Rakipsiz girdiği değişim kurultayında güven tazeleyen Kılıçdaroğlu, barış mesajları verdi: Adına ister Kürt, ister Doğu, Güneydoğu, ister terör sorunu deyin, ortada 30-35 yıldır bir cenaze duruyor. Kaldırılması gerekir. Kimse cesaret edemiyor. CHP olarak bu sorunu çözmeye kararlıyız.
CHP'nin 'Demokrasi ve Değişim' adını verdiği 34. Olağan Kongresi Ankara Arena Spor Salonu'nda gerçekleştirildi. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu rakipsiz girdiği liderlik seçiminde barış mesajları verdi. Ekonomiden, dış politika ve Kürt sorununa kadar pek çok konuda hükümete yüklendi.
Kılıçdaroğlu, salona eşiyle birlikte saat 10.40'da giriş yaptı. Sloganlar eşliğinde kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, kurultayın açılışını yaptıktan sonra saygı duruşuna geçildi ve İstiklal Marşı okundu. Altan Öymen'in Divan Başkanlığı'na seçilmesinden sonra sunuş konuşması için tekrar söz alan Kılıçdaroğlu özetle şu mesajları verdi:
DEĞİŞİM, DEĞİŞİM VE DEĞİŞİM...
- SİSTEMDEN BESLENENLER: Sistemden beslenenler değişime karşı çıkarlar. Sosyal demokrasinin temelinde değişim, değişim, değişim vardır. Bizim değişim anlayışımız Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği çağdaş uygarlık hedefidir.
- ENTELEKTÜELLER HAPİSTE: Bilgi toplumu, entelektüellerin katkısıyla gelişir. Entelektüellerin aşağılandığı, hapislere atıldığı bir süreci yaşıyoruz.
- DAHA ÇOK YATIRIM: Yirmi büyük ekonomi içindeyiz ama tasarruflarımız, yatırımlarımız yetersiz. Üretime değil, tüketime endeksliyiz. Tüketim endeksli bir toplum gelecekte güçlü olmaz.
35 YILDIR CENAZE ORTADA
- ÖZGÜR BİLİM ADAMI: Üniversiteler, bilim insanı özgür değilse bilgi üretemez. Üniversiteleri ayakta olan bir ülke, dünyada söz sahibi ülkedir. Peki bizim üniversitelerimiz? Suskun üniversitelerimiz, Ortaçağ medreselerine dönüştürülen üniversitelerimiz... Bunu kabul etmiyoruz.
- KÖTÜLÜKLERİN ANASI: Genç boşanmaları çığ gibi. Kadına şiddet almış gidiyor. İş kazalarında Avrupa birincisiyiz. İcra dosyalarında patlama var. Toparlarsak devam cümlesi şöyle olmalıdır. İşsizlik tüm kötülüklerin anasıdır.
- CENAZE ORTADA: İşsizlik kadar yakıcı bir sorunumuz daha vardı. Adına ister Kürt, ister Doğu, Güneydoğu, ister terör sorunu deyin, ortada 30-35 yıldır bir cenaze duruyor. Kaldırılması gerek. Kimse cesaret edemiyor. CHP olarak bu sorunu çözmeye kararlıyız, bu coğrafyaya barışı getirmeye kararlıyız.
- DİRENÇLİ OLACAĞIZ: Binlerce şehit geldi. Tutturmuşuz 'Analar ağlamasın.' Lafla peynir gemisi yürümez. Siyasetçinin sorumluluk üstlenmesi lazım. Analar ağlamayacaksa yolunu yordamını bulacaksın, halk sana oy verdi. Sorunlar çözülmezse derinleşir, derinleşirse Türkiye otoriter yapıya kayar. Geldiğimiz nokta budur. Herkesin sesini kısan iktidar. Üniversiteye, basına, aydına, sanatçıya heykel yapma, roman yazma... Bu işin sonu ne olacak? Yazacağız, çizeceğiz, konuşacağız, dirençli ve yürekli olacağız.
ŞEHİT ANNELERİNE ÇAĞRI
- YETKİ VERİN: Şehit annelerine sesleniyorum, onların ellerinden öpüyorum; yetki verin, güç verin, halkın iktidarını kuralım. Türkiye'yi anaların ağlamayacağı barış cennetine dönüştürelim. Sorunun zor olduğunu biliyorum, çözümün de zor olduğunu biliyorum. Biz Atatürk'ün geleneğinden geliyoruz. Sorun varsa çözüm de vardır.
- KATİLLE İŞİMİZ YOK: 'Suriye'de katliam var' deyip savaş tamtamları çalınırken, Ömer El Beşir'in Türkiye'ye davet edilmesi kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti'nin katillerle işi olmaz.
- İRAN HASIM: İsrail'le kavga ediliyor, ancak Kürecik'e de İsrail'i korumak için kalkan kuruluyor. Düşman üretme üzerine dış politika olamaz. Kasr-ı Şirin Anlaşması'ndan bu yana İran'la aramızda sorun çıkmamıştı. İsrail kalkanından sonra İran da Rusya da Kürecik'i vuracağını söyledi.
- TAŞERON TEPKİSİ: Kaddafi'nin elinden ödül alırsınız. Batı'nın egemen güçleri onu yemek için yola çıkar, sen de şakşakçı olur linç edilirken alkışlarsın. Oraya gider Libya'dan bir şey gelecek mi diye beklersin. Egemen güçler onu önceden paylaştı, sen taşeronluğunu yapıyorsan, taşerona bir şey düşmez.
