreteceğiz, önce çalışacağız sonra gönenci toplumun her kesimine hakça dağıtacağız” dedi.
CHP Kurultayı Ankara'da toplandı
Foto galeri için tıklayın
‘Savaş istemiyoruz’
Salondaki delegelerle birlikte Atatürk’ün ’Yurtta barış dünyada barış’ sözünü tekrarlayan Kılıçdaroğlu, “Şu geldiğimiz hale bakın. 25 gündür uçağımız düştü, nasıl düştüğünü hala bilmiyoruz. Bize ’Esad’ı mı destekliyorsunuz?’ diye soruyorlar. Biz tüm katliamları kınıyoruz. Ama bizim görüşümüz şu; uluslararası hukuk neyi öngörüyorsa bizde onu öngörürüz. BM Güvenlik Konseyi, nasıl karar alırsa o karara saygı duyarız. CHP hukukun üstünlüğüne inanan bir partidir. Biz savaş istemiyoruz. Bölgemizde de istemiyoruz.
‘Kürecik radarı İsrail’i korumak için’
Kemal Kılıçdaroğlu, dış politikada çifte standarta karşı olduklarını söyleyerek şunları söyledi: “Suriye’de katliam var deyip sabah akşam savaş tamtamları çalacaksın öbür taraftan milyonlarca insanı katleden, uluslararası tutuklama emri olan, yargılanan, bir katil olan Ömer el Beşir’i de Türkiye’ye çağırıp ’Merhaba’ diyeceksin. Türkiye Cumhuriyeti’nin katillerle işi yok. Tutarsızlık sadece bununla da sınırlı değil. İç politikada bir manevra yapıyorlar ’İsrail bizim düşmanımızmış.’ Peki sormazlar mı adama sen Malatya Kürecik’e o İsrail kalkanını niye kurdun arkadaş? İsrail’i korumak için onu oraya koyduğunu bilmeyen mi var ? Bizim tarihimizde, ilk kez bir sıcak çatışma halinde Rusya ve İran Kürecik’i vuracağını ilan ettiler. Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası bu mu? Düşman üretme üzerine bir dış politika oluşturulur mu? 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması’ndan bu yana İran ile aramızda hiçbir sorun çıkmamıştır. İlk kez, Kürecik-İsrail kalkanından sonra İran Türkiye’de Kürecik’i vuracağını söyledi.”
‘Dışişleri bakanı Allah’lık’
Türkiye’nin enerji durumunu değerlendiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi; “Türkiye enerji açısından Rusya’ya yüzde 60 oranında bağlı. Dış politikada da, ekonomide de bütün yumurtalar aynı sepete konmaz. Akıl bunu gerektirir. Gittiniz, yüzde 60 oranında Rusya’ya bağımlı hale geldiniz. Şimdi bizim Dışişleri Bakanımız ’Rusya’yı izole edeceğiz’ diyor. Ne söyleyim, Allah’lık bir bakanımız var. 2035 yılında dünyanın enerji ihtiyacı yüzde 35-40 oranında artacaktır. Türkiye önümüzdeki 20 yıl içerisinde 280 milyar dolarlık enerji yatırımı yapmak zorundadır. Doğu Akdeniz’de tökezledik, Suriye ile halimiz belli, Irak’ta halimiz, İran’la halimiz belli, Rusya’yla halimiz belli. Ve siz, 280 milyar dolarlık enerji yatırımı yapacaksınız. Karadeniz’de Güney Akım projesini kendi karasularımız üzerinden Rusya’ya verdik. ’Gel buradan geç’ dedik. Karşılığında hiçbir şey almadık. Ne dedi Putin: Türkler bize yılbaşı hindisi armağan etti.”
‘Taşeronluk yapıyorsun’
“Ve bir başka acı tablo; Gidersiniz, Kaddafi’nin elinden ödül alırsınız. Batı’nın egemen güçleri Kaddafi’yi yemek için yola çıkarlar, sen de şakşakcısı olursun. Kaddafi linç edilirken alkışlarsın, sonra ’Acaba Libya bize bir şey verecek mi ?’ diye bavul dolusu dolarlarla gidersin, hiçbir şey alamazsın. Onu egemen güçler daha önce paylaştılar. Sen onun taşeronluğunu yapıyorsun, taşerona bir şey düşmez zaten.”
‘Kürt sorunu cenaze gibi duruyor’
Terör sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, “İster Kürt sorunu deyin, ister terör sorunu deyin ortada 30-35 yıldır bir cenaze duruyor, kaldırılması gerekir. Kimse cesaret edemiyor. CHP olarak biz bu sorunu çözmeye kararlıyız, bu coğrafyaya barışı getirmeye kararlıyız. Siyaset sorunlardan nemalanan değil, sorunları çözen kurum olmalıdır. Tutturmuş ’analar ağlamasın’. Lafla peynir gemisi yürümez. Analar ağlamasın diyorsan yolunu yordamını bulacaksın.
Halk sana oy verdi. Sorunlar çözülmezse derinleşir. Buradan bütün şehit annelerine sesleniyorum; Yetki verin, güç verin, halkın iktidarını kuralım. Türkiye’yi anaların ağlamayacağı bir barış cennetine dönüştürelim. Sorun varsa çözümde vardır” ifadelerini kullandı. Anayasa komisyonu çalışmalarından kalkmayacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, Anayasa Komisyonu’nda AK Parti’nin gerçek yüzünü gördüklerini, maskesini düşürdüklerini savundu.
CHP lideri demokratik bir anayasa yapana kadar Anayasa çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti.
‘Yürek yoksa aydın demem’
“’Bu ülkede korkaklardan aydın olmaz. İstediği kadar okusun, istediği kadar yazsın, istediği kadar konuşsun. Göğsünde yürek taşımıyorsa ben ona aydın demem. Kimse kusura bakmasın. Aydın elinde meşalesi olan, topluma önderlik eden kişidir. Türkü söylemekten korkuyorlar, türkü bizim bağımsızlığımızdır, köklerimizdir. Koca Nazım ne söylüyor: Sen yanmasan, ben yanmasam biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa ? Aydınlık bir Türkiye’yi ellerimizle kuracağız.”
İki ‘sıkı muhalif’ten yumuşak uyarılar geldi
CHP’nin eski Genel Sekreteri Önder Sav, CHP’nin parti içi kavgalarla geçirecek zamanı olmadığını söyledi. CHP’nin Ankara Spor Salonu’nda yapılan 34. Olağan Kurultayı’nda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından divan başkanı, mali raporu delegelerin oyunu sundu. Raporun oylanarak kabul edilmesinin ardından faaliyet raporunun görüşülmesine ve konuşmalara geçildi.
Kılıçdaroğlu, bu sırada kurultay salonundan ayrıldı. Bu kapsamda söz alanlardan Mersin Milletvekili İsa Gök, ”değişim, dönüşüm ve yenileşme” söylemini eleştirdi. Gök, ”Çok önemli kavramlar aceleye geliyor. Bizler devrimciyiz, antiemperyalistiz. Başkalaşmanın siyasi adı metaformoz” dedi. Gök, hiçbir koşulda Kemalizmi terk etmeyeceklerini de söyledi. Bu arada, bazı partililer ”Devrimci CHP, Atatürk’ün yolunda” sloganları attı. İsa Gök’ün konuşması sırasında eski Genel Sekreter Önder Sav, beraberinde eski milletvekilleri Hakkı Süha Okay ve Şahin Mengü ile salona girdi. Türkiye’nin ve toplumun güç dönemden geçtiğini, böyle bir dönemde iktidarın iyi bir çizgi izlemediğini öne süren Sav, başta yargı ve ordu olmak üzere pek çok konunun örselendiğini, yozlaştığını ifade etti. Sav, CHP’nin 34. Olağan Kurultayı’nı böyle bir dönemde yaptığını ve bu nedenle önemli bir kurultay olduğunu söyledi. Sav, başta genel başkan Kılıçdaroğlu olmak üzere herkesin aklını, duygularının önüne geçirerek CHP’nin nasıl bir yol haritası çizilmesi gerektiğini düşünmelerini istedi. CHP’nin parti içi iktidar kavgasıyla vakit geçirecek zamanı olmadığını bildiren Sav, bir gazetecinin ”Birlik mesajı mı?” sorusuna ”Birlik, dayanışma, beraberlik. Ne derseniz deyin” yanıtını verdi.
|