Haberal ayıp ediyor

29 Mart 2011 Salı, 07:31

Mehmet Tezkan/Milliyet

Ergenekon davasında haksızlığa uğradığına inandığım kişilerden biri de Prof. Dr. Haberal’dır..
Bu durumu, büyük resme bakın, bazen kurunun yanında yaş da yanar diye savunuyorlar ya..
Bana göre o yaşlardan biri de Haberal’dır.. Tutukluluk cezasına çarptırıldığını düşünüyorum..
Haberal milletvekili olmak için CHP’ye başvurmuş.. Yine duyduğuma göre bazı çevreler aday yapılsın diye CHP yönetimine rica baskısı yapıyormuş.. Çok ağır isimler devredeymiş..
Haberal ayıp etmiş.. Niye mi?
*
Haberal, ‘ağır kalp hastasıdır raporu’yla iki yıl hastanede yattı.. Kontrol için Adli Tıp Kurumu’na gitmesinde bile hayati risk vardır dendi, heyet hastaneye geldi..
Cezaevine gönderildiği gece kalbi üç kez durdu.. Cezaevi kapısına ambulans çekildi.. Bunlar yaşandı..
Haberal’ın durumu bu kadar ciddiyse nasıl milletvekilliği yapacak?
Meclis’e nasıl gidecek, seçmenleriyle nasıl buluşacak, komisyon çalışmalarına, genel kurul çalışmalarına nasıl katılacak?
*
Cezaevinden çıkmak için CHP’den vekil olmak istiyorsa..
O zaman da kendiyle aynı konumda olan, haksızlığa uğradığına inanan, siyasi bağlantıları olmadığı için sesi çıkmayanlara ayıp etmiş olur..
Daha da ötesi..
İki profesör kendisini hastanede tutmak için çaba gösterdiği gerekçesiyle tutuklandı.. Haberal için tutuklandılar; biri yeni tahliye oldu, diğeri hâlâ yatıyor..
Haberal CHP kanalıyla çıkarsa, hapisteki doktora çok ayıp etmiş olmaz mı?
Seçime bağımsız girer, kazanır, o başka..

LONDRA’DAKİ GÖSTERİ BİZDE OLSAYDI

Cumartesi günü Londra’da 250 binden fazla kişi hükümeti protesto etti.. Yürüyüşü sendikalar organize etti.. İşçi Partisi lideri Ed Miliband da katıldı..
Dertleri neydi? Ekonomik önlemler.. Kemer sıkma politikası.. İşsizliğin yüzde 8’lere çıkması..
Böyle bir gösteri, yürüyüş, protesto bizde olsaydı, ne olurdu?
Ekonomik nedenlerle olsaydı.. Dünyanın en pahalı benzinini tükettiğimiz için, en pahalı etini yediğimiz için, işsizlik oranı yüzde 13 olduğu için..
Diyelim ki 150 bin kişi Bağdat Caddesi’nden Kadıköy meydanına kadar yürüseydi..
Ne olurdu?
Polisle karşı karşıya gelmeleri, pata küteyi, itiş kakışı, gözaltıları kastetmiyorum..
Bu yürüyüşü hükümet nasıl algılardı, hükümeti destekleyenler nasıl yorumlardı..
*
Arap ülkelerinde yaşanan isyanların, iktidarlara karşı düzenlenen eylemlerin Türkiye’ye taşınması olarak bakarlardı..
İçinde Ergenekon unsurları ararlardı..
Yürüyüşü düzenleyenlerin hayatı, başka bağlantıları var mı, son zamanlarda kiminle görüşmüşler, kiminle telefonlaşmışlar, ne konuşmuşlar diye didik didik edilirdi..
Hükümeti destekleyen medya, suçlama bombardımanına başlardı:
Seçim öncesi ortalığı karıştırmak isteyen karanlık emeller.. AKP’yi iktidardan indirmek için düzenlenen tertipler.. Türkiye’yi Arap ülkelerine çevirmek isteyen mihraklar..
*
Bizde benzer bir yürüyüş olsaydı, aynen böyle okunurdu.. Nereden mi biliyorum..
Bazı yayın organları, bazı yazarlar çoktan önlemini aldı.. Arap ülkelerindeki isyanı Türkiye’ye taşımak isteyen kişiler var diyerek, her türlü hak arayışının önünü çoktan kesti..
Her türlü protestoyu kafadan yaftaladı..
*
İngiliz basınına baktım.. Kimse Arap ülkelerindeki isyanı İngiltere’ye taşıyarak Başbakan Cameron’ın iktidardan indirilmesinin amaçlandığından söz etmedi..
Kimse arkasında örgüt falan da aramadı..
*
Sorum şu..
Oradaki mi ileri demokrasi.. Bizdeki mi?

ŞAİBESİZ SINAV YAPAMIYORUZ

Eyüp’te bir okul.. O okulda üniversite sınavına giren öğrencilerin alayı kız..
Bu nasıl iş dediğin zaman kimseden ses çıkmıyor..
Herkes tam siper..
Ağzından şeffaflığı, demokrasiyi düşürmeyenler arazi..
Hani bu işler bilgisayar marifetiyle oluyordu.. Bilgisayarlar uzaktan kumandalı mı?
Manuel müdahale mi var?
Varmış galiba!..
Efendim kontenjan fazlası olmuş da kızlara pozitif ayrımcılık yapılmış.. Erkekler başka okula yollanmış..
Mış da mış..
İnandınız mı?
Eyüp’te oluyor.. Mutaassıp insanların yaşadığı yerde.. Belli ki böyle bir talep gitmiş, kızlarımız sınava girerken çevrelerinde erkek olmasın denmiş.. Bastırmışlar; ÖSYM de ayarlamış..
Ne olacak canım, büyütmeyin, yeter ki kızlar okusun, önemli olan kızların okuması denebilir..
Demeyin, o ayrı..
Kızları aynı okula, aynı sınıfa toplayan, yan yana oturmalarını sağlayan sistem, göz yuman, yardımcı olan gözetmenler de ayarlayabilir..
Böyledir demiyorum..
Alın size yeni bir şaibe diyorum..