20 bin kisi Arena'da tek yürek
l 20 bin kişinin katıldığı kurultay salonuna Atatürk, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit'in fotoğrafları asıldı.
l Davetliler, basın mensupları ve partililer güvenlik kontrolünden sonra salona alındı. Salon mavi, beyaz, kırmızı renkte balonlar ve CHP bayraklarıyla süslendi.
l Kurultay salonuna eşiyle gelen Kılıçdaroğlu, delegelerin olduğu bölüme oturdu. Sağ yanına Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkab'ı aldı. Murat Karayalçın ve Muharrem İnce de Kılıçdaroğlu'nun yanındaydı.
l Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkmadan önce 'Bir yolda iki yıl' başlıklı bir kısa mültivizyon gösterisi yapıldı.
l Kıravat takmayan Kılıçdaroğlu, konuşmasının yarısında partililerin izniyle ceketini çıkarttı.
l Kılıçdaroğlu, salondaki ve kurultayı dışarıdaki ekranlardan izleyen yaklaşık 20 bin kişiye Atatürk'ün 'Yurtta sulh cihanda sulh' sözünü tekrarlattı.
l Cezaevinde bulunan CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal da kurultaya mesaj gönderdi.
l CHP kurultayına AK Parti adına Genel Başkan Yardımcı Salih Kapusuz, Genel Sekreter Haluk İpek, MHP'den ise Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel katıldı.
l Kurultayda yabancı sosyalist parti başkanlarının mesajları da okundu. Yunanistan eski Başbakanı Yorgo Papandreu'nun mesajı görüntülüydü. 'Sevgili Kemal' diyerek sözlerine başlayan Papandreu, gelecek için işbirliği mesajı verdi.
l CHP eski Genel Sekreteri Önder Sav, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından eski milletvekilleri Hakkı Süha Okay ve Şahin Mengü'yle birlikte salona geldi. Sav, gazetecilerin 'Kurultaya gelip gelmeyeceğiniz merak konusuydu' demesi üzerine 'Niye merak konusu oluyor? 10 yılı aşkın süredir genel sekreterlik yaptım. Partiyle özdeşleşen isimlerden biriyim' karşılığını verdi. Sav, tüzük kurultayıyla olağan kurultayın birbirine benzetilmemesi gerektiğini belirten Sav, 'O iş ayrıydı. Oradaki, hukuksuzluklara tepkiydi. Ama bu partinin olağan kurultayı. Benim kurultayda bulunmam kadar doğal bir şey yok' dedi.
Silivri'de görülen özgürlüğün kan davası
- YARGI İFLAS ETTİ: Yürütme yasama ve yargıyı kontrol ediyor, böyle bir düzen olamaz. Adalet, yargı tümüyle iflas etti. Siz Yargıtay'a, Danıştay'a militan yargıç seçerseniz, bu ülkede tuz kokar. Tuzun kokusu da bu ülkede yaşayan her insanın burnunda. Adalete güven sarsıldı.
- TOPLAMA KAMPI: Silivri toplama kampını bütün dünyaya anlattık. Orada adalet yoktur. Yargıçların sanıkları hasım olarak görme alışkanlıkları var. Orada adalet dağıtılmaz, dağıtılan adaletsizliktir. Özgürlüğün kan davasıdır orada görülen. Gücüne ve adamına göre iki mahkeme oluşturmaya çalışılıyor. Silivri toplama kampı mahkemeleri ve AK Parti'nin terörle mücadele mahkemeleri.
- DENİZ FENERİ: Deniz Feneri davasına, yüzyılın soygunu dedik. Hırsızlıkları soruşturan savcılar hakkında soruşturma yapılan yargı düzeni, hangi çağdaş ülkede var? Yargıtay, Danıştay, yargıçlar, HSYK bilmiyor mu? Ne zamandan beri hırsızlıkları soruşturmanın suç olduğu anlaşıldı? AKP adaleti budur.
AKP'NİN MASKESİ DÜŞTÜ
- MASADAN KALKMAK YOK: Herkesi kucaklayan bir anayasa istiyoruz. Onun için o masaya oturduk ve kalkmayacağız. Bize diyorlar ki, AKP ile niye masaya oturdunuz? Oturmadan nasıl anayasa yapacağız. Oturarak AKP'nin maskesini düşürdük, medya için verdiği sansür önergesini göstermiş olduk. AKP, laiklik utanılacak bir şeymiş gibi algı yaratmak istiyor, oysa laiklik büyük mücadelerle anayasaya girmiş değişmez ilkedir.
İki numara mesaisi
- CHP'de herkesin merakla beklediği Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na daha önce de adı geçen TBMM İdare Amiri Denizli Milletvekili Adnan Keskin'in getirileceği iddiası kurultayın ilk günü giderek güçlendi. Önceki gece Kılıçdaroğlu'yla bir araya geldiği belirtilen Keskin'e dün de partililerin ilgisi büyüktü. Kılıçdaroğlu'nun, Keskin'e örgütlerin sorumluluğunu vermeyi düşündüğü, Ankara, İzmir ve İstanbul teşkilatlarının da görüşünü aldığı belirtildi. Kılıçdaroğlu'nun dün ayrıca örgütlerin başındaki isim Nihat Matkap'la görüşerek memnuniyetini bildirdiği ifade edildi. CHP'de iki numaralı koltuk olarak kabul edilen bu göreve Matkap'ın ya da Keskin'in getirilmesi bekleniyor.
Tekin dönüş!
- CHP'de yeni dönem için yanıtı aranan sorulardan bir diğeri de Gürsel Tekin'in durumu. Tekin'in Parti Meclisi'ne girmesine kesin gözüyle bakılıyor. CHP liderinin, Tekin'e yeniden Genel Başkan Yardımcılığı yolunu da açmak istediği, bu çerçevede medya ve propaganda sorumluluğuyla birlikte Parti Sözcülüğü üzerinde durduğu belirtiliyor.
|