İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Sola \'Demokrasi\' tuzağı

Sola \'Demokrasi\' tuzağı

21 Nisan 2012 Cumartesi, 08:21

METİN ÇULHAOĞLU /Bir Gün

Eğer solcuysak, ekranlarda boy gösteren, beyinleri azgelişmiş ama dilleri pabuç gibi “yandaşlara” öfkeleniyorsak, biraz da kendimize kızmalıyız. Guevara’ya, Deniz Gezmiş’e, Mahir Çayan’a ve başkalarına bu denli pervasızca saldırılabiliyorsa, hatayı biraz da kendimizde aramalıyız.

Çünkü neye değer verip peşinden koşuyorsak, neden yakınıyorsak, hangi sorun çözülsün istiyorsak hepsini “demokrasiye” bağlamakla işe başladık. Ardından, demokrasinin temsili-parlamenter düzene indirgenmesine, bununla özdeş görülmesine ve böyle fetişleştirilmesine fazla ses çıkarmadık.

Doğal olarak, arkası geldi.

Örneğin 27 Mayıs (Mayıs 1960) bir askeri darbe olarak tu kaka ilan edilirken, iktidardaki Demokrat Parti’nin tastamam bir “terör rejimi” getirecek ünlü Tahkikat Komisyonu girişimi (Nisan 1960) artık unutulmuştu.

Milli iradeyi temsil eden Meclis’in kararlarının “tutucu” yargıya her durumda üstün ve “demokratik” olduğu ileri sürülürken, Anayasa Mahkemesi’nin bozma kararı sayesinde 1974 affıyla özgürlüklerine kavuşanlar bile suskun kaldılar.

Suskun kalmaları belki de iyi oldu: “Ben daha yatmaya razıydım; keşke milli iradeye yargı müdahalesi olmasaydı” diyen çıkmadı.

Buna da şükür…

***

Türkiye solu, “demokrasi” adına ve aşkına bir tuzağa düşürülmektedir.

İyi düşünülmüş, ustaca planlanmış bir tuzaktır: Bir kavramın inkârı, karşıtı vb. çok özel durumlarla tanımlanıp çok dar bir alana sıkıştırılırsa, bu kavramın uzantısı uygulamalar da içerdiği olumsuzluklardan o kadar tenzih edilmiş, aklanmış olur. Örneğin “ticari başarı” kavramının inkârı sadece ve sadece “iflas” olarak tanımlanırsa, iflas etmeyen bir ticari kuruluşu her tür rüşvete, suiistimale, yolsuzluğa bulaşmış olsa bile başarılı sayıp baş tacı etmek gerekir! Bunun gibidir: Eğer “demokrasinin” inkârı salt “darbe” olarak tanımlanır, buna indirgenirse, o zaman darbe olmadığı sürece yapılan her şeyin demokrasi adına kutsanması, en azından sineye çekilmesi gerekecektir…

Türkiye solu ne yazık ki bu tuzağa düşmektedir. Üstelik geçmişinde “Filipin demokrasisi”, “cici demokrasi” gibi tepkisel yanı ağır basan, “burjuva demokrasisi” gibi işi sınıfsal temeline oturtan nitelendirmeler olduğu halde...

***

Peki, Türkiye solu olarak bu tuzaktan kurtulabilir miyiz?

Yukarıda söylenenlerden hareketle, kurtuluşun ilk adımı açık olsa gerek: “Darbe” olmadığı, “milli iradenin” tecellisine müdahale edilmediği sürece, olup biten her şeyi demokrasi adına sineye çekmekten vazgeçmek…

Kimilerimiz için bu bile zor olabilir. Ancak, bundan sonrası daha da zordur.

Türkiye solu olarak elbette demokrasiyi salt “darbe karşıtlığı” ötesinde, daha geniş biçimde ve daha zengin bir içerikle tanımlayabiliriz. Ancak, tanım genişleyip zenginleştikçe, bu tanımın kapsamına giren öğelerin salt “demokrasi” bağlamında önerilip savunulması da zorlaşacaktır. Örneğin, “emeğin özgürleşmesi”, “insanın insan tarafından her tür sömürüsüne son verilmesi” gibi hedefler için verilen mücadelede “demokratik ortamlar” gerektiğini söyleyebiliriz; ama bu hedeflerin “demokrasinin gereği” olduklarını söyleyemeyiz.

Kapitalizm çerçevesinde, “ileri olanı” dâhil hangi demokrasiye sorarsanız sorun, “Abi bu kadarı beni aşar…” diyecektir.

***

Bu yazıyı okuyup, “yandaş” olmadıkları, AKP’ye hiç pirim vermedikleri halde “demokrasi küçümseniyor” diye kızan solcular çıkabilir.

Büyük ihtimalle zaten biliyorlardır, ama gene de Başbakan Erdoğan’a demokrasi adına yüklenmeleri için bir hatırlatma yaparak belki “suçumu” biraz olsun hafifletebilirim:

“Demokrasi bugüne kadar bazen amaç bazen ise araç olarak görülmüştür. Hem amaç hem de araç olarak yorumlayanlar da olmuştur. Bize göre ise demokrasi ancak bir araçtır. Hangi sisteme gitmek istiyorsanız, bu düzenlerin seçiminde bir araçtır” (Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözleri için bkz. Metin Sever-Cem Dizdar, 2. Cumhuriyet Tartışmaları, Başak Yayınları 1993, s. 419).

Şimdi bu ülkenin solcuları olarak gelin hep beraber bir amaç, hem de nihai ve ulvi bir amaç olan demokrasiyi “araç” derekesine düşüren Erdoğan’a yüklenelim.

Ama tarih 1993’tür; Erdoğan “ben gömlek değiştirdim” diyebilir.

Biz de “deri değiştirdik” mi diyeceğiz?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız