Şefika Etik, kocasının hain bıçak darbeleriyle hayatını kaybeden binlerce kadından biri. Habertürk’ün “kadına şiddette son nokta” diye sürmanşetine taşıdığı, medyanın günlerce tartıştığı cinayet davası, ne yazık ki “adaletsizlikte son nokta” olmaya aday...
Neden mi? Etik davasının son duruşmasında savcı, Şefika Hanım’ın “telefonuyla başka erkeklerle görüştüğü” iddiasından hareketle “haksız tahrik” mütalaası verdi. Böylece sanık İbrahim Etik’in cezasını hafifletmenin yolu açıldı... Tuhaftır, aynı savcı, cinayetin “tasarlanmış” olduğunu da kabul etti!
İyi de, bir cinayet nasıl oluyor da hem “tasarlanıyor” hem de “haksız tahrik”le işlendi deniyor?
İstediğiniz kadar yasayı değiştirin... İstediğiniz kadar “eşitlikçi, adil” anlaşmalara imza atın... Emniyetten yargısına , kamu görevlisinden eğitimcisine, uygulayıcılar bu kafada olduğu sürece daha çok katilin yaptığı yanına kar kalacak .
EN HASSAS YERİ
“Haksız tahrik” yorumuna farklı bir bakış açısı sağlaması için, ABD’de pek çok eviçi şiddet davasında bizzat danışmanlık yapan Prof. Evan Stark’a sözü verelim... Stark, ev içi şiddette aslolanın fiziksel şiddet olmadığını, erkeklerin “zorlayıcı kontrol” dediği uygulamaları olduğunu savunuyor. İstatistiklere göre, ayrılıktan sonra koca fiziksel şiddette başvuruyor hatta cinayet işliyorsa, ilişkide “zorlayıcı kontrol” seviyesi yüksek çıkıyor.
Kadın-erkek ilişkilerindeki şiddeti ve cinayete götüren davranış kalıplarını anlamak için Stark’ı dinleyin:
- Bu tip ilişkilerde erkekler, kadınların gurur meselesi yaptığı, hassas olduğu yerlere özellikle saldırıyor. Wall Street’te çalışan bir kadın müşterim vardı. Kocası önemli bir profesör. Kadın, aşçılığıyla gurur duyardı. Adam, 6’da arayıp “7’de yemek hazır olsun” derdi. Sonra 10’da gelirdi. Yemeği yere fırlatırdı çünkü soğumuş olurdu. Ya da oğlunun önünde, devamlı karısının onu zehirlemeye çalıştığını söylerdi.
ARA VE YOK ET
- Erkekler, kadının kendini tanımladığı, en hassas oldukları şeye saldırır. Suistimal edilen her kadın, kendini güvende hissedeceği noktalara ihtiyaç duyar. Hayatlarının bir yerinde, adamın onları boğmadığı alanlar yaratır. Bu bir günlük, bir ilişki, ya da eğitim olabilir...
- Kocalar ise “ara ve yok et” misyonlarına girer. Mesele, bir kadının bir başka erkekle ilişki kurması değildir. Kadının, kendini kocasının/partnerinin pençelerinden uzakta hissedeceği bir alan yaratmasıdır! Adam, elinden geldiğince bu alana giden bütün yolları engellemeye çalışır.
- Kadınlar zaten değersizleştirilmiş. Yapmakla “yükümlü” oldukları sorumluluklar var. Çocuk bakımı, cinsel performans, nasıl göründüğü, nasıl davrandığı... Hepsi kadınların, sırf kadın oldukları için “default” sorumluluk alanına giriyor. Halihazırda değersiz, çünkü karşılığında para almıyorlar, saygı görmüyorlar...
Lafın özü, Şefika Etik davası gibi pek çok kadın cinayeti davası, sadece adli suç davası değil. Bir “namus” davası hiç değil. En temel insan haklarının ihlallerinden kaynaklanan bir eşitsizlik davası! Maktülün telefondaki görüşmelerinden hareketle “haksız tahrik” diyen savcı , işte bunun farkında değil.
ERKEKLER NEDEN BUNU YAPIYOR?
Prof. Stark’a, erkeklerin kadınları neden boğacak yöntemlere başvurduğunu sorunca şöyle cevapladı:
“Yapabiliyorlar da ondan!
Kadınların daha az kontrol meraklısı olduğuna inanmıyorum. Şiddete daha az meyilli olduklarına da. ABD’de erkekler kadar kadınlar da dayak atıyor. Ama bahsettiğim kontrol mekanizmasını kullanmıyorlar. Çünkü bu, sadece kadın-erkek meselesi değil... Eşitsizlik meselesi! Kadınların rolü meselesi... Toplumda cinsiyet eşitliği bu yüzden bu kadar önemli.”
23 NİSAN’IN EN GÜZEL İKİ HAREKETİ
- Çocuk Vakfı, çocuğun ve çocukluğun bütün haklarıyla görünür olacağı yeni bir anayasa hazırlanmasını öneriyor. Bu amaçla, 81 il, 957 ilçe ve köylerde Anayasa İçin Çocuk Görüşü Kürsüleri kurulacak. Bu görüşler doğrultusunda Anayasa İçin Çocuk Görüşü Raporu hazırlanıyor.
- Çocuk Vakfı, yeni anayasaya girecek çocukla ilgili maddeleri çocuk diline uyarlayacak ve çocuk görüşü alınmasına da öncülük edecek.
- Bu topraklarda çocuk yaşta evlendirilen bütün kız çocukları, “çocuk gelinler” için 23 Nisan’da Taksim’de “şekerlerle” buluşuluyor. Şekerler, çocuk gelinlerin en yoğun olduğu illerin valiliklerine yollanacak. YER: Taksim. SAAT: 13.00
|